'İstihbarat Konusunda Türkiye Sınıfta Kalmış Durumda'

Kılıçdaroğlu, Halk Tv'de canlı yayınlanan 'Halk Arenası' programında, Uğur Dündar'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Levent Kırca'nın vefatı

Kılıçdaroğlu, Levent Kırca'nın Türk tiyatrosunun önemli isimlerinden olduğunu söyledi. Kırca'nın ağırlıkla siyasileri hicvettiğini, siyasilerin de bunu olgunlukla karşılayarak saygı duyduklarını belirten Kılıçdaroğlu, AK Parti ile başlayan dönemde mizahın dışlandığını, sansürlendiğini, Kırca'nın devre dışı bırakılarak, sanatını yapmasının engellendiğini söyledi.

'Levent Kırca'nın arkasından, 'ünlü alkolik öldü' diye haber yapıldığının' aktarılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

'Maalesef bunları yaşıyoruz ve yaşamaya da devam edeceğiz, öyle anlaşılıyor. Umarım 1 Kasım'da bu bölüm sona erer. 1 Kasım'da hepimiz daha aydınlık bir Türkiye için çaba harcarız, sandığa gideriz, oylarımızı veririz ve 2 Kasım'da yeni bir başlangıcı başlatırız. Buna Türkiye'nin, bu ülkenin ihtiyacı var. Yaşadığımız bütün olaylara bakın; Toplum ayrıştı, biz 'ayrışmasın' diyoruz. Toplum bölündü, biz 'bölünmesin' diyoruz. Beraber bu ülkede birlikte yaşayabiliriz, çocuklarımıza, ülkeye yönelik umutlarımız var. Bu umutlarımızı beslemeliyiz.

Umutları beslemenin temel yolu 1 Kasım'da sandığa gitmektir. Bütün geçen seçimlerde sandığa gitmeyen bütün yurttaşlarıma seslenmek istiyorum; Türkiye'nin bu gidişinden memnunsanız, daha karamsar bir tablonun ortaya çıkmasını istiyorsanız, insan kavgası, iç savaş olsun diyorsanız sandığa gitmeyin. 'Hayır, biz bu ülkede huzur, barış, birlikte  yaşamak istiyoruz, farklılıklarımızı zenginlik kabul ediyoruz, dolayısıyla bu farklılıklarımızla biz bir arada yaşayabiliriz, daha güzel bir Türkiye'yi inşa edebiliriz, birinci sınıf demokrasiyi ülkemize getirebiliriz' diyorsanız, sakın ama sakın sandığa gitmekten vazgeçmeyin. Sandığa gidin, oyunuzu kullanın.'

Türkiye'de son dönemde yaşanan terör saldırılarının hatırlatılıp, 'Bu etnik temelde bir kardeş kavgasına, parçalanmaya yol açan senaryonun bir aşaması olabilir mi?' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, siyasi partilerin devlet olmak için değil, devleti yönetmek için iktidara geldiğini söyledi. Defalarca 'Ortadoğu bataklığına Türkiye'yi sürüklemeyin' uyarısında bulunduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, canlı bomba olayının bir Ortadoğu geleneği olduğunu kaydetti.

Kılıçdaroğlu, Halk TV canlı yayınında konuştu

Suriye'nin, Ortadoğu'daki ülkelerin içişlerine karışılmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bugüne kadar Ortadoğu'da bir sorun çıktığında başvurulan ülke olduğunu, ancak ilk kez AK Parti hükümeti döneminde mezhep eksenli bir politika yürütüldüğünü savundu.

'Çivisi çıkmış bir Türkiye var'

Suriye'nin, Irak'ın, son olarak da Mısır'ın içişlerine karışıldığını iddia eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 5 büyük kentte büyükelçisinin olmadığını, Türkiye'nin Ortadoğu bataklığına aşama aşama sürüklendiğini, sınırların yol geçen hanına döndüğünü, bütün cihatçı grupların Türkiye üzerinden Ortadoğu'ya gittiğini ileri sürdü.

Türkiye'de şu anda bir yönetim boşluğu olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, 'Her isteyenin, her istediğini yapabildiği bir Türkiye var şu anda. 'Çivisi çıkmış' derler ya çivisi çıkmış bir Türkiye var. Üzülerek söylüyorum ama bu gerçek' diye konuştu.

'Türkiye, Suriye konusunda bu derece ısrarcı olmasaydı, PKK terörü bu boyuta ulaşır mıydı? Türkiye bu katliamı yaşar mıydı?' sorusu üzerine Kılıçdaoğlu, Türkiye'de liyakat esasının sıfırlandığını, devletteki bütün nitelikli kadroların temizlendiğini savundu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez MİT'in başına siyasi kimliği net olan bir kişinin oturtulduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, bunun doğru olmadığını söyledi.

