İsveç Haklı mı? Arkamızda Atık Bırakmadığımız Bir Dünya Mümkün mü?

Tüm dünya atık konusunda kendi çapında çözümler üretmeye çalışıyor. Çeşitli kanunlar, kurallar ve politikalarla bu soruna çözüm arıyor. İsveç, Hollanda, Norveç gibi ülkeler ise bu konuda oldukça ilerleme kaydetti. Peki gerçekten arkamızda atık bırakamadığımız bir dünya mümkün mü?

Norveç geliştirdiği sistem sayesinde 1 yılda atılan tüm plastik atıkların %97'sini geri dönüştürmeyi başardı. Detaylı bilgi için;

Tüm Dünyanın En Büyük Ortak Sorunu Plastik Atıklara Norveç Nasıl Bir Çözüm Buldu?

İsveç'te ise atıkların yalnızca %1'i çöplüklere gidiyor.

İsveç'in geri dönüşüm konusunda dünyanın en başarılı ülkesi olduğu artık çoğu kişi tarafından bilinen bir konu. 2013 verilerine göre ülkede bir süredir evlerden çıkan çöplerin yalnızca %1'i çöplüklere gidiyor - yani bu atıkların %99'u madde veya enerji olarak tekrar değerlendiriliyor.

Nasıl mı? Yakarak.

İsveç her yıl yakıt olarak kullandığı atıklardan 1,1 milyon metreküp petrolden sağlayacağı kadar enerji sağlıyor. Bu da yılda 2,2 milyon ton daha az karbondioksit salımı anlamına geliyor (yani yılda yaklaşık 680 bin benzinli aracın saldığı karbondioksit kadar). Üstelik çöplüklerde birikmeyen çöplerden atmosfere salınmayan metan gazı da cabası. Aslına bakarsanız sistem o kadar başarılı ki İsveç, çöp yakma tesislerinde yakmak için Avrupa'daki diğer ülkelerden çöp alıyor ve onların çöplerini de temizlemiş oluyor. Etkileyici, değil mi?

Peki böyle bir dünya mümkünse daha ne bekliyoruz?

Akıllara tek bir soru geliyor: Bu kadar mükemmel bir sistem mümkünse neden herkes bu sistemi uygulamıyor?

Bunun temel nedeni, bu sistemi kurmak için gerekli altyapı yatırımlarının yüksek maliyeti.

Çöp yakma işleminin sonucunda enerjinin yanı sıra hatırı sayılır miktarda bir ısı da üretiliyor ve sistemin kârlı olması için, bu ısının değerlendirilebileceği güçlü bir ısı piyasası olması gerekiyor.

Yani diğer bir deyişle, İsveç kadar ısı ihtiyacı olmayan bir ülke için çöp yakarak ısı elde etmek, İsveç'te olduğu kadar kârlı bir endüstri olmayacak.

Fakat moral bozmaya gerek yok.

İsveç Atık Yönetimi İletişim Direktörü Anna-Carin Gripwall bu sistemin bölgesel soğutma veya sanayi amaçlı buhar üretimi için de kullanılabileceğini söylüyor. Uygulama yaygınlaştıkça masraflar konusunda daha net bir fikir elde edilebilir.

Sistemin işlemesi için gerekli bir diğer unsursa geri dönüşüme ve enerji tasarrufuna gönül vermiş bilinçli bir toplum.

Hane halkı, üreticiler, yerel ve merkezi yönetimler gibi tüm aktörlerin atık ayrıştırmaktan tedarik zincirinin detaylı planlanmasına kadar üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekiyor.

Dikkatlice planlanan bu süreç sonucunda atıklar ve çöpler değerli bir yakıta dönüşüyor.

Kağıt, plastik, cam, metal gibi maddeler geri dönüştürülebildiği için ateşe atılmıyor. Pil, zehirli atık içeren maddeler ve elektronik aletler de çöp yakma tesislerine gönderilmiyor. İsveç'te yakılan çöplerin yarısı, elmanızın çöpü gibi evsel atıklardan; geri kalanı ise sanayi ve diğer ticari etkinlikler sonucu ortaya çıkan atıklardan oluşuyor.

