İsviçre'nin Karanlık Yüzü: Heidi'nin Gerçek Hikayesi Tarihin En Büyük Suçlarından Birine Dayanıyor

Çocukluğumuzun en sevilen çizgi filmlerinden bir tanesi şüphesiz ki Heidi idi. Heidi ekranlara çıktığında kilitlenir ve mutlu hikayesini izlerken bizler de mutlu olurduk.. Ancak artık büyüdük ve Heidi'nin bizim sandığımız kadar mutlu bir hikayeye sahip olmadığı gerçeğiyle yüzleştik. Eğer siz hala Heidi'nin gerçek hikayesini öğrenmediyseniz sizi aşağıya alalım!

Bilmeyenler için çizgi filmin bir roman uyarlaması olduğu bilgisiyle başlayalım.

Heidi, İsviçreli yazar Johanna Spyri tarafından 1880 yılında Almanca olarak yazılmış ve iki bölüm halinde Heidis lehr- und wanderjahre / Heidi kann brauchen, was es gelernt hat isimleri ile okuyuculara sunulmuştur.

Heidi romanı piyasaya sunulduğu andan itibaren büyük bir okuyucu kitlesine ulaşmış ve döneminin en sevilen eserlerinden bir tanesi haline gelmiştir.

Bir eser bu kadar çok sevilince haliyle farklı dillerde de yayınlandı ve neredeyse tüm dünyada popüler bir hale gelerek çocukların sevgilisi oldu. Sonra da Heidi isimli çizgi film izleyiciler ile buluştu. İşte bizi ilgilendiren kısım da tam olarak burada.

İzlediğimiz çizgi filmde Heidi büyükbabasıyla Alp Dağları'nda yaşayan ve herkese yardım eden mutlu bir çocuktu. Sizin ilginizi hiç çekti mi bilmiyoruz ama Heidi çizgi filmlerde hiç ayakkabı giymiyordu.

Biz Heidi'nin özgür bir yapıya sahip olduğu için ayakkabı giymek istemediğini düşünüyorduk ancak gerçekler bizim sandığımızdan çok farklıydı. Heidi'nin hiç ayakkabı giymemesinin altında kitap yazarının İsviçre tarihine gönderdiği bir mesaj yatıyordu.

Gelelim sırlarla dolu hikayeye...

Verdingkinder kelimesini hiç duydunuz mu? Duymadıysanız üzülmeyin çünkü bu kelime İsviçrelilerin bile pek bilmediği bilse de bilmezlikten geldiği bir kelime. Anlamı ise çıplak ayaklı çocuklar.

Çıplak ayaklı çocukların ortaya çıkışı ise tahmin edebileceğiniz gibi İsviçre'ye dayanıyor.

İsviçre, her ne kadar 14 yaşından küçük çocukların çalışmasını engelleyen bir karar almış olsa da bu karara hiçbir zaman uyulmamış ve çocuk emeği sömürüsü 18. yüzyılın sonundan 1960'lı senelerin başına kadar devam etmişti. Çünkü İsviçre halkı çocukları fabrikalarda ve diğer yerlerde köle gibi çalıştırıyorlardı.

İsviçre'de bir sistem uygulanıyordu ve bu sistemde boşanmış ailelerin ya da ebeveynleri hayatını kaybedenlerin çocukları başka ailelerin yanına veriliyordu.

Çocukları sahiplenen bu aileler ise çocukları ya çalıştırıyor ya kiralıyor ya da başka ailelere çalıştırmaları için satıyorlardı. Yani az önceki köle benzetmemiz tamamen gerçekti. Bu çocuklar bir eve sahip olmuyor ve ahırlarda hayvanlar ile beraber uyuyorlardı. Tabii bir de sürekli gördükleri istismar, işkence ve dayak vardı...

Bahsettiğimiz bu çocukların çıplak ayakla gezmelerinin nedeni ise bir aileye sahip olan normal çocuklardan ayırt edilebilmeleriydi.

Çocuk işçiliği ya da köleliğinin bir insanlık suçu olması o dönemde İsviçre'deki kimsenin umurunda olmadı ve herkes bu sisteme oldukça güzel bir şekilde alıştı.

İsviçre'de oldukça normal karşılanan bu suça ilk tepki gösteren kişi ise Rus bir doktor oldu.

