İstanbul Üniversitesi, geçtiğimiz günlerde kampüsün belirli alanlarının kamuya açılacağını duyurmuştu. Bugün ise birçok öğrencinin sosyal medyada paylaştığı görüntüler, büyük tartışmalara sebep oldu. Kimileri kampüslerin halka açılması gerektiğini savunurken kimileri bu durumun eğitimi kötü etkileyeceğini söyledi.
Prof. Dr. Selçuk Şirin de İstanbul Üniversitesi'nin basın açıklamasının ardından tepki gösterdi.
'Kapılarımızı geleceğe açıyoruz' sloganıyla duyurulan bu gelişmenin ardından, yalnızca İstanbul Üniversitesi'nin değil, bütün kampüslerin halka açılacağı iddia edilmişti.
Görsellerde öğrenci olmadığı görülen kişilerin amfilerde gezdiği, sınıfları girdiği, hatta öğrencilerin fotoğraflarını çektiği görüldü.
Yapılan açıklamada sosyal medyada yayılan fotoğrafların 'ileri bir tarihte gerçekleşecek çekim için ders arasında görevli personel eşliğinde yaptığı ön incelemeye' ait olduğu söylendi.
Öte yandan paylaşımların üniversitenin açık kapı- açık bilim felsefesinin yıpratmaya yönelik girişim olduğundan bahsedildi.
New York Üniversitesi’nde çocuk gelişim ve istatistik dersleri veren akademisyen, yazar, araştırmacı Prof. Dr. Selçuk Şirin, İstanbul Üniversitesi'nin bu kararını 'sapla samanı karıştırmak' olarak yorumladı.
Şirin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda aşağıdaki ifadelere yer verdi;
Kardeşim, “açık bilim” sokaktaki insanların dersliklere elini kolunu sallayarak girmesi değildir. Açık bilim, araştırma bulgularının şeffaf ve herkesin anlayacağı bir şekilde kamuoyuna sunulmasıdır.
Madem derdiniz halkı bilimle buluşturmak, bırakın akademisyenler özgürce bildiklerini halka anlatsın. Herkese açık dersleri destekleyin, halka açık panellere yer açın, kamuya açık paylaşım yapan hocaları teşvik edin.
Ve bir açıklama: Doğrudur, ABD’de Harvard gibi bazı turistik kampüsler halka açıktır ama New York’un göbeğinde yer alan bizim kampüse ancak önceden yazılı izinle girebilirsiniz. Ve ne Harvard ne başka bir yerde özel izin olmadan derse giremezsiniz.
lan karakoldaki adamı hasımlarından koruyamıyorsunuz, eli kalem tutan efendi düzgün adamları sokaktaki serserilerden nasıl koruyacaksınız? millet bunlarla muhatap olmasın, düzgün bir çevresi olsun itten köpekten uzak dursun diye çocuğunu okula gönderiyor, siz katillere, sapıklara, psikopatlara açık büfe yapıyorsunuz öğrencileri.
Açık bilimi de böyle mi anlamışlar? Rusya'nın bize soba borularını kakalamasına "tersine mühendislik", paranın nereye gittiğine cevap vermemek "ticari sır" olduktan sonra şaşırtmadı.
Öğrenci kartları, güvenlik, turnikelerin okullarda ne işi var o zaman aq. Hatta güvenlikler bu sayede kendini üniversitenin komiseri sanıyordu. Kendilerini rektörden üstün sanan güvenlik personellerinin havasını indirmeye ne hakkınız var. Bu gerizekalılık girişimi acaba ortalığı karıştırmak istettiginiz dinamitleri yerleştirmeniz için bir bahane olabilir mi?