İstanbul’un Mimarisine İz Bırakan İtalyan Mimar Gaspare Fossati

19.yüzyılın ortalarında, İstanbul’un silueti ve mimari yapılarında Gaspare Fossati'nin de etkisi vardı. 1809’da İsviçre'nin Morcote kentinde doğan Fossati, mimarlık eğitimi almak üzere Milano’daki Brera Akademisi'ne gitti. Burada Neo-Rönesans üslubunu benimseyerek kendini geliştiren Fossati, kariyerine Rusya'da başladı. Fakat onu asıl tanınan bir isim haline getiren Ayasofya'nın restorasyonunda 20 yıl çalışması oldu. 

Peki, Fossati’nin İstanbul’a kattığı değerler nelerdi?

Kaynak

14. yüzyıldan bu yana birçok mimar ve ressam yetiştiren köklü bir ailenin çocuğu olarak doğan Gaspare Fossati, 1809 yılında İsviçre'nin Morcote isimli bir kasabasında dünyaya geldi.

Mimar olma yolunda attığı ilk adımı ise 1822-1827 yılları arasında Milano'da aldığı mimarlık eğitimi ile oldu.

Fossati, İstanbul’a ilk kez 1837’de geldiğinde, burada Rus Çarlığı’nın elçilik sarayını inşa etmekle görevlendirildi. Beyoğlu’nda yükselen bu muazzam yapı, Neo-Rönesans stilinin en güzel örneklerinden biridir.

Mimar, elçilik binasının inşaatı devam ederken İstanbul’da farklı projeler için de çalışmaya başladı.

Sanatçı, Osmanlı devlet adamlarının siparişleri üzerine, kendisine yardımcı olması için getirdiği kardeşi Giusseppe Fossati ve geniş bir ekiple başka yapı projeleri üzerinde de çalıştı.

Osmanlı yöneticileri, Fossati’den  “Bab-ı Seraskeri Hastanesi” ve Eminönü’nde “Limon İskelesi Karakolu” gibi yapıları restore etmesini istedi.

Fossati’nin İstanbul’daki en önemli projelerinden biri, şüphesiz ki Ayasofya’nın kapsamlı onarımdır.

Sultan Abdülmecid tarafından görevlendirilen Fossati, 1846 yılında başladığı bu projede tarihi yapının iç ve dış süslemesini yenileyerek, göz kamaştırıcı bir görünüm kazandırdı. Fossati, Ayasofya’nın mimari yapısını güçlendirirken, geçmişten gelen Bizans mozaiklerini de gün yüzüne çıkardı. Onun sayesinde, bu muazzam yapı hem dini hem de kültürel bir simge haline geldi.

Fossati, İstanbul’da yalnızca Ayasofya ile sınırlı kalmadı.

İstanbul Beyoğlu'nda yer alan Naum Tiyatrosu başta olmak üzere Bâbıâli avlusundaki arşiv binası ve birçok konakta onun da izi vardır. Bâbıâli arşiv binası ise dönemin belgelerini korurdu.

1858'de kardeşiyle birlikte ülkesine dönen Fossati, 1862'de Milano'ya yerleşti ve burada Duomo Meydanı düzenlemesi ve Palazzo Marino gibi projelerde jüri üyeliği yaptı.

Gaspare Fossati, 5 Eylül 1883'te Morcote’de vefat etti.

Gaspare Fossati, 19. yüzyıl İstanbul’unda yalnızca bir mimar değil, aynı zamanda bir sanatçı olarak da önemli bir figürdü. Onun eserleri, sadece estetik açıdan değil, aynı zamanda kültürel ve tarihi açıdan da İstanbul’un zenginliğine katkıda bulundu.

Fossati’nin bıraktığı miras, İstanbul’un tarihi dokusunda her daim hissedilecek ve anımsanacaktır. Fossati’nin eserleri, günümüzde de İstanbul’un kimliğinin ve tarihinin ayrılmaz bir parçası olarak yaşamaya devam ediyor.

İlginizi Çekebilir

200 Yılı Geçen Tarihiyle Datça'daki Sivil Mimari Örneği Mehmet Ali Ağa Konağı
Parlak Mavi Gözleriyle Tayland'dan Dünyaya Yayılan Siyam Kedisi
Kosova'nın Kuzey Mitroviça Belediyesi'nde Türkçe "Resmi Kullanımda Dil" Statüsüne Alındı

Popüler İçerikler

Benfica'da Şov Yapıyorlar: Kerem Aktürkoğlu ve Orkun Kökçü Portekiz Ekibini Sırtlıyor
Devlet Tiyatrolarında Kriz! Genel Müdür Tamer Karadağlı'nın Açıklamalarının Ardından Oyuncular Tepkili
Polis Memuru Şeyda Yılmaz’ı Şehit Eden 19 Yaşındaki Katil Yunus Emre Geçti Tutuklandı
YORUMLAR
27.09.2024

Bize böyle gel Onedio bu tip paylaşımların daha daha çoğalması dileğiyle ✌️

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