Fotoğraf: Abdujalil Abdurasulov / BBC
BBC'den Abdujalil Abdurasulov, Almatı'daki atmosferi şu sözlerle anlatıyor:
'Almatı'ya yıllardır gelirim. Normalde canlı bir kenttir, bolca yeşil alanı vardır, dışardaki yeme ve içme mekanları hep doludur. Bu sefer ise mağazaları ve bankaları yağmalanmış bir kentle karşılaştım. En büyük hasar, protestoların başladığı ana meydan ve etrafında. Medya kuruluşlarının binaları saldırıya uğramış, belediye binası ise ateşe verilmiş durumda.
Cuma günü kentte tek bir protesto görmedik. Sadece hasar görmüş binaların etrafında fotoğraf çeken insanlar vardı. Ama uzaktan silah ve patlama sesleri geliyordu. Patlama sesleri, ses bombasına benziyordu.
Almatı'ya ilk vardığımda, kolluk kuvvetlerinin kullandığı patlayıcılar ve protestocuların kullandığı havai fişeklerden kalmışa benzeyen bir sis vardı havada. Konuştuğum Almatılılardan bazıları şok içinde, bazıları öfkeliydi.
Kazakistan'da bugüne kadarkilere hiç benzemeyen bu protesto dalgasının yayılma ve şiddetli bir hale dönme hızı buradaki insanları şaşırtmış. Bazıları da Rusya ve diğer bölge ülkelerinden takviye kuvvetlerin gelmesinden memnundu, bunun sükuneti sağlayacağını düşünüyordu.'
Türkiyenin yakın gelecekteki hali.
bu olaylara değerse helal olsun hepsine o yönetici denen lavuklar yoğurt u üflerler artık çünkü millet alıştı baş kaldırmaya
protesto hakkını kullananların terörist diye tanımlanması bir yerden tanıdık geldi