Al Capone zirveyi yine bırakmıyor...
Al Capone zirveyi yine bırakmıyor...
Aslen İtalyan olan ve bir dönem Amerika'nın en büyük mafya babalarından biri olan Al Capone, daha çok küçük yaşlardayken farklı farklı işlerde yer almaya başlıyor. Yüzündeki yara izi nedeniyle 'Scarface' lakabını alan Al Capone, 1920'li yıllardaki büyük içki yasağı döneminde inanılmaz bir yükselişe geçmiştir. Chicago'da içki kaçakçılığı yapan Capone, aynı zamanda kendi adamını oranın belediye başkanı yaptırınca işlerini daha rahat bir şekilde yürütür. Yükselişi ile beraber düşmanları da artan Capone, 1929 yılında vergi kaçakçılığı suçundan tutuklanarak Alcatraz Hapishanesine kapatılır. 1947 yılında burada ölür.
1862 yılında Palermo'da doğan Ferro, 1901 yılında New York'a göç ediyor ve burada haraç alarak mafya dünyasında hızla büyüyor. 1909 yılında bir polisi öldürerek hapse giren Ferro, hapisten kaçar ve Sicilya'ya gider. 'Babaların Babası' lakabına sahip olan Ferro, 1929 yılında yakalanır ve 50 yıl hapis cezası alır. Hapishanede son derece lüks bir yaşam süren Ferro'nun ölümü ise oldukça trajik... Amerikan askerleri İtalya'ya girdiği zaman tüm mahkumlar salınır, fakat Ferro hapishanede tek başına bırakılır. Ferro burada susuzluktan ölür.
'Canavar' adıyla anılan Salvatore Riina, 1930 yılında Carleone'de doğuyor. İlk başlarda tetikçilik yapan Riina, daha sonra kendini ispatlayınca hızla yükseldi. Patronu Lucino Leggio 1974 yılında tutuklanınca, onun devri başlıyor ve Sicilya mafyasının başına geçiyor. Ardı ardına verdiği ölüm emirleri ile adeta kan saçan Riina, yakalandığı zaman ömür boyu hapis cezası alıyor.
Henüz 10 yaşındayken ailesi ile beraber Sicilya'dan Amerika'ya göç eden Lucania, I. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru mafya dünyasına adımını atmış ve meşhur içki yasağı esnasında yükselişe geçmiş. II. Dünya Savaşı öncesi hapse atılan Lucania, Sicilya'daki bağlantılarını kullanarak Amerikan istihbaratına çalışmış. Savaşın ardında Küba'ya kaçan Lucania, burada eroin kaçakçılığı yaparak büyük bir servet kazanır. 1962 yılında akciğer kanseri nedeniyle Sicilya'da ölür.
Riina'nın ardından Babaların Babası unvanını alan Provenzano, 20'li yaşlarından önce Carleone ailesine katılıyor, fakat aileye ihanet ediyor. Riina'nın tutuklanmasının ardından mafyanın başına geçen Provenzano, Riina ve Leggio gibi korkutucu bir mafya babası olduğunu ispatlamak için çok sayıda bombalı saldırı düzenlese de onların mertebesine ulaşamaz. 2006 yılında tutuklanmıştır.
1945 yılında Michele Navarra tarafından cemiyete kabul edilerek mafya dünyasına atlan Leggio, entelektüel ve çok kültürlü biriydi. Navarra'nın adamları tarafından öldürülmeye çalışılsa da şans eseri kurtulmuş ve kendisi Navarra'yı öldürterek Sicilya mafyasının başına geçmiştir. Gittikçe daha hırslı ve acımasız olan Leggio, bu nedenle pek çok mafya ailesinden tepki almıştır. Leggio, Navarra'yı öldürmek suçundan müebbet hapis cezası almış ve daha sonra kalp krizinden ölmüştür.
Sahip olduğu pizza dükkanlarını kullanarak 1,65 Milyar Dolar değerinde uyuşturucu ticareti yaparak mafya dünyasına atılan Badalamenti, daha sonra Cinisi ailesinin babası olur. Mafya Savaşları öncesinde komisyondan atılan ve bu nedenle Brezilya'ya kaçan Badalamenti, İtalyan Mahkemesinde işlediği bir cinayet nedeniyle yargılanıp, tutuklanır. 2004 yılında kalp yetmezliğinden ölmüştür.
Doktora yapmış bir fizikçi olan Navarra, mafyayla bağlantısı olan bir kadınla evlendikten sonra bu hayatın içerisine çekiliyor. 1940'lı yıllarda Sicilya mafyasının babası olan Navarra, uzun dönem beraber çalıştığı Leggio tarafından arabasının içerisindeyken kurşunlatılarak öldürüldü.
Mafyaya bağlı bir ailede doğan Greco'nun babası, bir kan davası sonucunda öldürülüyor ve ailenin başına Greco geçiyor. Gitgide güçlenen Greco, Sicilya Mafya Komisyonunda yer almış ve 1. Mafya Savaşları esnasında ölüm emirlerini veren kişi olmuştur. Ciaculi Katliamı sonrası Venezuela'ya kaçmış ve Caracas'ta ölmüştür.
Kardeşi Salvatore ile beraber Sicilya mafyasının başında olan Angelo, Palermo Görüşmeleri ve Sicilya Mafya Komisyonuna katılmıştır. Birinci Mafya Savaşı sonrası hüküm giymiş ve çeşitli hapishanelere sürgün edilmiştir. 1975 yılında üç mafya üyesi tarafından öldürülmüştür.
İtalya'da faşist yönetim, mafyaya ağır bir darbe vuruyor, neredeyse mafyanın kökü kazınıyor, tamamına yakını yakalanıp hapse atılıyor, ikinci dünya savaşında Amerikalılar İtalya'ya girince hapisteki mafya üyelerini siyasi mahkum sanıp bırakıyorlar.