Arkadaş grubuyla keyif içinde film izlerken, 'Ya bunun olması pek mümkün değil aslında. Çünkü fizik kanunlarına aykırı' şeklinde yapılan, ve bütün eğlencenin içine etmenizi sağlayacak nerd çıkışlarından ibaret bir içerik sizi bekliyor şimdi.
Arkadaş grubuyla keyif içinde film izlerken, 'Ya bunun olması pek mümkün değil aslında. Çünkü fizik kanunlarına aykırı' şeklinde yapılan, ve bütün eğlencenin içine etmenizi sağlayacak nerd çıkışlarından ibaret bir içerik sizi bekliyor şimdi.
CIA ajanlarının hiç acımadan enjektörle sağa sola bastığı, zerk edilen kişinin her şeyi kenara bırakıp bülbül gibi şakımasını sağladığı o hakikat serumunu bilirsiniz. İşte öyle bir şey yok arkadaşlar.
Hatta CIA de bu konuda zamanında bir açıklama yapma ihtiyacı hissetmiş. 'Böylesine kuvvetli bir karışım mevcut değil. Varsa bize de söyleyin valla' diye.
Bu da Jaws ile hayatımıza girmiş bir geyik. Köpekbalıkları acayip korkunç, bir de bunun üzerine doymuyorlar. Az önce bir denizaslanını yutmaları bir şeyi değiştirmiyor. Sizi de yutuyorlar. Sonra sevdiğiniz herkesi yutuyorlar, falan filan.
Bu da gerçek değil tabii. Doyuyorlar.
Hollywood semalarında, lavların sadece temas edildiği zaman yakan bir şey olduğuna dair bir inanç olmalı ki, pek çok film karakteri lavlara değmediği sürece etrafında dilediği şeyi yapabiliyor.
Gerçek bu değil. Lavın yakması için temas etmeniz gerekmez. Yakınınında olmanız da yeterlidir.
Uzay oksijensiz bir boşluk olduğu için, orada yaşanan patlamaların herhangi bir ateş topu oluşturması filan mümkün değil.
Ne mi olur? Ani ve güçlü bir parlama düşünün. Flaş patlaması gibi. Öyle olur.
Evet bu yüksek ihtimal. Ama o an bir şeyler yiyor olsa bile mi? Hayvanların zekasına hakaret etmek gibi bir şey bu.
Düşünün, restoranda önünüze yemeğiniz gelmiş. Kalkıp garsonun tepsisini kovalar mısınız? Hayır. Hayvanlar da böyle düşünüyor. O yüzden birden karşısına çıktığınız aslanın, kaplanın, hatta T-rex'in ziyafetini bırakıp sizi kovalaması gibi bir şey söz konusu değil.
Kalp monitörü ince düz çizgiyi gösterdiğinde şok cihazıyla müdahale etmek doğru değil. Bu gibi durumlarda tercih edilen genelde kalp masajı oluyor.
Şok cihazı, daha da ziyade ventriküler fibrilasyon durumunda (kalpteki anormal elektik aktivitesi nedeniyle ani kalp kasılması) kullanılıyor.
Susturucular var. Ama bilmemkaç desibellik tüfek atışını sinek ısırığına çeviren türden susturucular yok. Yani susturucu kullanıldığında o kadar da muazzam bir fark oluşmuyor. Sinemadaki yumruk sesleri gibi bir abartı bu da.
Yoo. T. Rex'ler çılgınlar gibi görebiliyordu. Böyle bir şey yok.
Amma Jurassic Park'a yüklendik, tamam. Bu son.
Jurassic Park'ta donmuş reçinedeki sivrisinekten alınan dinozor DNA'sı ile yeniden dinozor üretilebiliyordu. Sorun şu ki, DNA 6.8 milyon yıl içinde tamamiyle yok oluyor. En yakın dinozorun 65 milyon yıl kadar önce yaşadığını düşünürsek, bu senaryonun pek oluru yok.
Tek bir ayrıntıyla. Bu savaşların huzur dolu olması dahi beklenebilir. Çünkü uzayda hava yok. Hava olmadığı için ses de yok. Anlayacağınız gerçek bir uzay savaşı, aşağı yukarı bu gif gibi olurdu.
Bu da pek mümkün değil. Mevcut teknolojiyle Dünya ile Mars arası sinyal gecikmesi 21 dakikayı buluyor. Yani karşılıklı bir selamlaşma dahi 42 dakika sürüyor.
Çıkmaz. Mağaralar ışıksızdır. Işıksız yerde bitki yetişmez. Bitki yetişmeyen yerde de öyle kudretli yaşamlar mümkün olmaz. (Kurbağa falan, en fazla) Dışarıdan akıp gelen az buçuk gıdayla kocaman canavarı nasıl yapacaksın? Mümkün değil.
Tamam, uzayda ses yok. Patlama, alev topu da yok. Ama bu kadarıyla bitmedi. Lazer ışınlarına gelelim. Lazer ışınları, onları belli edecek ikincil bir etken yoksa (buhar, dumar vs.) gözükmezler. Yani havada süzülen ışınları görmemiz pek mümkün değil.
Tabii Star Wars evreninin günahını almayalım. Orada bunu mümkün kılabilecek teknolojilerin olduğunu varsayabiliriz. Silahlardan çıkan ışınların, bizim fizikten aşina olduğumuz düz lazer ışınları olmak gibi bir zorunlulukları yok.
Neyse. Bir şeyler öğrendiniz işte...
yalnız star wars ve jurassic park zaten bilim kurgu/fantezi ürünleri yani kurgu üzerinden ilerliyorlar gerçek olmalarını bekleyerek izlemiyoruz ki sanattaki amaç da bu daha önce olmamış bir şeyi göstermek olsa bile üzerinde değişiklikler yapmak yoksa olan her şeyi birebir aktarmanın bir özelliği olmazdı.
Film filmdir. Mantık aramanıza gerek yok. Mantıksız olduğu için film zaten. Yoksa belgesel olurdu.
Marsta olsam kendimi avuturdum en azından ben aynı şehirde olduğum kişiden yarım saat geçikmeli mesaj alıyom allahsız 😔