Mutlu olmak için hep daha fazlasını isteyenler bir de bu yöntemi denesin!
Mutlu olmak için hep daha fazlasını isteyenler bir de bu yöntemi denesin!
Bu ritüel ile 'Lagom' bir yudum almanın önemi ifade ediliyor.
Beş harften oluşan bu kelime şunları aktarmak istiyor👇🏻
Tam kararında!
Bu fazlalıklar bir eşya da olabilir, hayatınızda gereksiz olan bir insan da... Tüm bu yararlı eksilmeler hayatınızdan olumsuzlukları çıkartmanızı ve mutluluğa oluşmanızı sağlıyor.
İsterseniz bahçenizde toprakla uğraşabilir, doğa unsurlarını evinizde yetiştirebilirsiniz.
Bu felsefe, ucuz eşyalar ile günü kurtarmak yerine günlük hayatın temelini oluşturan eşyaların sağlam ve kaliteli olması gerektiğini savunuyor.
Sahip olduğunuz her şey 'kararında' olduğunda belli bir düzen oluşturmak da oldukça kolaylaşıyor.
İsveçlilerin en sevdiği renk, güneşin çok uğramadığı bir ülkede gün ışığından en verimli yararlanmayı sağlayan beyaz... Eşyalarını beyaz tonlarında tercih etmelerinin yanı sıra doğa ile uyum sağlamak için yeşili de oldukça sık kullanıyorlar.
İkinci el ve dönüştürme kültürü İsveç'te oldukça yaygın. Böylelikle hiçbir eşya 'boşa' gitmiyor.
Koltukların üzerine bir örtü ya da battaniye koymak kadar bu battaniyeyi ya da örtüyü el emeğiyle yapmak da önem taşıyor.
Çünkü bu İsveçlilerin felsefesi 😎
Her şeyi yeterince yapmanın yanı sıra yalnızken de kaliteli zaman geçirmek ve dinlemeyi öğrenmek de oldukça önemli!
Tanıtım bülteni kitabı şu şekilde tanımlıyor:
LAGOM (“La-gum” diye okunur)
“ne çok az ne çok fazla, tam kararında”
İsveçlilerin dengeli yaşama sanatını temsil eden lagom, bir şeyin “tam kıvamında” olması anlamına gelir ve bu tamamen kişiseldir, tıpkı kahvenize ne kadar süt koyulmasını istediğiniz ya da çöreğinizi ne kadar sıcak sevdiğiniz gibi. Somut şeylerin ötesinde, sosyal hayatta ise çok daha derin bir denge yaklaşımını temsil eder. Mesela bir arkadaşınızın sizi hafta sonu evine davet etmesi ama çamaşır yükünü paylaşmak adil olacağı için sizin kendi nevresim takımınızı yanınızda götürmeniz ya da çocuğunuz hasta olduğunda ücretinizden kesinti yapılmadan evde kalma hakkınızın olması ama sizin o hakkı asla suistimal etmemenizdir.
Bu küçük kitap hem lagom anlayışının iş-hayat dengesi, yeme-içme, bilinçli tüketim ve tasarım açısından anlamını açıklığa kavuşturuyor hem de sürdürülebilir mutluluğu kendi içimizde bulmamıza yardım ediyor. Lagom yaşam tarzını benimseyerek siz de şunları başarabilirsiniz:
Daha temiz bir çevreye katkıda bulunabilirsiniz,
İş-hayat dengenizi iyileştirebilirsiniz,
Evinizdeki fazlalıklardan kurtulabilirsiniz,
Daha bilinçli bir tüketici haline gelebilirsiniz,
Sevdiklerinize daha fazla zaman ve enerji ayırabilirsiniz,
İyi yiyeceklerin tadını İsveçliler gibi çıkarabilirsiniz,
Kendi sebze ve meyvelerinizi kendiniz yetiştirebilirsiniz,
Doğanın keyfini sürebilir ve zinde kalabilirsiniz.
Keşke biz de uygulayabilseydik!
Peki sizin Logom felsefesinde en çok beğendiğiniz ayrıntı hangisi? Bizimle paylaşın!
biraz taoizm havası var, biraz da minimalizm havası sanki, harika içerik, teşekkürler
Aristo'nun altın ortası bu. Ama bence saçma. Bazen yeteri kadar yapacaksın bazen uçlarda yaşayacaksın. Düz bir çizgide yürümek mi daha zevkli o çizgiden ar sıra saparak oluşturduğunuz anlık zevkler mi? Kalp grafiği gibi yaşayın. Kimi zaman zirveyi kimi zaman dibi kimi zaman da tam ortasını. Ama asla tamamen ortada gitmeyin. Çünkü o zaman hayatını öldürmüş oluyorsunuz. Benim felsefem carpe diem.
Bizdeki.... "ÇOĞU ZARAR AZI KARAR ORTASI YARAR...." EEEEE.... Biz zaten bunu biliyoz.... 🤓🤓🤓