Yeni tip koronavirüsün Avrupa'da en fazla can aldığı İtalya'da son rakamlara göre 1441 kişi yaşamını yitirdi. Virüsün bulaştığı kişi sayısı ise 21 bin 157'ye ulaşmış durumda. Omuzlarındaki yük günden güne artan İtalyan doktor ve hemşirelerin hayatta kalma ihtimali daha yüksek olan hastalara öncelik verdiği, durumu kritik olanların gözden çıkarıldığı belirtiliyor.
Euronews'e konuşan İtalyan bir hemşireye göre hastanelerde artan yoğunluktan dolayı, sağlık personeli hayatta kalma ihtimali daha yüksek olan hastalara öncelik veriyor.
Olasılık hesaplamaları üzerinden alınan kararların ne kadar etik olduğu ise tartışmalı.
Milano'daki Fatebenefratelli Hastanesi'nde görevli Mauro D'Ambrosio ile yapılan röportaj sırasında ülkedeki can kaybı binin üzerindeydi.
Hemşire, Covid-19 hastalarının diğerlerine göre yoğun bakım ünitelerinde daha fazla kaldığını, ortalama 5-6 günlük sürenin virüsü kapan hastalar için 2 haftayı geçebildiğini ifade etti.
'Ahlaki açıdan kabul etmek ne kadar zor olsa da' diyen D'Ambrosio, hastanede yaşananları anlattı:
'Eğer bir hasta çok ağırlaşıp artık yaşama umudu kalmadıysa, ona verilen yatağı ya da sağlanan imkanları iyileşme ihtimali olan birine aktarma tercihinde kalıyoruz.'
Lombardiya bölgesinde çalışan başka bir hemşire ise ortamın 'vahim' olduğunu, ancak bu vahametin medyaya yansıtılmadığı görüşünde.
Adının açıklanmasını istemeyen sağlık çalışanı, 'Hastanemizde yüzlerce vaka var. Binanın yarısı sadece Covid-19 hastalarına ayrılmış vaziyette. Durum vahim' diyerek yaşanan krizi anlatan hemşire: 'Anestezi uzmanları, solunum cihazlarının hangi hastalara bağlanacağını seçmek zorunda kalıyor.'
La Republica'ya konuşan Dr Roberto Cosentini'nin aktardıklarına göreyse çalıştığı hastaneye günde 60 ila 80 hasta başvuruyor: 'Eğer bu dalga yatışmazsa, sağlık sisteminin çöküşüne doğru ilerliyoruz.'
Bergamo bölgesinde görevli anestezi uzmanı Christian Salaroli, yaşı 80'in üzerindeki, durumu kritik hastaların deyim yerindeyse en başından gözden çıkarıldığını ima etti. Salaroli, 'Hayatta kalma olasılığını yaş ve sağlık durumu belirliyor.' dedi.
Covid-19 hastalarının çoğu solunum yetmezliği çektiği için hastalara ağızdan nefes borusuna ulaşan bir boru yerleştiriliyor. Entübasyon denilen bu işlemin kimlere uygulanacağı ise hastanın hayatta kalma olasılığına bağlı.
Salaroli'nin anlattıklarına göre kanında yeterli oksijen bulunmayan yani hipoksik olan hastaların solunum cihazları ise 'ölümle sonuçlanacağı bile bile' çekiliyor: 'Maalesef hastane kaynakları ve yoğun bakım üniteleri ile kritik hastalar arasında orantısızlık var. Bazılarına entübasyon uygulanmıyor bile.'
Anestezi uzmanı gerçeklerin acı olduğunu şu sözlerle ifade etti: 'Bir hasta 80 yaşının üzerindeyse ve akut solunum yetmezliği çekiyorsa, tedaviye başlanmaması kuvvetle muhtemel. Eğer üçten fazla organ yetmezliği varsa hayatta kalma şansı ancak yüzde 1. Ve ölüyorlar... Bu çok korkunç bir cümle, fakat maalesef gerçek. Mucize (olacakmış gibi umut) dağıtma durumunda değiliz. Bunlar yaşanan gerçekler.'
Covid-19'un can almasından daha da kötü olan, hastaların son nefeslerinde yanlarında sevdiklerinin olmaması. Journal'a konuşan, Borromeo Hastanesi Acil Bölümü Başkanı Dr Cortellaro, hastaların hastaneye yattığında yakınları tarafından ziyaret edilemediğini hatırlatıyor.
Son dakikalarında torunuyla görüşmek isteyen bir hastasından bahseden doktor, 'Telefonumla torununu aradık, vedalaştılar. Kısa bir süre sonra hastayı kaybettik. Hastaların yalnız ölmemesi için hastanelere tablet dağıtsalar, o anda yalnız kalmamış olurlar.' diyor.
Milano'nun günlük gazetelerinden Corriere della Sera, 100'den fazla kişinin hayatını kaybettiği Bergamo'daki bir kilisenin en az 40 tabutla koca bir morga dönüştüğünü, naaşların krematoryum için sıra beklediğini yazdı.
Yerel yönetim, bölgedeki tek krematoryumun 24 saat çalışması için talimat çıkardı.
Buna rağmen ölüm oranının hızına yetişilemiyor, zira son beş günde bölgede 146 kişi Covid-19'dan dolayı hayata veda etti.
Bir cesedin yakılması için bekleme süresi 5 güne kadar çıkabiliyor.
Türkiye ve bir çok avrupa ülkesini de aynı kader bekliyor. Yoğun bakım yatağını normal zamanda bile bulamıyoruz, oradan oraya taşınıyor hastalar. Böyle bir salgına asla hastahaneler hazır değil. Bir an evvel sadece yeni corona virüsü için en az 5bin yoğun bakım hazırlanmalı. Bunu üretecek kapasitesi var hala ülkenin. Diyanetin bütçesini bu sene kesi verin ve artık gerekli bir yere ayrılsın bu para.
bir zamanlar en iyi sağlık hizmetine sahip olan ülkelerden biri italyanın düştüğü hal... en büyük sıkıntıları yatak... zaten bu haberden de onu anlıyoruz. çok masraf oluyor diye sağlık hizmetinin çoğunu özelleştirdiler yakın bir geçmişte. özel hastaneler de virüslü insanları kabul etmek istemiyor.
Yorumlarda insanlık dışı denmiş ama bu uygulama her doktora tıp fakültesinde afet tıbbi-triyaj başlığı altında anlatılır, eğitimi verilir. Her ne kadar kullanmamayı umsakta her hekimin doğal afet, savaş ya da salgın durumunda olabildiğince fazla hayat kurtarması için elzem olan bir uygulamadır. İtalya'nın bu duruma düşmesi özel sağlık kurumlarının baskın oluşu ya da kötü bir sağlık sistemine sahip olmasıyla alakalı değil. Her ülkenin sağlık sisteminin bir kapasitesi vardır. Limit aşılırsa yeni hasta kabulü zorlaşır ve o zaman kurtulma şansı en çok olan hastaları kabul edersiniz. Kapasite ölçümü 100 bin kişiye düşen hastane yatağı sayısı, sağlık personeli sayısı vs ile ölçülür. Ne yazık ki Türkiye nüfusu ve özellikle sağlık personelinin yetersizliği nedeniyle kapasite olarak İtalya'nın çok çok altında. O yüzden lütfen kendinizin hekimi olun ve koruyucu tedbirleri alın. Kalabalık yerlerden uzak durun, kişisel hijyeninize özen gösterin.