Ceyda Torun’un yönettiği, İstanbul’un sokak kedilerine odaklanan belgesel “Kedi”, Kuzey Amerika’da gösterime girecek. 2017 yılı başında izleyiciyle buluşması beklenen film, Fatih Akın’ın “Köprüyü Geçmek” belgeselinden sonra Kuzey Amerika’da gösterime giren ilk Türkçe belgesel olacak. Ayrıca Torun'un merakla beklenilen filmi şimdiden birçok yabancı basın organında yer alıp adından söz ettirdi.
Kültür Servisi'nde yer alan habere göre,Variety'de film hakkında çıkan haberde “karşı konulamaz bir belgesel” ifadesi kullanıldı.
Torun’un belgeseli Variety'nin yanı sıra birçok yabancı basın organında da kendine yer buldu.
“Kedi”, mega kentlerin değişen doğasına ve kentin kedilerini seven ve koruyan insanlarına odaklanıyor. 2014 Nisan ve Mayıs’ında çekilen film, haftada altı gün, günde 16 saatlik bir çalışma programıyla çekildi.
Torun, Amerikalı Variety dergisine verdiği röportajda, “Konunuz 7/24 çekime hazır olduğunda, kamerayı kapatmak zor; yemek zamanında bile,” dedi.
Ceyda Torun
Torun röportajında, her ne kadar İstanbul kedilerinin nüfusu hakkında resmi bir sayım olmasa da milyonlarca kedi olduğunu tahmin ettiğini söylüyor:
“İstanbul’un insan göçü rotasının merkezlerinden biri olduğu düşünüldüğünde, kedi nüfusunun en az insan nüfusu kadar eski olduğu anlaşılabiliyor. İstanbul Üniversitesi’nden konuştuğumuz bir veteriner zoolog bize Boğaz’ın altında bulunmuş 3500 yıl önceden bir kedinin kalıntılarını gösterdi. Bu kedinin bacağındaki kırık, ancak bir insanın sargısı sayesinde iyileşmiş olabilirdi ve bu da o dönemim insanlarının kedilerle sevgi dolu ve şefkatli bir ilişki kurduğunu gösteriyor.”
en meşhurları tombiliydi
Allam kedileri çok seviyorum ya :D
Sabah bir baktım balkonda kalan kutudan çıkıyor bir tanesi. Kafayı kaldırdım bir baktım bir diğeri sandalyeye kurulmuş. Bazen ağaçtan çatıya öyle bir zıplıyorlar ki şerefsizler ben de yerimden zıplıyorum. Tabi kuşlar bizim çatıya uğramaz oldu ama çatıda gördüğüm fareden de iz yok şimdi. Eşim pek şikayetçi değil tabi. Cam önü kuş derdi de azaldı haliyle. Adilere o kadar imkan tanıyoruz bari biraz sevelim yok arkadaş Hele bir tane maskeli var. Tam dayaklık. Bacaklara sürünmek serbest, dokunmak yasak. Eli uzatır uzatmaz hemen geri kaçıyor. Biri ağacın dalına oturup köpekleri kudurtuyor. Biri mutfak camının müdavimi. Haracını almadan zinhar gitmez. Oda oda cam cam takip ediyor. " O haraç verilecek !!" yok cam tıklamayı öğrenmiş pat pat vuruyor yüzsüz. Mutfakta vermedin mi ? 3. kata kadar takipte.