Gümüşhaneli Emre Coşkun, doğada yaşama duyduğu sevgi dolayısıyla 6 kişinin konaklayabileceği, güneş enerjisiyle elektriğini üretebilen ahşap karavan yaptı. Karavanıyla doğayla iç içe olmayı başaran Coşkun, karavan şirketlerinden sipariş bile aldı.
Gümüşhaneli Emre Coşkun, doğada yaşama duyduğu sevgi dolayısıyla 6 kişinin konaklayabileceği, güneş enerjisiyle elektriğini üretebilen ahşap karavan yaptı. Karavanıyla doğayla iç içe olmayı başaran Coşkun, karavan şirketlerinden sipariş bile aldı.
AA'nın haberine göre, babasıyla beraber tasarladığı karavanı 45 günde inşa eden Emre Coşkun, çekiciye bağlanabilen karavanını 2 bin 100 rakımlı Aybolos Yaylası'nda konuşlandırdı.
Karavanla karlı doğada dingin bir yaşamın tadını çıkaran 38 yaşındaki Coşkun, zaman zaman misafir de ağırlıyor.
Çoşkun, yaklaşık 20 yıl İstanbul'da yaşadığını ve köye özlemi dolayısıyla uzun süre önce memleketine döndüğünü anlattı. Köy yaşamını ve doğayı çok sevdiğini dile getiren Coşkun, merkeze bağlı Mescitli köyüne yerleşmesinin ardından hayallerinin peşinden koştu.
Coşkun, doğayı ve yaşamı çok sevdiğini ve babasının marangoz olması dolayısıyla Amerika'da 'Teen house' olarak adlandırılan kültürü, yaşadığı şehre taşımak istediğini belirterek, bu amaçla babasıyla çekiciye bağlanabilen karavan inşa ettiklerini kaydetti. Doğada yaşam için yaptığı karavanının kendisi için hayallerini gerçekleştirme aracı olduğuna dikkati çeken Coşkun, şöyle devam etti:
'Bu karavanı 45 günde imal edip 4 çeker aracıma bağlayarak 2 bin 100 rakıma çıkardım. Getirebileceğim en yüksek noktaya getirdim. 18 metrekare genişliğinde ve yüksekliğini 2 metre insan boyuna göre tasarladım. İçerisinde soba yakarak ısınıyoruz. Banyo, tuvalet, mutfak, yatak yerleri gibi her şeyi düşünerek tasarladım. Elektrik ihtiyacını kurduğumuz güneş enerjisi sistemiyle karşılıyorum. Alt kısmına makaslar yerleştirdim. O nedenle yüksek eğimli arazilere de çıkabiliyor.'
Coşkun, karavanında internete ihtiyaç duymadığını ifade ederek, Doğayla baş başa olmayı seviyorum. Bir radyom olması bana yetiyor. İnternetin çekmemesi de gayet güzel. Böyle bir hayatı seviyorum. Doğada dingin bir yaşam için kendi tasarladığım karavanımı yaptım' dedi.
Coşkun, şehir yaşantısına ilişkin bir beklentisi kalmadığını ve doğada gerçek huzuru yakaladığını belirterek, bu tür ürünlerin Amerika'da bir gezinti kültürü olduğunu anlattı.
Coşkun, karavanı bir yıl önce yap boz şeklinde tamamladığını ve yaklaşık 50 bin liraya mal ettiğini kaydederek, bazı karavan firmalarının kendisine sipariş vermek istediğini, ilkbahar ile seri üretime geçmek için hazırlık yaptığını anlattı. 'Yaşam aslına dönüyor biz de doğaya dönüyoruz' diyen Coşkun şöyle devam etti:
'Sosyal medyadan büyük talep var. Gelip ziyaret etmek isteyen var. Yakında olanlar gelip görüp merakını giderebiliyor. Misafirimiz çok. Doğada da olsak her şey insanla oluyor. Ziyaret etmek isteyenleri de bekliyorum.'
Eee nereye kadar🤔 bir sene sürmez sıkılır, ama karavan üretmek iyi bir iş imkanı olabilir de hem internet yok hem de nasıl sosyal medyada talep falan oluyor🤔. Neyse fazla kurcalamayalım ama karavan satmak icin reklam olduğu çok belli. Kafasını dinleyen insan basına demeç verir mi! Karavanı uygulamalı olarak satıyor işte. Yaw He he kafanı dinliyorsun.
tamam da ne yiyor ne içiyor? değirmenin suyu nerden geliyor!
Hayalleri demek ki karavan üretip satmakmış,güzel bir reklam olmuş.Bir de internetin çekmemesinden memnunken sosyal medyada ki yorumları takip etmek güzel bir kafa ile yazılmış.Temiz hava çarptı demek ki.