Kara kediler, merdiven altları, kırık aynalar... Evet, bu batıl inançlar birçok kültürde karşımıza çıkabilir fakat İtalyanların inandığı bazı tuhaf batıl inançları duyduğunuzda kaşlarınızı kaldıracağınıza eminiz. İtalya, sadece lezzetli pizzaları ve tarihi eserleriyle değil, aynı zamanda birçok topluma kıyasla tuhaf bulunan gelenekleriyle de bilinir. İşte karşınızda, sizi şaşırtacak olan İtalyan batıl inançları! 👇
İtalyanlara göre yatak üzerinde bir şapka bırakmak uğursuzluktur. Bu batıl inanç, geçmişte ölüm döşeğindeki hastaların yanına gelip hasta yatağına şapkalarını bırakan rahiplerden dolayı türemiştir.
İtalya'da somun ekmeğin, üstü aşağı gelecek şekilde yerleştirilmez. Ekmeği bu şekilde koymak, yaşamın nimetlerini kaybetme anlamına gelir çünkü ekmek hayatın bir sembolüdür.
İtalya'da, objelerin haç şeklini alacak şekilde rastgele yerleştirilmesinden kaçınılır. Bu inanç, ülkedeki Hıristiyan ve Katolik inançlarından kaynaklanır. Haç, İsa Mesih'in çarmıha gerilerek öldürüldüğü için Hıristiyanlar için kutsal bir semboldür.
İtalya'da bir kişinin kıskanç veya kötü niyetli bir bakışla nazar attığına inanılır. Nazardan korunmanın en yaygın yollarından biri 'cornetto' denilen boynuz şeklindeki muskayı taşımak ya da alıcı boynuzlarını taklit eden bir el jesti yapmaktır.
İtalyanlar arasında başlangıçta at nallarına dokunarak şans getireceği düşünülürdü. Bu, at nallarının kötü ruhları ve cadıları savuşturduğuna olan inanıştan gelmektedir. Zamanla bu batıl inanç, genel anlamda demire dokunmaya dönüşmüştür. Bu eylemi 'tocca ferro' olarak adlandırırlar ve iyi şans dilemek için kullanırlar.
Yeni yılın gelmesiyle birlikte İtalya'da özel bir yemek ritüeli vardır: Mercimek yemeği. Mercimeğin madeni paraya benzeyen şekli, yeni yılın ilk gününde tüketilmesinin ardında yatan inançta önemli bir role sahiptir. İtalyanlar, bu özel gün mercimek yemenin, yeni yılda zenginlik ve mali başarı getireceğine inanırlar.
İtalya'da birini doğum gününden önce kutlamak talihsizlik getireceği düşünülen bir batıl inanca sahiptir ancak bu inanışın kesin bir kökeni veya sebebi bilinmemektedir.
Bir İtalyan evinde, şemsiye açmanın tam zamanını dikkatlice seçmelisiniz. Kapalı bir alanda şemsiye açmanın uğursuz olduğuna inanılır ve bu inanışın iki temel nedeni vardır. Birincisi, bu davranışın antik zamanlarda Güneş tanrısına saygısızlık olarak algılanmasıdır. İkinci neden ise yağmur sezonunda çatıları delik olan yoksul hanelerin ev içinde şemsiye kullanmalarıdır.
İtalya'da, bir kara kedinin yolunuzu kesmesi pek hoş karşılanmaz. Bu, kara kedilerin uğursuz olarak kabul edildiği yaygın bir inanıştır. Bu batıl inanışın kökeni, Orta Çağ'a dayanır; atların geceleyin dolaşan siyah kedilerden korktuklarına ve bu korkunun kazalara yol açabildiğine inanılırdı.
Yeni bir eve taşındıklarında İtalyanlar, odaların köşelerine tuz serperler. Bu eylemin kötü enerjileri temizleyeceğine ve evi kutsayacağına inanırlar. Ayrıca, ölen bir kişinin başının altına tuz konulması da bu tür batıl inançlarla bağlantılıdır.
İtalya'da tuz veya yağ dökmek uğursuz sayılır. Bu inanışın kökeni, tuzun ve zeytinyağının tarihsel değerine dayanır. Özellikle zeytinyağı, döküldüğünde mali bir kayıp olarak görülürdü. Tuz ise askerlere ödeme biçimi olarak bile kullanıldığı için büyük bir değere sahipti.
Birçok yerde ayna kırmanın yedi yıl kötü şansa sebep olacağına dair bir inanış bulunmaktadır. Farklı bir inanışa göre ise eğer ayna kırılırken yakınında birinin fotoğrafı bulunuyorsa bu kişinin yaşamına mal olabilir.
İtalyanlar arasında yaygın bir batıl inanç, henüz evlenmemiş bir kadının ayaklarının üzerinden süpürgeyle geçmekle onun evlilik şansının zedeleneceği yönündedir. Yerleri süpüren kişilere, bekar kadınların ayaklarının üzerinden süpürmeme adına ayaklarını kaldırmalarını istemek oldukça yaygındır.
Dünyanın birçok yerinde 13 numara uğursuz sayılırken İtalya'da bu rolü 17 numara almıştır. Ülkede bu sayıdaki korkunun temel nedeni Katolik inançlara dayanmaktadır. İsa'nın 17'sinde bir cuma günü öldüğüne, ayrıca Yaratılış kitabındaki büyük tufanın da 17'sinde meydana geldiğine inanılır. 17 numarası, Latin rakamlarında 'yaşadım' anlamına gelen bir anagramı temsil eder, bu da geçmişte yaşanmışlığa işaret eder.
Eğer İtalya'da bir merdivenin altından geçmeyi planlıyorsanız bir kez daha düşünmelisiniz. Bunun sadece güvenlikle ilgili olmadığı, aynı zamanda dini inançlarla da bağlantılı olduğunu bilmelisiniz. Merdivenin açık bir şekilde durduğunda, Hıristiyanlıkta Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'tan oluşan Kutsal Üçleme'yi temsil eden bir üçgene benzediği söylenir. Bu nedenle, bu şekli bozarak altından geçmek saygısızlık olarak kabul edilir.