Mahkeme, N.Y. adlı kadının E.T. adlı erkek hakkında 2020'nin kasım ayında ve bu yılın ocak ayında yaptığı tedbir başvurularını kabul etmişti. Aynı mahkeme, 20 Mart'ta Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararından sonra 31 Mart'ta yapılan tedbir başvurusunu reddetti. Ret gerekçesinde ise, 'Başvurucu kadına şiddet uygulandığına yönelik herhangi bir emarenin olmaması' ifadeleri yer aldı.
Ancak, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu'nun 8. maddesinin üçüncü fıkrasında ise, koruyucu tedbir kararının verilebilmesi için delil ve belge aranmayacağı şöyle ifade ediliyor:
'Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz. Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir. Bu kararın verilmesi, bu Kanunun amacını gerçekleştirmeyi tehlikeye sokabilecek şekilde geciktirilemez.'
Avukat Ekmen: Vahim uygulamalar yapılıyor
Müvekkili adına tedbir başvurusunda bulunan avukat Kübra Ekmen ise, mahkemenin kararını şöyle değerlendiriyor:
'Başka dosyalarda da tedbir başvurularımız reddediliyor. İktidarın tutumuna da bağlı olarak şu anda aile mahkemelerinden çok kötü, kanuna tamamen aykırı kararlar çıkıyor. 6284 sayılı kanunun hükmü açık, başvuru halinde herhangi bir delil aranmaksızın derhal koruma kararı verilir. Ancak Sincan gibi aile içi şiddetin, kadına şiddetin çok yoğun olarak yaşandığı bir bölgede, Ankara Batı Adliyesi'nin koruma kararlarıyla uzmanlaşmış olması gereken 1. ve 2. Aile Mahkemesi vahim uygulamalar yapmakta. '
'Koruma kararının ihlal edilmesinin beklenmesi gibi bir gerekçe demek, kadının şiddete uğramasının beklenmesi demek. Şiddet görsün de öyle bize gelsin demek.' ifadeleriyle sözlerine devam eden avukat Ekmen, 'Oysa 6284 sayılı kanunun amacı, şiddeti önlemek. Kaldı ki bu kararda aleyhine koruma kararı istenen kişi hakkında devam eden bir ceza davası ve mahkumiyet kararı var. Buna rağmen talebimiz reddediliyor' dedi.
Uygulamaların kasıtlı ve siyasi olduğunu savunan Ekmen, '6284 sayılı kanunun en temel maddelerinin hakimler tarafından bilinmediğini, mahkemelerin unutmuş olduğunu düşünmek mümkün değil. Bu uygulamaların kasıtlı olduğunu, siyasi olduğunu düşünüyoruz. Avukat olarak yaptığımız başvurulardan bile bu şekilde ret kararları çıktığı düşünülünce, vatandaşın bizzat başvurduğu dosyalardaki kararların daha da vahim olması muhtemeldir' ifadelerini kullandı.
canım ülkemi nefes anlınamayacak ve yaşanamayaak hale getirdirdiler yaa...!!!!!!
Şu arma isimli kullanıcının her yorumunu şikayet edin!
Şiddete yönelik bir emare yoksa mahkeme neye göre tedbir kararı verecek?