Çocuklarının en küçüğünün 8 aylık, en büyüğünün 9 yaşında olduğunu aktaran Talal sözlerini şöyle sürdürdü:
''Biz stresli bir yoldan ve savaştan İsveç'e geldik. İlk geldiğimizde depresyondaydık. Komşumuzun şikayetiyle 4 çocuğumuzu elimizden aldılar. Ardından yapılan soruşturmada, onlara şiddet uyguladığımıza dair kanıta rastlanmamasına rağmen çocuklarımızı geri vermediler. Çocukları farklı ailelere verdiler ve bizle görüşmelerini de yasakladılar. Biz de en tabii hakkımızı kullanarak bu durumu protesto etmek için eylemlere katıldık ve bu, çok ses getirdi. Eylemlerde biz çocuklarımız için gözyaşı dökerken 'İslamcı ve terörist' şeklinde yaftalayarak İsveç medyasında hedef gösterildik.'
Anne Amal Şeyho da çocuklarını 4 yıldır göremediğini belirterek 'Çocuğumu doğurduktan beş dakika sonra hastanedeyken elimden aldılar. Diğer çocuklarımın da 4 senedir ne görüntülerini ne fotoğraflarını gördüm. 5 çocuğu elinden alınmış bir annenin ruh hali nasıl olur, siz düşünün.' dedi.
İsveç Norrbotten Belediyesine ait Sosyal Hizmetler Kurumu ise 'Çocukların, şiddet gördükleri için normal prosedür uygulanarak aileden alındığı' açıklamasında bulundu.
İsveç'in Ankara Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada da Sosyal Hizmetler'in Müslüman çocuklarına kötü muamele ettiğine ilişkin iddialar reddedildi.
Açıklamada, 'Hem İsveç'te hem de yurt dışında İsveç sosyal hizmetlerinin, Müslüman çocukları kaçırdığı, hapsettiği ve bu çocuklara cinsel istismarda bulunduğunu iddia eden çeşitli sosyal medya mecralarında çok saldırganca bir karalama kampanyası yürütülüyor. Bu enformasyon, elbette ciddi biçimde yanıltıcı, tek amacı gerilim yaratmak ve güvensizlik yaymak.' ifadeleri kullanıldı.
Büyükelçiliğin açıklamasında ayrıca, 'İsveç Sosyal Hizmetleri'nin, öncelikle gönüllülük ilkesine dayalı Sosyal Hizmetler Yasası ile yönetildiği, öte yandan Genç İnsanların Bakımı Yasası'ndaki tamamlayıcı hükümlerin, belli vakalarda rıza alınmadan önlemlere karar verilmesini mümkün kıldığı' kaydedildi.
1. Hukukunu beğenmediğin ülkeye gitmeyeceksin. 2. çoçuğunu istismar edersen doğacak çocuklarına bile yansır isvec devleti o çocuğuda koruma altına alır. 3. Entegre olmadığın bir ülkeyi geldiğin ülkeye benzetmeye çalışır oradaymış gibi yaşarsan aklını alırlar. Olurda başarırsan gittiğin ülke geldiğin ülke gibi yaparsan muhtemelen orayıda savaş ülkesi yaparsın bu sefer çocukların başka ülkeler sığınır.
Yav zorluktan gelmişsin savaştan kacmissin hala ses peşinde olup çocuk yapıyorsun. Ulan önceki 4 une insan gibi bakabil önce sonra 5. Yi dusun
söylenecek çok çok şey var ama bir şey demiyorum artık. göçmen olarak gittiğin bir ülkeye minnet duyup yasalarını öğrenip uyması gerekirken tam tersini yapıp mağdur edebiyatı yapan bu göçmenlere daha kucak açsınlar on sene sonra uğraşırlar da neyse. Bu durumdan bile fayda saglayip saçma politika üretecek akpliler var eminim