Rumeli Hisarı, İstanbul'un fethini az çok öğrenmiş herkes tarafından adı duyulan bir yapıdır. Peki boğazın incilerinden biri olan bu hisar hakkında neler biliyoruz?
Rumeli Hisarı, İstanbul'un fethini az çok öğrenmiş herkes tarafından adı duyulan bir yapıdır. Peki boğazın incilerinden biri olan bu hisar hakkında neler biliyoruz?
Rumeli Hisarı Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılmadan çok önce Anadolu yakasında Yıldırım Bayezid tarafından Anadolu Hisarı bina ettirilmişti. Yaklaşık 1398 yılında yapıldığı tahmin edilen Anadolu Hisarı, uzun yıllar boyunca Osmanlı'nın Bizans'ı tehdit etmesine ve boğazın kontrolünü sağlamasına olanak verdi.
Rumeli Hisarı'nın inşasına başlanması önemli bir Osmanlı kaynağında şu şekilde anlatılmaktadır:
''Sultan Mehmed Bursa'ya gelip diledi ki Gelibolu'dan geçip Edirne'ye gide. Dediler ki 'devletli sultanım, şimdi Gelibolu boğazını kâfir gemileri gelip bağlamıştır.' Halil Paşa'ya dedi ki 'Lala, bunda bir hisar gerek.' Derhal asker toplayıp kazmaya başladılar.''
''25 kulaç miktarı inince, bir kâfir hamamına rast geldiler. Kapısı üstünde tarihini kimse okuyamayıp, onu dahi kazıp, temizleyip tez zaman içinde Yenice Kaleyi ki ona Boğazkesen kalesi derler, yaptırdılar. Karşısına dahi büyük kuleler yaptırıp, büyük toplar koydurup, hiçbir yolla İstanbul'a yabancı gemilerin geçmeğe mecal vermediler. Karadeniz ve Akdeniz boğazı kesilip, Karadeniz boğazı bağlandı.'' (Mehmed Neşri - Kitab-ı Cihan-Nüma II/689)
Bununla beraber padişahın bizzat inşaat sürecini takip ettiği ve hatta planını dahi kendi çizdiği fikri doğru olsa gerektir.
Filhakika hisarın 3 büyük kulesini çizgilerle birleştirince Arapça olarak 'Muhammed' yazısı ortaya çıkmaktadır. Lakin bu kelime 'Mehmed' olarak da okunabilmektedir ki bu da ortaya başka bir teoriyi doğurarak ''padişahın hisarı kendi adının yazılacağı şekilde tasarladığı'' fikrini ortaya çıkartabilir. Dolayısıyla hisarın tasarımında herhangi bir gizli simgeden çok, stratejik ve askeri sebepler aramak çok daha doğru ve faydalı olacaktır.
Prof. Halil İnalcık Rumeli Hisarı'nın önemini şu şekilde sıralamaktadır:
Karadeniz'den Constantinopolis'e gelecek iaşe desteğini kesecektir.
Anadolu'dan Rumeli'ye geçen Osmanlı donanmasını güvenceye alacaktır.
En önemlisi de İstanbul kuşatmasında bir üs görevi görecektir.
Bütün bunların yanı sıra günümüzden bakıldığında ise Rumeli Hisarı, İstanbul'a Osmanlı'dan kalan en eski yapılardan birisi olması bakımından çok mühim bir konuma sahiptir.
okuduğum/duyduğum (yanlışsa doğrusunu öğrenmek isterim) : istanbulu aldıysan sana buraya imzanı atmak yakışır, diyen hocalarının sözüne karşılık, kuşbakışı bakıldığında hisarı kendi ismi görülecek şekilde inşaa ettirmiştir.
Savaşlarda kullanılan duvar/kale/sur gibi yapılar tamamen savunma amaçlı yapılmışlardır. Rumeli Hisarı mevcut tarihin ilk ve tek saldırı amaçlı yapılan kalesidir.
Osmanlı'nın kalelerde savaş yapma konusunda hiçbir fikri olmadığını düşünüyorum. Adamlar kaleleri almak konusunda uzmanlardı. Ama kalelerde savunma yapmak ? Osmanlı'nın kaleleri stratejik önemde bir yer olarak koruduğunu düşünmüyorum.