Prof. Dr. Kenan Midilli: “Normalde vücut bir enfeksiyonla karşılaştığında, onu vücuttan atabilmek ve yenebilmek için şiddeti bir tepki verir. Yendikten sonra da şiddetli tepki halini sürekli olmasının kendisine zarar vereceğini bildiği için bu enfeksiyon etkeni kontrol altına alındıktan sonra vücut tekrar aşırı tepki halinden normale döner, ama aynı etkenle tekrar karşılaşma olasılığına karşı bu sefer çok daha hızlı bir şekilde yanıt geliştirebilecek bir bağışıklık belleği oluşturur. Siz o karşılaşmadan ne kadar uzaklaşırsanız, verilen tepkinin düzeyi o kadar düşmeye başlar. Yani nedir bunlar, antikorlar ve aktive olmuş “t” hücreleri. Ama vücudun belli bölgelerinde antikor üretecek olan bellek devreye girmek üzere yedekte tutulur. Aynı durum aşı ile uyarılan bağışık yanıtlar için de söz konusudur.
Zaman içerisinde antikor düzeyleri düşer. Ama tekrar karşılaşma halinde hızlı bir şekilde yükselir. Kalan belleğin vereceği yanıtlar enfeksiyonun oluşumunu engellemese bile, enfeksiyonun vücutta büyük hasar ya da ölüm gibi beklenmeyen sonuçlarını çoğu zaman engeller. Gerçek yaşam verileri (Amerika ve İsrail) özellikle bağışıklık sistemi daha düşük düzeyde yanıt verebilen ileri yaş grupları olmak üzere antikor hücrelerinin aşıların etkililiğinin altıncı aydan sonra azaldığını gösterdi. Bu nedenle Türkiye’de de belleği tazelemek ve güçlendirmek için aşıların etki düzeyini yükseltebilmek için ikinci doz aşıdan 6 ay sonra hatırlatma dozu yapılma kararı alındı.”
Bu aşı konusu, devletler arası gizli bir anlaşma ile meydana getirilen olmayan bir virüs için korku veya tehdit senoryosu ile ülkelerin süratle artan insan nüfusu sebebi ile yakın tarihlerde dünya da açlık tehlikesinin baş göstermesini ve kaosu önlemek dünya nüfusunun artmasını ve insanların üremesini engellemek için bir takım yaş gurubunda yan etkileri için denenilip, sonra da asıl hedef çoçuklara yapılacak olan kısırlaştırma işlemi olamaz mı?
Ben olmam kardeşim 3. Doz falan ilk ikiyi olunca sölemiştim bidaha oluncak derse olmam diye çünkü bunun sonu gelmiycek anlaşılan
kısıtlama gelsın ya toplum saglıgını tehlıkeye atanlara kac sene daha boyle sacma sapan bır hayat surucez olcak ıs mı