İstanbul'dan Kaçacak Kaç Kişiyiz? Uzaktan Çalışma Modeli Şehri Rahatlatırken Çalışanların Refahı Yükselir mi?

Kurumsal yaşam birçok gencin hayali olurken, iş hayatına adım attıktan hemen sonra geliveren o kaçıp gitme isteği. İstanbul başta olmak üzere metropollerde yaşayanların ve özellikle beyaz yaka çalışanların en ünlü söylemidir: Ege'de bir sahil kasabasına yerleşmek. 

Çok şirin gözüken bu eylem, aslen çok maliyetli olabilir. Ekip biçmek, hareketliliği kaybetmiş yerlerde yaşamak, kış şartları, sabit giderler derken, hesap kitap yapmadan yaşayamayanlar için hayal olarak kalan küçük sahil kasabaları, pandeminin hayatımıza soktuğu uzaktan çalışma düzeniyle gerçek olabilir mi? Bir de devlet desteği olduğunu düşünün, tadından yenmez gibi değil mi? Türkiye'de iş dünyasında önemli bir ismin önerisine bakalım mı?👇

Pandemide dünya eve kapanırken, beyaz yaka kesim de evden çalışma gerçeğiyle tanıştı.

Emekli olup ya da yeterli birikimi yapıp İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerden köyüne, kasabasına ya da kendi habitatına kaçmak isteyenler için bir hayaldir: kırsal yaşam. Pandemide tanıştığımız, evden çalışma düzeni bir miktar farklı fırsatların da olduğunu gösterirken, aslen işverenlere de yeni kapılar açtı. Bir de üzerine  enflasyon eklenince büyük şehirler gitgide zorlaştı. Artan kiralar, trafik, masraflar, mesafeler, zaman yönetimi iyiden iyiye hayatı sıkıcı bir hale getirmeye başladı.

Peki uzaktan çalışma kalıcı hale getirilebilir mi?

Pandemide şirketlere verilen kısa çalışma ödeneği benzeri uygulamalar, hem yaşam maliyetlerinin arttığı büyük şehirlerde temel harcamalarını dahi yapmakta zorlanan çalışanlara destek olup, hem de yaşam refahlarını yükseltmesine yardımcı olurken, şirketlerin de maliyetlerinde azalmayla verim artışına neden olama ihtimali de yok değil. Ayrıca şehircilik açısından da büyük şehirlerde kalabalıklaşan nüfusa ve bununla birlikte diğer alanlarda rahatlamaya yardımcı olmaz mı?

Bir CEO'dan öneri!

Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, sektörün önde gelen yöneticilerinden olurken, LinkedIn profilinde yaptığı bir paylaşımla da ilgi çekti. 'Uzaktan Çalışma Modeli Bir Fırsat Olabilir mi?' şeklinde sorarak başladığı yazısında Bozkurt, İstanbul'da yığılan nüfusun sorun olmasıyla 'İstanbul’un bu yükü kaldıramadığı aşikardır' diyor. 

Bozkurt, 'sağlıklı bir eko-coğrafya' olarak nitelediği bu durumu, Anadolu’da İstanbul destekçisi en az 5-6 şehir ya da bölge yaratılmasına ihtiyaç olarak görüyor ve soruyor: 

Acaba, birçok firmada başlatılan uzaktan çalışma modeli bu anlamda bir katkı sağlar mı?

"Tamamen uzaktan çalışmayla yönetilebilecek pozisyonlarda çalışanlar, Anadolu’nun farklı şehirlerinde çalışmaya teşvik edilse, İstanbul’un keşmekeşinden ve kalabalığından uzaklaşmayı hayal edenlere bir çözüm olur mu?"

Örnek olarak, yaklaşık 1 milyon beyaz yakalının peyderpey bu modelle yeni bir yaşama adım atmasının, İstanbul'da ortalama 3-4 milyonluk bir nüfusun azalmasına yardımcı olacağı belirtiliyor.

Bozkurt, bunun hem İstanbul’u rahatlatacağını hem de kişilerin barınma, ulaşım gibi masraflarında azalmanın gelirlerinden tasarrufla refah seviyelerini yükseltebileceğini ayrıca gittikleri şehirlerde de ekonomiye katkı sunacağını öngörüyor.

"Daha sakin şehirler ya da bölgelerde yaşamanın bir çok farklı avantajını da düşünecek olursak, bu fikir kafa yormaya değer."

Ali Haydar Bozkurt, bunun gerçekleşebilmesi içinse uygun zemin ve düzenlemelerin hazırlanması gerektiği konusunda da yol gösterici oluyor.

Devletin, bu bağlamda teşvik programı oluşturması gerektiğini söyleyen Bozkurt, iş kanunu gibi, programda yer alanlara ilk yıllarda vergi ve SGK teşvikleri gibi düzenlemelerin yapılması ve çalışanların da teşvik edilmesiyle bu programın cazip hale getirilebileceğini belirtiyor. 

Bu da kritik cümleyi öne çıkarıyor: 'İmkanım olsa İstanbul’dan giderim' diyenler de bir yol buluyor.

Ancak ünlü CEO'nun bir yönetici olarak dikkat çektiği önemli bir husus var: Şirketlerin adil davranması! Böylelikle paylaşım şu cümlelerle sonlandırılıyor:

Elbette ki firmaların da bu konuda samimi ve adil davranması bir başka gerekli ve de önemli husus olarak akla gelmekte; başka şehirlere taşınan çalışanların ücretlerinde ve yan haklarında, bu durumu fırsat bilerek/gerekçe göstererek, pozisyonun ücret ve yan haklar paketlerinde en küçük bir azalma olmamasına da özen gösterilmelidir. Acaba farklı çalışma modellerinin uygulanmaya başlandığı böylesi bir dönem, bu gibi projeleri tartışmak için doğru zaman olabilir mi? 

Tamamını okumak isterseniz 👉  Ali Haydar Bozkurt LinkedIN

Siz ne dersiniz? Olabilir mi? Bu manzarada çalışmak mümkün değil mi? Yorumlarda buluşalım👇

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

İşi Gücü Bırakıp Küçük Bir Sahil Kasabasına 'Taşınmamanız' İçin 14 Geçerli Neden
Ege'ye Yerleşmek Hayali Bu Fiyatlarla Hayal Olarak Kalacak: İstanbul'da Kiralar Yüksek Demeyin!

Popüler İçerikler

İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
YORUMLAR
23.09.2022

Gelmeyin lan istemiyoruz sizi , sayenizde Covid vakaları gene patladı , kış gelsede sizden kurtulsak diye umutla bekliyoruz.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