'Bal gibi istihbarat zafiyeti var'

MİT'in bir bölümü sadece AK Parti için çalışıyorsa, burada bir felaket senaryosunun olacağını ileri süren Kılıçdaroğlu, 'İstihbarat zafiyeti nasıl olmasın? Bal gibi istihbarat zafiyeti var. İstihbarat konusunda Türkiye sınıfta kalmış durumda. Ankara Emniyet Müdürlüğüne yakın mesafede 97 gencimiz, vatandaşımız hayatını kaybediyor, 2 canlı bomba. Biz bu tabloyu, Türkiye'nin başına bunların geleceğini biliyoruz' dedi.

Erdoğan'a başbakan olduğu dönemde, 24 Ağustos 2012'de bir mektup göndererek, 'Suriye politikanız yanlıştır, bu politika Türkiye'yi ateşe sokar, Uluslararası Suriye Konferansı toplayalım' dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, taleplerinin 'anlamazsınız' denilerek, reddedildiğini aktardı.

Türk uçağının Suriye tarafından düşürüldüğünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, 'Ne diyordu Sayın Davutoğlu? 'Bizim gücümüzü test etmesinler.' Ya Ortadoğu'nun şamar oğlanına çevirdiler, hangi güçten bahsediyorsun sen?' diye konuştu.

'Biz oyun kurucuyduk diyorlar. Hangi oyunu kurdun?'

İktidarın, Suriye'nin Rusya için ne kadar önemli bir ülke olduğunun farkında olmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, 'Biz oyun kurucuyduk diyorlar. Hangi oyunu kurdun? Suriye'de ne yapıyorlardı? '24 saatte Şam'a gideriz' buyurun gidin, bakayım gidebiliyor musunuz? 'Emevi Camisinde namaz kılacağız' buyurun gidin namaz kılın bakalım nasıl kılacaksınız?' diye sordu. 'Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir görüşme yaptınız, bundaki amaç neydi?' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, Davutoğlu'nun daveti üzerine görüşmenin gerçekleştiğini söyledi.

Davutoğlu'nun kendisine yönelik 'bazı mahrem konuları açıkladığını' söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

'Aramızda kalsın dediği hiçbir konuu MYK'mda bile gündeme getirmedim''

''Bu konu mahremdir, aramızda kalsın' dediği hiçbir konuyu, ben kendi Merkez Yönetim Kurulumda bile gündeme getirmedim. Benim devlet terbiyem bunu gerektirir. Fakat onun dışındaki olaylarda, 'bu konu gizli kalsın' denmediği için, kendi görüşlerimizi açıkça dile getirdik. Hatta ben bilgi verilmiş olmasına karşın, Ankara'daki canlı bombalarda DEAŞ şüphesini bile gündeme getirmedim, 'örgüt ismi verilmedi' dedim. Bugün kendisi DEAŞ'ı bir numaralı şüpheli olarak açıkladı. Biz bu kadar dikkatli davrandık.'

'Güvenlik açığınız yoksa bu 95 kişi nasıl öldü?'

Davutoğlu'na patlamanın ardından üç bakanın televizyondaki açıklamalarını izleyip izlemediğini sorduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Davutoğlu'nun kendisine, 'izleyemediğini' söylediğini aktardı. 'Bir bakan 'Güvenlik açığımız yok' diyor. Güvenlik açığınız yoksa bu 95 kişi nasıl öldü? Adalet Bakanı soruya cevap verirken gülüyor gülümsüyor, Türkiye kan ağlıyor, bakan televizyonda gülüyor' diyen Kılıçdaroğlu, Davutoğlu'na, İçişleri ve Adalet Bakanının istifa etmeleri ya da azledilmeleri gerektiğini söylediğini kaydetti.

'Soruşturmayı yapanlar bakana bağlı'

Davutoğlu'nun da 'olayla ilgili soruşturma açtığını' söylediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, 'Buradaki garabet şu; Soruşturmayı yapanlar bakana bağlı. Yani kendi bakanı hakkında soruşturma açacak, kargalar güler buna' diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu'na 'Neden güvenlik önlemlerinin alınmadığını' sorduğunu da belirten Kılıçdaroğlu, 'Efendim güvenlik önlemleri alınmış, nerede Sıhhıye'de, Kızılay'da alınmış. Ya insanlar orada toplanıyor. Terör eylemi yapacak birisi herhalde güvenlik önleminin alınmadığı bir yerde yapar. Güvenlik önleminin yüzde yüz alındığı bir yerde gidip terör eylemi mi yapar?' dedi.

Kılıçdaroğlu, iktidarın görevinin, insanların can ve mal güvenliğini sağlamak olduğunu ifade etti.

Haberler.com

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
Asgari Ücretin Açıklanmasından Sonra Cumhurbaşkanı’na Mesaj Atan Kadir İpek Gözaltına Alındı