Marmara açıklarında yaşanan deprem, İstanbul, Tekirdağ ve çevre illerde hissedildi. Kandilli Rasathanesi, depremin büyüklüğünün 4,8 olduğunu açıkladı. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu şu ana kadar olumsuz bir durumun söz konusu olmadığını bildirdi.
Silivri'de herhangi bir yıkım ve can kaybının olmadığını söyleyen Belediye Başkanı Volkan Yılmaz bir an önce kentsel dönüşüme başlanılması gerektiğini belirtti. Yılmaz şunları söyledi:
'Artık bizim 39 ilçe belediye başkanı ve büyükşehir belediye başkanı, stratejik planı ortaya koyup artık bu işi eyleme dökmemiz lazım. Silivri Belediyesi olarka kentsel dönüşüm stratejimiz için yola çıktık. Ama bunun İstanbul'a yayılıp bu çekilen MR'ın sonucunda kentsel dönüşümün artık başlaması gerektiğini düşünüyorum ben. 26 Eylül'deki depreme yakın bir bölgeye yakın olduğunu söylüyor uzmanlar. Konuşup unutuyoruz. Biz artık hızlı şekilde kaynak yaratıp bu kötü binaları dönüştürüp, kötü binaları sağlam binalara çevirmeliyiz. Hem Çevre Bakanlığı'ndan hem İBB'den bir eylem planının hayata geçirilmesini bekliyoruz artık.'
İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz az önce meydana gelen depremle ilgili şu açıklamayı yaptı:
'Bu Marmara Denizi içinde hepimizin bildiği ana fayın, Kuzey Anadolu fayının üzerinde meydana gelen bir deprem. Geçenlerde de yine böyle bir deprem olmuş ve oldukça fazla bizi telaşlandırmıştı. Bu tür depremler önemli, dikkatle takip etmek gerekiyor. Biraz daha bilgilerin netleşmesi gerekiyor.
Büyük deprem beklediğimiz bir kolda, bu fayın deprem üretme potansiyeli olduğunu gösteriyor. Bu bakımdan önemli. Ama bugün yarın deprem olacak gibi bir anlam da çıkarılmamalı. Şu anda olan depremin biraz daha zaman geçtikten sonra ne anlama geldikten sonra yeni bazı şeyler söylemek mümkün olacak.'
İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak ise depremin meydana geldiği fayın nispeten daha küçük depremler üreten bir fay olduğunu belirterek konunun gündeme gelmesi açısından önemine dikkat çekti.
Deprem konusunda hükümetlerin ve belediyelerin yeterince önlem almadığını kaydeden Prof. Yaltırak şu ifadeleri kullandı;
'Bu deprem Los Angeles’ta olsaydı semt semt bu depremin nasıl hissedildiği kaydedilmişti, zeminin ve binaların nasıl davrandığına dair bilgiler toplanmıştı. Ama maalesef bizde toplanmadı. Çünkü böyle bir sistem yok.'
'Bu depremler inanılmaz bir bilgidir. Bu depremler binaların teker teker etüt edilmesini gereksiz kılardı. 20 yıldır bunu yapmadık.'
AFAD’ın ve Kandilli’nin verilerinin sınırlı olduğunu kaydeden Yaltırak, “Bana göre Marmara’nın kıyılarında yüzlerce istasyon olması gerekiyor. Bunların hepsinin kaydedilmesi ve modelleme yapılması gerekiyor” dedi.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yıldırım Güngör şunları söyledi:
'Bundan yola çıkarak, büyük deprem geliyor habercisidir diyemeyiz. Marmara ve İstanbul halkı da buna inanmasın. Ben de daha yeni haber aldım. Ne yapmamız gerekiyor? Sakin olmamız gerekiyor. Arkasından büyük bir deprem gelir mi? Hiç bilemeyiz. Bu deprem büyük bir depremin haberidir diyemeyiz, insanlar hemen paniğe kapılıp sokağa dökülmesinler. 4,7 büyük bir deprem değil. Hep şunu söylüyoruz. Eviniz sağlamsa hiçbir depremden korkmayın.
İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü emekli öğretim üyesi ve Bilim Akademisi Kurucu Üyesi Prof. Dr. Naci Görür ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada 'Arkadaşlar bu gün olan 4,7 depremi haritada yerine göz kararı koydum. Bir önceki 5,8 depremine yakın veya biraz doğusunda. Bu deprem büyük depremi beklediğimiz fayın üzerinde. Onun için sıkıntılı. Bu fay üzerinde olan her deprem önemsenmelidir. Fayın kırılma eğilimini gösterir.' dedi.
Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal ise şunları söyledi:
'Bu deprem eylül ayında yaşadığımız İstanbul’u çok tedirgin eden depremin olduğu bölgede yani Orta Marmara kısmında 250 yıldır yaklaşık kırılmadığını bildiğimiz ve fazla deformasyona uğramamış yani kilitli fay konumunda olduğu bölgede meydana gelmiştir. Risk geçmiştir demek doğru değildir. Bu depremin artçısı olabilir.'
Edirne'den hissettik. Bu nedir ki, siz bir de Kanal İstanbul'un kazmasının vurulduğu ilk ayı görün. Fay komple rahatlayacak, insanımız da her dakika ''deprem mi oldu, tansiyonum mu düştü, keşşke toplanma alanlarımız olsah'' paranoyasından kurtulacak. Sağ kalacak olan şanslı güruh da bir 250 sene depremdir, kalabalıklıktır falan düşünmeyecek. Tabi fayın rahatlaması ekonomiyi de rahatlatacak, çünkü ekonomi diye bir şey olmayacak. Hala karşı çıkıyorsunuz, vallah billah tillah eğitilmezsiniz. SCIENCE&RELIGION, BITCH.
İstanbul depreme hazır değil! herkesin dilinde sadece “Allah korusun” var evet korusunda malzemesinden çalınan binaları napıcaz tedbir kuldan takdir Allahtan. sadece etekleriniz tutuşunca Allah korusun demeyi biliyorsunuz zaten onun dışında bi önlem alayım yok. Çoğu kişinin evinde deprem çantasının olmadığına eminim 99 depremini görmelerine rağmen.
Saolasın deprem kardeş, istanbulu böyle ara ara yoklayıp onları beklenen büyük güne hazırladığın için, istanbul da tam teşkilat senin için hazır zaten(!)