İstanbullu Gelin'in Hem Ağlatan Hem Mutlu Eden Büyük Finalini Anlatıyoruz!

01.06.2019 - 17:06

3 sezondur gelmiş geçmiş en doğal, en gerçek dizilerden birini izledik. Ağlamaktan içimizin çıktığı, gülmekten yüzümüzün ağrıdığı anları oldu. Sonunda 87. bölümüyle final yaptı. Son kez anlatıyoruz olup biteni, toplaşın.

Esma Sultan gününe bir genç kız olarak uyandı, Garip'le gizli gizli buluşmaya gidecek bir genç kız...

Esma'nın tatlı hallerini, kafasındakileri fark eden ailesi sanki son kezmiş gibi öpüp kokladılar onu.

Annesi Süreyya, babası Faruk... Annesine annelik yapan Süreyya, belki de Esma'nın genç kızlığında hiç duymadığı kadar güzel sözler söyleyerek sarıldı ona.

'Kızının' saçlarını örmek için toka almaya gittiğinde, Esma sonsuz bir uykuya dalmıştı bile...

Onu son kez görmek, son kez sarılmak, öpmek ona nasip olmuştu.

Esma da sabah o niyetle kalktığı gibi, büyük aşkı Garip'le buluşmaya gitti.

Sonsuza kadar beraber olacakları, "Daha yeni başlıyor" dedikleri bir başlangıç yaptılar. Daha doğrusu aşklarına devam ettiler.

Koskoca Esma Boran'dan bahsediyoruz, sönük bir veda olacak hali yok. Bütün Bursa sokaklara döküldü, insanların cenazesine dokunmak için can attıkları, çiçek attıkları bir veda oldu.

Her ne kadar kendilerini hazırlasalar da evlatlarının vedası da zor oldu. Faruk'u böyle küçük bir çocuk gibi acı çekerken görmek ne zor.

Hiç kopmamaya, konağı kapatmaya, beraber yaşamaya devam etmeye karar verdiler.

Ve 7 yıl sonra onları gördüğümüzde de kocaman bir aileydiler. Çocuklar büyümüş, herkesin neşesi yerinde.

Süreyya sonunda hayaline kavuşmuş, konserlerini veriyor. Yanında ise menajeri İpek, yine aile işi yani:)

Osman içindeki yazıya dökmüş, sevilen ve tanınan bir yazar olmuş.

Arif ve Sanem ise dahi oğullarıyla başa çıkmaya çalışıyor, ona yetişemiyorlar.

Dilara ve Mert ise nedense biraz geç kalmış gibi. Geç olsun güç olmasın, sonunda evlenmeye karar veriyorlar.

Yaz çok büyümüş, Emir ise Londra'da iyi bir üniversiteye kabul alacak kadar yetenekli. Geleceğin yönetmeni.

Bütün aile maaile toplandığında gözlerimiz doldu, sanki tüm bu badireleri biz atlatmışız gibi. Toplanma sebebi Süreyya'nın 40. yaş günü.

Süreyya'ya doğum gününde gizemli bir kutu geldi, kutunun içinden ise bir kuğu broşu çıktı? Esma Sultan geleceğe bir mesaj göndermiş...

"Bu broşu yakana iliştiren ben değilsem sen 40 yaşına basmışsındır ve ben görememişim demektir. "

Korkmayın hortlamadım:) İyi zamanlarımda bir arkadaşım organize etti. Neden bugünü seçtim, çünkü bir Süreyya'ya ne olursa olsun 40 yaşında yanında olacağıma söz vermiştim. Sözlerimi tutmazsam çatlarım biliyorsunuz. Kıskanmayın, belki çeşitli zamanlar için hepinize bir şeyler hazırlamışımdır. Yattığım yerden de olsa sizi dürtmeden olmaz. Bensiz kalacağınızı mı sandınız?

Kehanette bulunmaya başladı; "Missss gibi bir akşam esintisinde torunlarım koşup oynuyorlar. Evimin karıncaları yine muhteşem bir sofra donatmışlar. Maaile bahçede serilmişsiniz."

"Osman... Osman'dan emin olamıyorum. Onun o kadar kendine has bir dünyası var ki, onun küresine başka biri girebilecek mi bilmiyorum. Bence o kalbini bir gün yazıya dökecek. "

Acaba beni yazacak mı? Nasıl yazacak? Bak bir bunu merak ediyorum.

"Adeeem! Unuttum sandın değil mi? Sen de hala kardeşlerinin yanındasın, şirketi el birliğiyle büyüttünüz. Bak senden eminim, sen kesin birde kalmadın Adem, şu an bir çiçeğim daha var senin yanı başında, biliyorum."