40 yaşındaki Didem Mollaoğlu gezgin olma hayali kurarken işten çıkarıldı ve bu vesileyle yollara düştü. Tekrar kurumsal hayata dönmek istemediğini söyleyen Mollaoğlu 'Çünkü bambaşka bir dünyanın varlığını gördüm. Hem çalışıp hem de gezebileceğim bir iş yapmak istiyorum' diyor ve gezdiği 35 ülkenin ardından yeni rotalar için para kazanmanın yollarını arıyor. Seyahat etmek isteyenlere ise Bosna atasözünü hatırlatıyor: 'Seyahatin önündeki tek engel, kapının eşiğidir.'
Ben evimden sabah 6da çıkıp akşam 10da anca dönebiliyorum sırf hayatta kalıp kiramı faturalarımı ödeyebilmek için ama bunu kimse haber yapmıyor. Beyaz yakalı minimum 4 bin lira maaş alan ve bundan sıkılıp kendine dert arayan birisi haber oluyor, bir de günde 12 saat çalışan işçi olmayı denesin belki mutlu olur.
Hesapladım,ben kovulursam tazminatla anca Sivas'a kadar gidebiliyorum.
"gübrelerle dolu vagonda 13 saat yolculuk ettim" vay aminyum "omzum kırık halde 90km motor kullandım" vay amk robocop resmen (alkışlar)... stereotipik bir beyaz yakalının gösteriş manyaklığı, vizyonsuzluğu ve lumpenliği işi bırakınca geçmiyor anlaşılan. şu "hayallerini gerçekleştiren (kalb kalb kalb)" ya da "hepimizin hayalini gerçekleştiren gezgin (kalb kalb kalb)" tiplerinden bıktım. 35 ülke gezdin diye saygı mı duyalım ? ya da gübre dolu vagonda yolculuk ettin diye büstünü mü dikelim ? yolculuk insanın kendisi için yaptığı bir eylemdir ! başka insanların bu deneyimi yaşaması senin paylaştığın 2-3 yazı ve 2-3 fotoğrafla sağlanmıyor. beyaz yakalılıktan ticarete atılıp başarılı olan ve instagramda malını mülkünü paylaşan adamdan daha fazla saygı duymuyorum sana. çünkü ikiniz de sizi ilgilendiren meseleleri başkasının gözüne g.tüne sokmaktan fazla bir şey yapmıyorsunuz. tamam en güzel siz geziyorsunuz...azalarak bitin artık.