Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün bugün açılışının yapılmasıyla beraber, İstanbul Boğazı tarihinde 3. defa kara yoluyla birleşiyor. Biz de bu sebeple hem köprüye adını veren padişah Yavuz Sultan Selim, hem de inşası tamamlanan köprü hakkında birtakım detayları inceledik.
3. köprünün adının Yavuz Sultan Selim konulması kararlaştırıldıktan sonra konu başta halk kitleleri olmak üzere, çeşitli tarihçiler ve aydınlar tarafından tartışılmıştır. Ünlü tarihçilerimizden Profesör İlber Ortaylı, 3. köprüye verilecek ismin Mimar Sinan Köprüsü olabileceğini önermiştir.
9. Osmanlı padişahı olan I. Selim, 1512 yılında tahta çıktı.
O sıralar padişah olan II. Bayezid'in birçok çocuğu bulunuyordu. Bu durum aynı zamanda Şehzade Selim için büyük bir saltanat mücadelesi demekti. Fakat Şehzade Selim bu mücadelelerden başarıyla çıkmayı başardı ve babası II. Bayezid de kendi isteğiyle tahtı oğluna terk etti.
II. Bayezid tahttan feragat ederek Dimetoka'ya gittiği sırada aniden hastalanarak Çorlu yakınlarında yaşama veda ediyor. Bu ölüm hakkında, Yavuz Sultan Selim'in babasını zehirletmek suretiyle öldürttüğü iddiaları mevcuttur. Bu konu mevcut zeminde halen tartışılmaktadır, tarihçilerin ortak bir görüşü mevcut değildir.
Bu meşhur resmin yıllarca, Yavuz Sultan Selim'e ait olduğu söylenmiştir. Hatta portredeki küpe hakkında, (biliyorum ki bir çoğunuz lise tarih öğretmenlerinden duymuşsunuzdur) birçok hikayeler anlatılmıştır. Fakat tarihçilerin ekseriyeti bu resmin Sultan Selim'e değil, Şah İsmail'e ait olduğunu belirtmektedirler. (İlber Ortaylı da bu görüştedir.)
Bu genişleme içerisinde Mısır'ın fethi ve halifeliğin Osmanlı'ya geçişini de zikretmek zaruridir. Aynı zamanda Şah İsmail - Sultan Selim mücadelesi 16. asrın başına damga vurmuştur.
Yavuz Sultan Selim kısa sürelik saltanatına karşın Osmanlı'ya çok mühim katkılar kazandırmıştı. Batı'ya doğru bir sefer planlarken 1520 yılında Edirne'de bulunduğu sırada sırtında bir çıban çıkmıştır. Bu çıban gittikçe padişahı hasta etmiş ve 1 ay kadar bir süre içerisinde halsiz bırakmıştı. Ömrünün sonlandığını anlayan padişah, Manisa Sancağındaki oğlu Süleyman'a haber yollamıştı. Maalesef Şehzade Süleyman, babasını göremedi. Yavuz Sultan Selim 22 Eylül 1520 tarihinde vefat etti. Fakat ondan sonra tahtı devralan oğlu Kanuni Sultan Süleyman olacak ve tam da babasına layık işler başaracaktı.
Bu köprü hakkında bilmeniz gereken tek şey, köprüye ismi verilen Yavuz Sultan Selim'in alevi katliamı yapmış bir padişah olduğu ve bu ülkenin en az 6 milyon alevi vatandaşı varken köprüye verilecek başka bir isim yokmuş gibi gidip de bu ismi vermesinin vatandaşına saygısızlık olduğudur.
köprüden girdik tarih dersinden çıktık noldu öle ya :D
Mimar Sinan gerçekten çok güzel olurdu