Cumhuriyet'in ilk yıllarında kırsal kesimde kalkınmayı sağlayan Köy Enstitüleri, etkileyici hikâyesiyle film olmayı hak ediyordu. Sonunda iyi bir ekip sayesinde beyaz perdeye taşındı. İşte detaylar:
Cumhuriyet'in ilk yıllarında kırsal kesimde kalkınmayı sağlayan Köy Enstitüleri, etkileyici hikâyesiyle film olmayı hak ediyordu. Sonunda iyi bir ekip sayesinde beyaz perdeye taşındı. İşte detaylar:
bildiğim kadarıyla o dönemin köy ağaları tarlalarda çalıştıracak genç ırgat bulamamaktan şikayet etmeye başlayınca meclisteki tanıdıkları aracılığı ile bir şekilde baskı uygulayarak kapattırmışlar bu okullar. eğer devam etseydi ülkemizin şu anki durumu hayallerin de ötesinde ileride olabilirdi. ben köy okulunda okumuş, köyde büyümüş bir öğrenci olarak harcanan bir çok insana şahit oldum. pırıl pırıl sınıf arkadaşlarım vardı, okuyabilenler okudu ama okuyamayanlar da oldu tabi. ailesinin zoru ile bırakmak zorunda kalan, maddi yetersizlik ile devam edemeyen, orta okul bittikten 1- 2 yıl sonra evlendirilen arkadaşlarım oldu. bir arkadaşım okumak isteyince babası 'bu hayvanlara kim bakacak o zaman' diyerek liseye göndermemişti. her şey çok daha farklı olabilirdi.
Demokrat Parti tarafından kapatıldığını da ekleseydiniz keşke. Feodal bağlarından sıyrılmış cehaletini aşmış bir köylü toplumunu istemediler, en başta toprak sahiplerinin çıkarlarına tersti.
Menderes ile başlayan ve günümüzde de devam eden sistematik cahilleştirmenin sonucu olarak kapatıldılar. Bundan da bahsederler umarım az da olsa. Köy enstitülerinin kapatılması vatana ihanettir.