Genco Erkal’ın 1960 yılında profesyonel olarak ilk kez sahneye çıktığı bu önemli salon, 1979 yılında yıkılma tehlikesiyle baş başa kalır. Burası yıkılacak ve yerine Sular İdaresi Genel Müdürlüğü yapılacaktır. Ancak bu karar üzerine tiyatronun önünde toplanan içlerinde Müşfik Kenter, Yıldız Kenter, Toto Karaca, Gülriz Sururi, Engiz Cezzar, Savaş Dinçel, Ali Taygun’un da bulunduğu sanatçılar yıkıma karşı çıkar.
Karaca Tiyatrosu yıkılmaktan kurtulur ancak bu da çok uzun sürmez. Yaklaşık 10 sene kadar tiyatro olarak kullanılmaya devam edilir ve bu süre içinde bir yandan da Sular İdaresi’nin yemekhanesi olarak kullanılır.
1990 yılına gelindiğindeyse Gülriz Sururi’nin çabalarıyla belediye tarafından onarılır ve tekrar hayata döndürülür. Birçok tiyatroya ve sanatçıya ev sahipliği yapmış olan Muammer Karaca Tiyatrosu, yine ödenek ve personel yetersizliği yüzünden verimli bir şekilde çalıştırılamaz ve giderek yıpranır.
1999 depreminde de hasar görür. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı’na, daha sonra 2005 yılında Beyoğlu Belediyesi’ne bağlanır. Aylık 10-15 bin lira gideri olan tiyatro, verimli işletilemediğinden ve gerekli olan ödenek sağlanamadığından eski parlak günlerinden uzaklaşır.
beyoğlu eskiden sanat ve estetik açıdan her kesime hitap edebilen gezen tozan bir yerdi şimdi hem gümüşsuyu tarafında travestiler tarlabaşında torbacılar derken hem çıkartılan meydan B.kluğu dükkanların içine edilip tarihi dokunun içine edilmesi yanlış esnaf bilincsizliği felan derken orası gitgide daha çok romanlarda alatılan proleterya sınfına ait izbelikte uç korunaklı bir yer halini aldı...
Sanata ne zaman düzgünce değer verebildik ki zaten? Müzik yapanımız var. Müziği dışında dini eleştiriliyor, giydikleri eleştiriliyor, yüzü.. hareketleri eleştiriliyor. Resim yapan var. Değer verilmiyor. Verilen tepki "Bune amk." Tiyatro desen anlamını bile bilmiyor insanlar. Ülkenin sadece %5'i operaya gitmiş ya. %5 ne ya.. Allah için %5 ne? Kemanistimiz, piyanistimiz bir elini parmaklarını geçmiyor. Yazık. O kadar boşuz ki.. sadece kabuğumuz kalmış geride. Boş kabuklar çabuk kırılırlar.
5 lira bileti var ama giden sayısı çok az... Mesele konuşmak değil azizim sahip çıkmak :)