Bu Rus doktor çalıştığı çiftlikte denk geldiği çocuk için bir rapor hazırladı. Çocuk, çiftlikte sürekli tacize uğruyor ve şiddet görüyordu. Tüm bunların sonucunda ise hayatını kaybetmişti. Doktorun hazırladığı rapor ise ne yazık ki kimsenin ilgisini çekmedi.

Yine de bu olaydan sonra bazı örgütler ve sendikalar çocuk köleliğine karşı seslerini duyurmaya çalıştılar.

Bazı kesimlerin ses çıkarması ya da tepki göstermesi hiçbir işe yaramadı ve İsviçre'de kölelik sisteminin yasaklanması tam olarak 1981 tarihinde gerçekleşti. Yani düşündüğünüzde bundan bir süre önce İsviçre'de hala çocuklar köle olarak satılmaya ve çalıştırılmaya devam ediliyordu.

İsviçre'nin yıllarca köle olarak kullanılan ve hayal etmesi bile zor olan işkencelere uğrayan bu çocuklardan özür dilemesi ne zaman oldu dersiniz? 2013 yılında.

Evet bundan tam on yıl önce. Ne yazık ki şaka gibi. Yani Heidi hikayesi işte böyle. İzlediğinizden çok farklı değil mi?

Umudumuz çocukların hep çocuk kalması ve tek dertlerinin hangi oyunu oynayacakları olması... Düşüncelerinizi bizlerle yorumlarda paylaşmayı unutmayın!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Listelerde Birincilik Görmüş Şarkıları Tespit Edebilecek misin?
Uzak Dünyaların Kapılarını Aralayın: Mutlaka İzlemeniz Gereken Muhteşem Doğa Belgeselleri
Öğrendiğiniz Andan İtibaren Bilgi Şöleninde Boğulacağınız Birbirinden İlginç Kültürel Gerçekler

Popüler İçerikler

Fatih Erbakan'dan Devlet Bahçeli'yi Kızdıracak Sözler: "Dedem Yaşında İnsan"
Dünyanın En Güzel 100 Kadını Listesine Türkiye'den 3 Ünlü Oyuncu da Girdi!
Avukatı Doğruladı: Tutukluluğunun Devam Etmesini Kaldıramayan Dilan Polat İntihara Kalkıştı!
YORUMLAR
12.05.2023

Gerçek hikayesini bilmiyordum ama İsviçre nin de hiçbir zaman masum bir ülke olmadığını çoğumuz da biliyoruz .

17.05.2023

Bir de insan hakları-özgürlük kelimeleri hiç ağızlarından menfaatlerine ters düşenleri de şeytan ilan ederler..Irak a Suriyeye demokrasi getirmek için gittiler,kan ve gözyaşından başka birşey vermediler.Elbet bu devran dönecek ve döndü.Akıtılan tüm kanların hesabını vereceksin İsrail! Vadedilmiş topraklara değil vadedilmiş cehenneme hazırlan bu saatten sonra... Allah'ın vaadini bildikleri için olanca güçleriyle saldırıyorlar...Yok olacak ve dünya maddi manevi çok büyük bir ferahlığa kavuşacak..Çok az kaldı.. İsraili biz yeneceğiz...Ve çözülme başlayacak.Devşirmeleri ülkelerin kalbinde ve beyninde.BM,NATO,WHO bunlara çalışıyor ve Avrupa da iflasın eşiğinde.Çünkü kaynaklarını çatır çatır sömürüyorlar...Bekle İsrail bekle, kanı ve gözyaşını deneyimleme sırası sende...

20.06.2023

Aslında bu pek doğru sayılmaz çünkü filmin başında ayakkabısı vardı sonra ayakkabıyı kendisi isteyerek çıkardı ve Heidi bir köle olsaydı adı üstünde köle olurdu ve herşeyi kısıtlı olurdu ama Heidi çok özgür bir kız ve kimseye kölelik yapmıyor sadece kendisi isteyerek bazen insanların işini yapıyor veya yardımcı oluyor 💗

10.10.2023

Heidi'nin ilk basım kitap kapağında, ayağı çıplak bir erkek çocuğu var, Vikipedi'deki eski bir çizimde de teyzesi Heidi'yi bıraktığında, kızın ayakları çıplaktı. Ayrıca Heidi'nin Clara'ya arkadaşlık yapmak için istemeden Frankfurt'a gitmesi de onun köle olduğunun işaretlerinden biri.

TÜM YORUMLARI OKU (4)