Bu sistem o kadar mükemmel işliyor ki Avrupa'daki diğer bazı ülkeler çöplerini yakması için İsveç'e gönderiyor.

Peki çöpü gemilere yükleyip İsveç'te yakmak, bu işlemin karbon ayak izi düşünüldüğünde mantıklı mı? Gripwall'a göre evet: 'İsveç'e Çin'den bile çöp taşısak ve yaksak ekolojik olarak kârlı bir işlem oluyor...' diyor, 'Fakat ekonomik olarak pek kârlı değil.'

İsveç diğer ülkelerin çöpünü yakmakla kalmıyor, nasıl çöp yakacaklarını da öğretiyor.

Bilgisini ve deneyimini isteyenle paylaşmaktan kaçınmayan İsveç Atık Yönetimi yılda onlarca seminer veriyor.

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
22.08.2018

Önce mülkiyet sisteminin kısmen kalkması lazım. Satın aldığımız ürünlerin çoğu ömrünü doldurunca çöpe gidiyor, satın almak yerine 2 yıllık kullanım karşılığı kiralanabilir olsa her şey, hem tüketici 2 yılda bir ürününü yeni modeli ile değiştirir, hem eski ürün geri dönüşüme gider. Sizin olmayan bir şeyi çöpe atma şansınız da yok. Vestelin televizyon kiralama kampanyası buna örnektir, günümüzde spotift netflix tarzı servislerin yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlaması, büyük firmaların başta olmak üzere araç kiralamanın popülerleşmesi da bu sistemin ilk adımlarıdır. Bunların yanı sıra petrol türevi ambalajlardan kurtulup tamame geri dönüştürülmeye müsait bir sisteme geçilmesi gerek, mesela cam şişe su 2 lira olsa, eski şişesini getirene yenisi yine 50 kuruş olsa ve toplum da buna adapte olsa ne kadar güzel olur.

23.08.2018

Kesinlikle.Yapılması gereken şeylerden biri de (bana göre) içilebilir musluk suyuna geçiş yapmak.Türkiye Batı'ya doğru giderken musluk suyunun içilemediği son ülke.Yani Türkiye'nin batısındaki her ülkede musluk suyu içilebiliyor.Bunun için bir Dünya haritası var inceleyebilirsiniz. Aslında bize sağlıklı su sunduğunu iddia eden plastik şişe markalarının içinde bir sürü plastik tozu var (hatta cam olanlarda bile) ve bunların tüketilmesi içme suyundaki plastik döngüsünü her geçen gün daha da artıtıyor.İzleiğim belgesele göre Kanada'da dahi (Dünya içme suyunun %20'si burada) 500'lük plastik şişede bir saç teli hacmi kadar (bu da göreceli şu an düşününce xD) plastik varmış.BPA yani.

23.08.2018

Bu paylaşımları çok seviyorum çünkü insanların gerçekten bir Dünya görüşü geliştirmesini sağlıyorlar ve cidden faydalılar.Fakat ,Türkiye'de okullarda öğretilen "Türkiye kusursuzdur ve bütün Dünya Türkiye'ye endekslidir." hurafesinden dolayı birçok insan böyle bir haber gördüklerinde Türkiye de yapar niye yabamıyoz falan diyor.Arkadaşlar ,maalesef Türkiye Pakistan'la aynı kapsamda bulunan bir ülke ve bu insanlar o aşağılık kültürleri övüyor ve onlara benzemeye çalışıyor.O yüzden böylü bir fikre kapılan varsa bence direk bunu düşünmeyi bıraksın.Ha bü tür futuristic teknolojiler İskandinavya'dan ve Kanada'dan çıkacak olsalar ilk gidecekleri yer 88 IQ'lu Türkiye olmaz emin olun.Şurada komşumuz Yunanistan'ın IQ'su bizim ülkeninkiden 4 puan yüksek.Türklerin kendilerinin rakibi sandıkları Rusların IQ'ları 8 puan yüksek.Ulus olarak üniversite eğitiminin ilk neslindeyiz ve ülkenin altında bulunduğu kültür grubu yalnızca anti-entellektüelizm ve nefret dolu bir yapı.Matematiği siz yapın.

22.08.2018

darısı başımıza

TÜM YORUMLARI OKU (12)