İstanbul'un Yedi Tepesinde Bulunan 7 Şaheser Niteliğindeki Cami

Tarihte Bizans, Roma ve Osmanlı İmparatorluğu İstanbul'u yedi tepe üzerinde inşa etmiştir. Bu tepelerin tamamı ve her tepeyi temsil eden şaheser niteliğindeki camiler Tarihi Yarımada’da Suriçi İstanbul denilen bölgede yer almaktadır. 

Kentin tarihi güzelliğini yansıtan görkemli camileri yakından inceleyelim.

1. İstanbul'un birinci tepesi Sarayburnu'nda Sultanahmet Camii

Mimar Sedefkâr Mehmed Ağa tarafından 1. Ahmed için yapılan caminin inşası, 1609'da başlayıp 1616'da sona ermiş. 

Ziyaret edenlerin çoğu Ayasofya'ya bakan kuzey tarafından girmeyi tercih ediyor. Avlunun batı tarafında Hipodrom'a açılan bir kapısı daha var.

İlk altı minareli cami olarak dikkatleri üzerine çekmiş.

2. İstanbul'un ikinci tepesi Çemberlitaş mevkiinde bulunan Nuruosmaniye Camii

Osman'ın Işığı anlamına gelen Nuruosmaniye Camii'de hepsi barok tarzda olmak üzere 32 tanesi kubbe eteğinde, 174 penceresi var. 1749 yılında 1. Mahmud'un isteği üzerine inşa edilmeye başlanan yapının bitişini padişah görememiş. Bu sebeple kendi adını verememiştir.

Yapı padişahın 1754 yılında vefatıyla yarım kalmış. Tahta geçen kardeşi 3. Osman külliyeyi tamamlamış.

Dönemin en önde gelen ustalarından Hattat Rasim, Abdülhalim, Müzehhip Ali ve Mehmed Refi Efendi'nin imzasını taşıyorlar.

3. İstanbul'un üçüncü tepesini taçlandıran Süleymaniye Camii

46 yıl tahtta kalan Kanuni Sultan Süleyman'ın gücünü ve Mimar Sinan'ın dehasını yansıtan İstanbul'un en ihtişamlı yapılarından biridir. Kilometrecelerce uzaktan bile görülebilecek şekilde tasarlanmış. 

Uzunlukları farklı minareler yükselir. Avluya bitişik olan iki minare 76, diğer iki minare ise 56 metre yükseliğindedir.

Sultan Süleyman'ın tahta çıkışının 30. yılı şerefine yapılmış. 1550 yılında inşaata başlanmış. Bitirilmesi 7 yıl sürmüştür.

Kanuni Sultan Süleyman ve büyük aşkı Hürrem Sultan da külliyedeki türbelerde yatıyor.

4. İstanbul'un dördüncü tepesinde, fethin görkemli sembolü Fatih Camii

İstanbul'daki ilk sultan camii, şehri fetheden Fatih Sultan Mehmed için yapılmıştır. Mimar Atik Sinan tarafından 16 medrese, misafirhane, hastane ve kütüphane barındıracak şekilde tasarlanmış fakat onun yaptığı haliyle günümüze ulaşamamış. 1766'da büyük depremde zarar görmüş şimdiki halini inşa eden Mehmed Tahir Ağa'dır.

Fatih Sultan Mehmed adını taşıyan caminin arkasındaki türbede yatıyor.

Osmanlı tarihinde bu türbenin yeri her zaman ayrıdır çünkü tahta çıkan padişahların Eyüp'teki camiyi ziyaret ettikten sonra Fatih'in türbesine gelmesi bir gelenekmiş.

5. İstanbul'un beşinci tepesinde Haliç'e hakim tepe üzerinde yükselen Yavuz Sultan Selim Camii

Yavuz Sultan Selim adına, oğlu Sultan Süleyman tarafından yaptırılmış. Caminin inşası 1522'de bitirilmiş. Mimarının Acem Ali olduğu söyleniyor fakat bir kesinlik yok. Kare planı olan bu cami İstanbul'daki diğer camilerle kıyaslandığında orta büyüklükte sayılabilir. 24,5 çapında ve 34,5 metre yüksekliğinde kubbesi vardır. Sade mimarisi ile dikkat çeken üç türbesi var.

Bir yanında tarihi Bizans sarnıcı, diğer yanında "kırkmerdiven" adı verilen uçurum olduğu için Evliya Çelebi, "Cami iki uçurum arasına yapılmış" diye yazmış.

6. İstanbul'un altıncı tepesi Edirnekapı'da güneşle ayın buluşması olan Mihrimah Sultan Camii

Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan'ın kızı Mihrimah Sutan için yapılan cami Mimar Sinan'ın eseridir. 

Mihr 'güneş', mah ise 'ay' anlamına gelir. Mimar Sinan da bu iki ismi iki yakaya da bırakmış. Her yıl gece ile gündüzün eşit olduğu 21 Mart günü Edirnekapı'daki caminin minaresi üzerinden batan güneş, Üsküdar'daki minarenin ardından doğan ay ile karşılaşıyor. Mimar Sinan'ın Mihrimah Sultan'a platonik aşık olduğu iddiasının dilden dile dolaşmasına sebep olacak bir karşılaşmadır.

Caminin bulunduğu noktanın bir diğer özelliği ise İstanbul'un fethinde askerlerin şehre Edirnekapı'dan girmesidir. Bu nedenle diğer adı Edirnekapı Camii.

7. İstanbul'un yedinci tepesinde Hürrem Sultan'ın Mimar Sinan'a yaptırdığı Haseki Hürrem Camii

Haseki Camii ve Külliyesi Hürrem Sultan tarafından 1538-1539 yılları arasında Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. Külliye Mimar Sinan'ın ilk eserlerindendir.

Yapının inşası önce tek kubbeli ufak bir camii ile başlamıştır. Ardından bir medrese ve sıbyan mektebi de eklenmiştir. Külliye genellikle Sinan'ın eserleri arasında gösterilmez. Bunun nedeni kalfalarından birinin Mimar Sinan gözetiminde inşasını üstlenmiş olması gösterilebilir. Yapı Mimar Sinan'ın diğer eserlerine göre daha dağınıktır. Çünkü yoğun bir yerleşim alanı olan Haseki'de böyle büyük bir yapı inşa etmek kolay olmamıştır.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

İstanbul'a Geldiğinizde En Az Bir Kez Görmeniz Gereken Şahane Mimariye Sahip 21 Cami
İstanbul'un 7 Zarif Osmanlı Camisi
Mimarisi İle Ağzınızı Açık Bırakacak Türkiye ve Dünyadaki En Farklı Camiler

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?