Eşitlik için Kadın Platformu'ndan (EŞİK) avukat Selin Nakıpoğlu da fesih kararının 'yok hükmünde' olduğunu, İstanbul Sözleşmesi'nin halen yürürlükte olduğunu savunuyor.
'Milletlerarası Andlaşmaların Onaylanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde cumhurbaşkanına uluslararası sözleşmeleri feshetme yetkisi verilmediğini hatırlatarak 'Yürütme yetkisiyle yani cumhurbaşkanı kararıyla kanun hükmünde olan onaylanmış bir uluslararası sözleşme feshedilemez. Dolayısıyla iç hukukumuzda kanun niteliğinde olan bu sözleşme ancak ve ancak yasama yetkisini elinde bulunduran Meclis'in iradesi ile feshedebilir' diyor.
Nakıpoğlu, İstanbul Sözleşmesi'nin şiddetle mücadele konusunda bir insan hakları sözleşmesi olduğunu, Anayasa'nın 104. maddesinde 'Temel haklar, kişi hakları konusunda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamaz' hükmüne yer verildiğini de belirtiyor.
EŞİK, fesih duyurusunun ardından İstanbul Sözleşmesi'nin 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdiği günden bu yana uygulanmış olsaydı yaşanacakları madde madde sıralamıştı. Listede, 'Kadın Erkek Fırsat Eşitliği değil, Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu kurulacaktı', 'Ülke çapında Alo Şiddet Hattı, kadın danışma merkezleri, yeterli sayıda sığınaklar, cinsel şiddet kriz merkezleri açılacak, şiddete maruz kalanlara gerekli destek verilecekti', 'Öldürülmüş kadınların çantalarından koruma kararları çıkmayacaktı', 'Şiddet uygulayıp bir de görüntülerini yayarak övünen erkekler cezalarını olması gerektiği gibi alacak, yeni şiddet olaylarını teşvik edemeyecekti' gibi ifadeler yer almıştı.
devlet mekanizmasına,koyu akp lilerin bile güveni azaldı
açıkça söyleyeyim: şeytana daha fazla güveniyorum.
sadece kadınlarınmı