Mesleğine aşık tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun!
Mesleğine aşık tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun!
En bilindik öğrenci bahanesi olan 'Defteri, kitabı evde unuttum' cümlesine karşılık üretilmiş hiç tereddütsüz söylenen öğretmen cümlesi.
Klasik tarzda yapılan bir sınavın olmazsa olmazlarından. Sırf kalkıp biri sorar diye sınav kağıtlarının üzerine yazılmışlığı bile vardır.
Sınıfta bulunan 'Ben her şeyi bilirim.' modundaki öğrencinin sıkça duyduğu telkinlerin başında gelir. Ayrıca bu öğrenciler hoca 'leb' demeden Çorum'u anlamaya çalışmaktadırlar ki bu durum kara komediye dönüşebilir.
Bu cümleyi hayatında bir kere bile kurmayan öğretmeni emekli etmiyorlarmış diye duyduk.
Hangimiz uyumadık ki o sıralarda. Sınıf atladıkça uyumalar da sıklaştı tabi. Üniversitede bütün ders imzalarını eksiksiz atıp gün boyu uyuyan arkadaş biliyorum.
Mikrofonu eline alan müdür yardımcısı çok önemli bir konu hakkında konuşurken(kesin aidatlar gecikmiştir) kalabalık arasındaki uğultular üzerine sarf ettiği repliklerden.
Bir öğrenciye ironiyi öğretmenin en etkili yolu bu cümleyi kurmaktır.
En kötü şey de sınıfça yargılanmak değil mi? Ama akabinde 'suistimal edenler kendilerini biliyor.' repliği bütün o üzüntüyü alıp götürüyor ve kayırıldığınızın keyfine varıyorsunuz.
Tam resimde görüldüğü üzere bir pozisyonda öğretmen tahtayı silerken ya da bir şeyler yazarken bu cümle sarf edilir.
Belki de her sınıf için kullanılmıştır. Cümlenin aslında tam açılımı 'Bak ben sizi çok seviyorum, o yüzden beni üzmeyin'dir ve çoğu durumda işe yarar.
Kaçımız, sırf öğretmen parmak kaldıranları kaldırmıyor diye parmak kaldırdı? Evet biliyorum siz de yaptınız. Ama her zaman işe yaramıyor orası da ayrı.
Mesela bu havuz problemleri yüzünden suya karşı fobim oluştu valla. Her havuz gördüğümde acaba kaç saatte boşaltırım burayı diye düşünmeden edemiyorum.
Ödevlerini yapmayı unutan bizler için öğretmenlerin tatlı tehditlerinden biridir ama sene sonunda yine bize kıyamazlar :)
Tecrübeyle sabittir ki o konudan sınavda soru çıkmamıştır, çıkmaz da. Çünkü o öğretmenler aynı zamanda sağ gösterip sol vurmayı da iyi bilirler.
Öylece kalıverirsiniz bu ani soru karşısında. Hemen arkadaşlarınızın fısıltısı kulağına çalınır anlamaya çalışırsınız ki o süreç hiç bitmeyen döngü anına girmiş gibi hissettirebilir.
'Hata yaptım kabul ediyorum' diyemeyen öğretmen bahanesidir efenim. Eminim her öğrenci aramıştır öğretmen hatalarını ve bulduğunda ise piyango çıkmış gibi gözleri ışıldar, böbürlenir ve kasılır oturduğu yerde. Böyle durumlarda öğrenci arkadaşınızı bir 10 dakika soğumaya bırakırsanız eski haline döndüğüne şahit olabilirsiniz.
Bir de yalaka öğrenci replikleri vardır "Öğretmenim çok gürültü yapıyorlar dikkatim dağılıyor, öğretmenim ödev vardı, öğretmenim sınavları okudunuzmu, öğretmenim saçlarımı sizin gibi topladım nasıl olmuş, öğretmenim biliyormusunuz ben bütün çarpım tablosunu ezberledim, öğretmenim annem size tarhana yolladı, öğretmeniim kızınızı bir daha derse getirirmisiniiiz, öğretmenim size sarılabilirmiyim, öğretmenim ben sizi çok seviyorum biliyormusunuz, çok haklısınız öğretmenim, arkadaşlar yapmayın öğretmenimizi üzüyorsunuz, öğretmenim sizin resminizi yaptım gösterebilirmiyim, öğretmenim bu yıl 23 nisanda günün anlam ve önemini belirten konuşmayı kim yapacak?"
5-10 tanesini kullandım daha 1.5 senelik öğretmen olmama rağmen. İnsanın sabrı da bir yerde gidiyor çünkü. :DDD
Anaokul öğretmeniyim. Birini bile söyleyemedim şimdiye kadar.