İsveç'in geri dönüşüm konusunda dünyanın en başarılı ülkesi olduğu artık çoğu kişi tarafından bilinen bir konu. 2013 verilerine göre ülkede bir süredir evlerden çıkan çöplerin yalnızca %1'i çöplüklere gidiyor - yani bu atıkların %99'u madde veya enerji olarak tekrar değerlendiriliyor.
İsveç her yıl yakıt olarak kullandığı atıklardan 1,1 milyon metreküp petrolden sağlayacağı kadar enerji sağlıyor. Bu da yılda 2,2 milyon ton daha az karbondioksit salımı anlamına geliyor (yani yılda yaklaşık 680 bin benzinli aracın saldığı karbondioksit kadar). Üstelik çöplüklerde birikmeyen çöplerden atmosfere salınmayan metan gazı da cabası. Aslına bakarsanız sistem o kadar başarılı ki İsveç, çöp yakma tesislerinde yakmak için Avrupa'daki diğer ülkelerden çöp alıyor ve onların çöplerini de temizlemiş oluyor. Etkileyici, değil mi?
Akıllara tek bir soru geliyor: Bu kadar mükemmel bir sistem mümkünse neden herkes bu sistemi uygulamıyor?
Çöp yakma işleminin sonucunda enerjinin yanı sıra hatırı sayılır miktarda bir ısı da üretiliyor ve sistemin kârlı olması için, bu ısının değerlendirilebileceği güçlü bir ısı piyasası olması gerekiyor.
İsveç Atık Yönetimi İletişim Direktörü Anna-Carin Gripwall bu sistemin bölgesel soğutma veya sanayi amaçlı buhar üretimi için de kullanılabileceğini söylüyor. Uygulama yaygınlaştıkça masraflar konusunda daha net bir fikir elde edilebilir.
Hane halkı, üreticiler, yerel ve merkezi yönetimler gibi tüm aktörlerin atık ayrıştırmaktan tedarik zincirinin detaylı planlanmasına kadar üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekiyor.
Kağıt, plastik, cam, metal gibi maddeler geri dönüştürülebildiği için ateşe atılmıyor. Pil, zehirli atık içeren maddeler ve elektronik aletler de çöp yakma tesislerine gönderilmiyor. İsveç'te yakılan çöplerin yarısı, elmanızın çöpü gibi evsel atıklardan; geri kalanı ise sanayi ve diğer ticari etkinlikler sonucu ortaya çıkan atıklardan oluşuyor.
Peki çöpü gemilere yükleyip İsveç'te yakmak, bu işlemin karbon ayak izi düşünüldüğünde mantıklı mı? Gripwall'a göre evet: 'İsveç'e Çin'den bile çöp taşısak ve yaksak ekolojik olarak kârlı bir işlem oluyor...' diyor, 'Fakat ekonomik olarak pek kârlı değil.'
Bilgisini ve deneyimini isteyenle paylaşmaktan kaçınmayan İsveç Atık Yönetimi yılda onlarca seminer veriyor.
Önce mülkiyet sisteminin kısmen kalkması lazım. Satın aldığımız ürünlerin çoğu ömrünü doldurunca çöpe gidiyor, satın almak yerine 2 yıllık kullanım karşılığı kiralanabilir olsa her şey, hem tüketici 2 yılda bir ürününü yeni modeli ile değiştirir, hem eski ürün geri dönüşüme gider. Sizin olmayan bir şeyi çöpe atma şansınız da yok. Vestelin televizyon kiralama kampanyası buna örnektir, günümüzde spotift netflix tarzı servislerin yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlaması, büyük firmaların başta olmak üzere araç kiralamanın popülerleşmesi da bu sistemin ilk adımlarıdır. Bunların yanı sıra petrol türevi ambalajlardan kurtulup tamame geri dönüştürülmeye müsait bir sisteme geçilmesi gerek, mesela cam şişe su 2 lira olsa, eski şişesini getirene yenisi yine 50 kuruş olsa ve toplum da buna adapte olsa ne kadar güzel olur.
Bu paylaşımları çok seviyorum çünkü insanların gerçekten bir Dünya görüşü geliştirmesini sağlıyorlar ve cidden faydalılar.Fakat ,Türkiye'de okullarda öğretilen "Türkiye kusursuzdur ve bütün Dünya Türkiye'ye endekslidir." hurafesinden dolayı birçok insan böyle bir haber gördüklerinde Türkiye de yapar niye yabamıyoz falan diyor.Arkadaşlar ,maalesef Türkiye Pakistan'la aynı kapsamda bulunan bir ülke ve bu insanlar o aşağılık kültürleri övüyor ve onlara benzemeye çalışıyor.O yüzden böylü bir fikre kapılan varsa bence direk bunu düşünmeyi bıraksın.Ha bü tür futuristic teknolojiler İskandinavya'dan ve Kanada'dan çıkacak olsalar ilk gidecekleri yer 88 IQ'lu Türkiye olmaz emin olun.Şurada komşumuz Yunanistan'ın IQ'su bizim ülkeninkiden 4 puan yüksek.Türklerin kendilerinin rakibi sandıkları Rusların IQ'ları 8 puan yüksek.Ulus olarak üniversite eğitiminin ilk neslindeyiz ve ülkenin altında bulunduğu kültür grubu yalnızca anti-entellektüelizm ve nefret dolu bir yapı.Matematiği siz yapın.
darısı başımıza