Ömrünün sonuna kadar mesleğini yapacağını söyleyen Kayaoğlu, İstanbul'da yaşamanın çalışmakla olduğunu söylüyor:
'Allah ömür verdiği sürece bu işi yapmaya devam edeceğim. Bir işi yaptığın zaman, maddiyatını aldığın zaman gönlün rahat olur. Yorulup, parayı cebine alıp, bir tas çorba içtiğinde dünya senin olur. Bunun haramı yok, haram giremez bu işe. Müşteri gelir, işi yaparsan işte o para çok tatlı. Kazanmanın önemi genç yaşta anlaşılmıyor, ilerleyen yaşlarda kazancın önemi ortaya çıkıyor. İstanbul'da yaşamak çalışmakla oluyor. Oldukça zor şartlar. Bu mesleği yapmazsan aç kalırsın. Gider çubuk alır, işimi yapar, paramı kazanırım. Emeğimin karşılığını alır, ekmeğimi yerim. Sekiz çocuğumu bu meslek sayesinde büyüttüm, evlendirdim, çoluk çocuk sahibi yaptım. Kısacası çoluk çocuğumun rızkını bu meslekten çıkarttım.'
"Zanaatkar azaldı artık. Plastik girdiğinden beri kimse sepet kullanmaz oldu. Doğaya zararlı aslında. Zehir saçıyor. Ağaç zehir saçmaz. Sepet doğaya da faydalı. Poşet çıktı, plastik çıktı, insanlar hastalandı. İnsanlar yeniden ağaca yönelse inanın hastalığı yener."
daha ne meslekler bitecek teknoloji karşısında bu ne ki ...
Boş drama, abi çağa ayak uyduramadım demiyor da plastik zararlı diyor, ne yapalım zararlı diye araba kullanmayalım ata mı binelim, telefonu bırakıp ıslıkla mı haberleşelim. Ayrıca zararsız plastikler de var.