'Buranın meydana dönüşmesi; otopark kapasitesinin burada yer altına alınarak otopark hizmetinin devam etmesi, yani hiçbir sıkıntıya uğramaması, aynı zamanda, buradaki meydanın da üst kullanımının yine kamu lehine sanat, kültür faaliyetlerinin olduğu ve şehrin bu sıkışmışlığında yaklaşık 7 bin metrekarenin üzerinde gerçekten hiç de farkında olmadan muazzam bir alanın, meydanın kazandırılmasını sağlayacak bir proje geliştirildi. Bu İstanbul adına gerçekten özenli bir çalışma. Ortak akıl ve fikir birliği yapıldığında ne kadar güzel sonuçlar elde edildiğinin de bir göstergesi. Şu anda yıkımı başladı, yıkımla beraber toplamda 2 buçuk yıllık bir iş planı var. 2 buçuk yıl sonra bu projenin yıkımından yapımına kadar bütün detaylarını yüklenici Galataport'un sahibi olan firma üstlenmiştir. Yapıp, anahtar teslim İBB'ye teslim edecek. İBB burada hem otoparkı işletecek hem de üst kullanım hakkını elde edecek. Bu aynı zamanda kamu lehine de bir iş birliği. Yani kazan-kazan mantığını içeriyor. Buradaki yatırımcıya sağlıklı bir çevre sunmanın karşılığında böyle bir kamu hizmeti alınması da bence yine yerel yönetim-özel sektör işbirliğinin örnek dayanışma yolculuklarından birisi olmuştur. Böyle bir güzel işi başarmanın, böyle bir yatırımı tabiri caizse İstanbullunun değil de yatırımcının buraya sunmasının, sağlanmasının güzel bir sonucunu yaşamanın keyfini ve gururunu yaşıyorum.'
Ben hiç beğenmedim İstanbul'un en ama en büyük sorunu trafik ve haliyle de otopark sorunu. Galata kulesinden Kabataş hattına kadar elle tutulur güvenilir otopark bir burası vardı. 1600 araç kapasiteli olmasına rağmen genelde full doluyordu o bile yetmiyordu. Şimdi yer altına alıp 500 araç kapasiteli yapacaklarmış. Bir şeyleri daha büyütmek gerekiyorken üstüne küçültüyorlar o 500 kapasite kime yetecek aq zaten orda oturup aylık abonman alanlar doldurur
Ben istiklala gideceğim zaman genelde arabayı buraya park edip tünelden tramvayla istiklale çıkarım. Bir an önce yeni otoparkın bitmesini istiyorum.