LAGOM (“La-gum” diye okunur)
“ne çok az ne çok fazla, tam kararında”
İsveçlilerin dengeli yaşama sanatını temsil eden lagom, bir şeyin “tam kıvamında” olması anlamına gelir ve bu tamamen kişiseldir, tıpkı kahvenize ne kadar süt koyulmasını istediğiniz ya da çöreğinizi ne kadar sıcak sevdiğiniz gibi. Somut şeylerin ötesinde, sosyal hayatta ise çok daha derin bir denge yaklaşımını temsil eder. Mesela bir arkadaşınızın sizi hafta sonu evine davet etmesi ama çamaşır yükünü paylaşmak adil olacağı için sizin kendi nevresim takımınızı yanınızda götürmeniz ya da çocuğunuz hasta olduğunda ücretinizden kesinti yapılmadan evde kalma hakkınızın olması ama sizin o hakkı asla suistimal etmemenizdir.
Bu küçük kitap hem lagom anlayışının iş-hayat dengesi, yeme-içme, bilinçli tüketim ve tasarım açısından anlamını açıklığa kavuşturuyor hem de sürdürülebilir mutluluğu kendi içimizde bulmamıza yardım ediyor. Lagom yaşam tarzını benimseyerek siz de şunları başarabilirsiniz:
Daha temiz bir çevreye katkıda bulunabilirsiniz,
İş-hayat dengenizi iyileştirebilirsiniz,
Evinizdeki fazlalıklardan kurtulabilirsiniz,
Daha bilinçli bir tüketici haline gelebilirsiniz,
Sevdiklerinize daha fazla zaman ve enerji ayırabilirsiniz,
İyi yiyeceklerin tadını İsveçliler gibi çıkarabilirsiniz,
Kendi sebze ve meyvelerinizi kendiniz yetiştirebilirsiniz,
Doğanın keyfini sürebilir ve zinde kalabilirsiniz.
biraz taoizm havası var, biraz da minimalizm havası sanki, harika içerik, teşekkürler
Aristo'nun altın ortası bu. Ama bence saçma. Bazen yeteri kadar yapacaksın bazen uçlarda yaşayacaksın. Düz bir çizgide yürümek mi daha zevkli o çizgiden ar sıra saparak oluşturduğunuz anlık zevkler mi? Kalp grafiği gibi yaşayın. Kimi zaman zirveyi kimi zaman dibi kimi zaman da tam ortasını. Ama asla tamamen ortada gitmeyin. Çünkü o zaman hayatını öldürmüş oluyorsunuz. Benim felsefem carpe diem.
Bizdeki.... "ÇOĞU ZARAR AZI KARAR ORTASI YARAR...." EEEEE.... Biz zaten bunu biliyoz.... 🤓🤓🤓