Yapmacık mı yapmacık olan; namı değer sunucu Öykü Serter sizin adınızı anons ettiği an çantanızı alıp, saçınızı başınızı düzeltip yola koyulmak için çok az zamanınız olacak! Önünüzde 15cm topuklularla geçmeniz gereken minik ama tehlikeli bir köprü bulunmakta. Onu da geçtikten sonra asıl olay başlıyor... Kalp şeklinde podyum! Bu podyumda yürürken çok dikkatli olmanız lazım... Her an düşüp tüm Türkiye'ye rezil olma tehlikesi ile karşı karşıyasınız. Ayrıca yürürken jüri ve diğer kızlar tarafından göz hapsinde olduğunuzu da unutmayın. Hatta aklınızdan bir an 'Kemal benim g*tüme mi bakıyor?' diye bir düşünce bile geçirebilirsiniz...Eee malûm yürümek varsa düşmek de var... Her an hem de her an düşebilirsiniz. Üstünüzdeki o cool kombininizin bütün havası siz düşünce gider... Ah be Melisa ah!Buna çok da şaşırmamak lazım zaten. Sen al o kadar kızı haftalarca aynı yerde tut. Üçüncü Dünya Savaşı'nı çıkarırlar resmen -,-Herkesin eşyalarının bulunduğu soyunma odasından çok bir savaş alanına benzeyen odada, dolabınıza ulaştıktan sonra sizi daha zorlu bir görev bekliyor... 'KIRMIZI OJEM NERDE!??!!' Evet bu doğru. Kırmızı ojeniz rafın üstünde değil ve yayına sadece 15dk var! Hemen onu bulmanız lazım! Muhtemelen yan dolabın önündeki topuklu ayakkabının sağındaki elbise yığınının altındaki kutunun içindedir... Onu bulmaya çalışırken ani bir sinir krizi geçirmeniz mümkün...Bu İşte Benim Stilim'de herkesin en az bir kez gerçekleştirmiş olduğu olgudur. Ayrıca bu yarışmada başınıza gelebilecek en havalı şeydir. Sizden daha güzel olduğu için kavga ettiğiniz kıza çok sinirlenip, çantanızı yerden aldıktan sonra Öykü Hanım'dan izin isteyip, kendinden emin adımlarla bir yandan yürüyüp bir yandan da sırtınızıdaki mikrofonu çıkartarak trip atabilir; ve kameramanların bulunduğu kısımdan usulca stüdyoyu terk edebilirsiniz.... Stüdyoyu terk ederken ağlamak bütün havanızı alacaktır, o yüzden bunu ciddi bir şekilde yapmanız gerekmektedir ki bir havanız olsun...Bu benim kanımca stüdyoyu terk etmekten daha bir havalıdır. Aslında moda hakkında hiç bir bilgisi olmadığı halde orada millete kafa tutup kendini bir b*k sanan ve kendilerini bilhassa 'jüri' diye nitelendiren oksijen israfı insanlara haddini bildirmek bence doğru bir davranıştır. Sadece 'Helal olsun!' deriz. Unutmayın kendinizi asla jürinin önünde ezdirmeyin! Sonuçta İvana Sert ve Nur Yerlitaş'ın bütün kombinlerinin moda danışmanlarının yardımıyla hazırlandığını da biliyoruz; hiç biri kendi giyinip gelmiyor... Ama şu da aklınızın bir ucunda olsun; jüriyle kavga ederseniz en geç bir kaç hafta içinde elenirsiniz :(Elbet o gün de gelecek... Jüride sizin isminiz daha çok verilecek ve elenen siz olacaksınız... Ama şunu bilin ki havalı bir insan elenirken de havalı olur! Eğer siz de havalı biriyseniz isminiz açıklandıktan sonra önce birlikte elemeye çıktığınız kızla vedalaşmalısınız. Fakat gıcık olduğunuz biriyse onun yüzüne bile bakmayın! Sonrasında Öykü Hanım'ın yanına gidip onu öpmelisiniz. Sonra jüriye dönüp onlara sadece el sallamalı ve sağ tarafta oturmakta olan kızları hiç s*klemeden kapıdan çıkıp gitmelisiniz... Gerekirse onlarla arka tarafta da vedalaşabilirsiniz ama kamera önünde vedalaşmak bütün havanızı alır ve sizi bir ezik gibi gösterir. Son olarak iki altın kuralımızı açıklıyorum! Elenen kişi olduğunuzu öğrenince sakın ağlamayın! Gülerek veda edin! Son olarak da kapıdan giderken asla arkanıza dönüp el sallamayın! Giderken 'Siz beni elemediniz, ben zaten kendim elenecektim' edasında olun...NOT : İLK HAFTA ELENMEK SİZİ CİDDİ ANLAMDA REZİL EDEBİLİR!Her ne olursa olsun bu olasılık da mevcut! Ama bunun üzerinde fazla durmayacağım çünkü bu saçma sapan Onedio galerisini okumaya zaman ayıracak kadar boşlukta olan biri hiç bir yarışma kazanamaz! Tabi İşte Benim Stilim'e bir yarışma denebilir mi o da ayrı bir konu (>_<)Son olarak bunu da bilmeniz gerekiyor. Haftalar boyunca yarışmak o kadar kolay mı sandınız? Saatler boyunca o g*t kadar sandalyemsi taburemsi şeylerde oturmak, her gün yüzünüze iki kilogram makyaj yapılması ve akşam onu geri temizlemek, güzel bir kombin yapma umuduyla mağazalara ve butiklerde sürünmek.... Bu yarışmayı kolay sanmayın öyle her yiğidin harcı değil...