İstanbul'da Gezilecek Yerler ve Ölmeden Önce Yapılması Gereken 105 Aktivite

Dünyanın en büyük medeniyetlerine ev sahipliği yapmış, 'Bütün yollar İstanbul'a çıkar' sözünü tarihe kazımış, uzunca bir dönem gerçekten de 'dünyanın merkezi' olmuş İstanbul'da gezilecek ve görülecek çok fazla yer, yapılacak çok fazla şey var. İstanbul'u keşfetmek öyle bir kaç güne, birkaç haftaya ya da aya sığdırılabilecek gibi değil. Kaldırdığınız her taşın altından, vurduğunuz her kazmadan başka bir tarihin, başka bir hikayenin gün yüzüne çıktığı İstanbul için turist rehberleri, gezilecek yer listeleri boldur. Genelde birbirine benzeyen bu listeler, İstanbul'u ziyarete gelmiş turistlerin, kısa süre içerisinde görmeleri mümkün ve elzem yerleri listeler. 

Bu liste ise daha çok İstanbul'da yaşayanların ya da uzun süreli ziyaretçilerin şehri kendisi yapan detayları keşfetmesini amaçlıyor. Bizden önce buradan kimler geçti, neler bıraktılar, hangi hikayelerle buradan ayrıldılar sorusunun mütevazi bir yanıtı gibi. Ya da yanıtlarının ufak ama isabetli bir parçası. Birbirine taban tabana zıt uygarlıkların kale bellediği ve daima yücelttiği bu şehir bugün hayatta kalma savaşı veriyor olsa da hala ayakta. Onu tanımak, onunla yaşayanların İstanbul'a bir borcu aslında. İstanbul demek; bazen mimozaların seyri bazen ise tarihi kalıntıların keşfi. Doğal, sakin, tarihi yerlerden Anadolu Yakası'ndan Avrupa Yakası'na kadar pek çok yer ve yapılacak şeyler bu listemizde. İster sevgilinizle, ister eşinizle, isterseniz ailenizle bu maceraya, önemli noktalara kucak açın. Gelin onu beraberce keşfedelim...

İstanbul'un tarihi ve kültürünü görsellerle anlatan Twitter'daki KÜLTÜRİSTAN hesabının bu harikulade derlemesini sizler için tekrar düzenledik.

1. Haliç surları, Kara Surları ve Marmara Surları'nı keşfedin. Sur diplerinden yürüyün.

Haliç surları Doğu Roma zamanında yapılmış şehir surlarıdır. Bu surlar Konstantinopolis'i çevreler. Bu surların inşası 5. yüzyıldan başlamış yıkılmalar ve yeniden yapmalarla dört defa tekrar yapılmıştır. MS 408'den sonra son defa elden geçirilmiştir. 1204'de Latinlerin, 1453'de Türkler'in şehre girdikleri yerlerde biraz dinlenin. Haliç surlarının tek yaşayan kapısı, adı zamanla Cibali'ye dönmüş olan Cebe Ali'nin eğri kapısının hikayesini öğrenin.

2. İstanbul'un 7 tepesini öğrenin. Üzerindeki anıtsal yapıları gezin.

Aslında 7 tepe üzerine kurulan İstanbul değil Roma'dır. Büyük Konstantin 330 yılında Roma İmparatorluğu'nun başkentini Roma'dan İstanbul'a taşırken bir çok kurum ve yapı gibi 7 tepe efsanesini de buraya uyarlamış, Haliç'in kenarındaki yükseltiler tepe ilan edilmiştir. Bu tepeler şunlardır:

1.Sultanahmet bölgesi

2. Nuruosmaniye-Çemberlitaş bölgesi

3. Süleymaniye-Beyazıt bölgesi

4. Fatih Camii'nin olduğu bölge

5. Yavuz Selim Camin'in olduğu bölge

6. Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii'nin olduğu bölge

7. Kocamustafapaşa bölgesi

3. Mimar Sinan'ın izini sürün. Süleymaniye'deki Türbesi'nin sırrına erin. Küçük camilerinin güzelliğini keşfedin

Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1557 arasında Mimar Sinan tarafından inşa edilen camilerden birisidir. Süleymaniye Camii Mimar Sinan'ın kalfalık devri eseri olarak bilinmektedir. Süleymaniye Camii, medreseler, kütüphane, hastane, sıbyan mektebi, hamam, imaret, hazire ve dükkânların bir araya gelmesi ile oluşmuş ve Süleymaniye Külliyesi'nin bir parçası olarak tasarlanmıştır.

Türbenin üstten görünüşü modern çağda mimarlığın sembolü olan pergel şeklindedir. Merchior Lorics'in panoramasında da Mimar Sinan'a ait olduğu tahmin edilen portrede sarığın üzerinde belli belirsiz bir pergel seçilebilmektedir.

4. Süleymaniye'nin eteklerinde gizlenmiş Rüstempaşa Camii'nin güzelliklerini görün.

Rüstempaşa Camii Kanuni Sultan Süleyman'ın Sadrazamlarından ve kızı Mihrimah Sultan'ın kocası olan Damat Rüstem Paşa için Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. 1562-1564 tarihleri arasında tamamlandığı tahmin edilmektedir.

Süleymaniye Camii 2003 yılnda Avrupa'daki en güzel cami seçilmiştir. Mimar Sinan'ın en oranlı ve iç tezyinatı en güzel camisi burasıdır. Küçük ölçeğine rağmen iddialıdır, içerideki çinileri eşsizdir.

5. İstanbul'un çatısına Aydos Tepesi'ne çıkın.

Aydos tepesi, İstanbul’un en yüksek tepesidir. Rakımı 537 metredir. Kartal, Pendik, Sultanbeyli ve Sancaktepe ilçelerinde bulunur. Aydos Tepesi, ismini Roma ve Bizans döneminde günümüzde ki Sultanbeyli İlçesi sınırları içinde kalan Aydos Kalesi'nden almıştır. Aydos tepesini Bizanslılar inşaa etmiştir.

6. İstanbul'un çatısından bodrumuna inin. Yeraltındaki İstanbul'u keşfedin. Binbirdirek ve Yerebatan Sarnıçlarını gezin.

Dan Brown'un Cehennem romanının bir kısmı İstanbul'da geçiyor. En mühim mekan ise Yerebatan Sarnıcı. Kitabın sonlarında epey ayrıntılı bir biçimde tasvir edilen Gorgon (Medusa) Başı'nı görebilirsiniz.

Yeraltındaki İstanbul'un bununla sınırlı olmadığını bilin. Bir halı mağazasının altında kocaman bir dünya bulabilirsiniz. Sultanahmet Nakilbent Sokak'ta yer alan Nakkaş Halı mağazasının altında yeryüzünün en eski sanat galerisi var. 5.yy olarak tarihlenen bu sarnıça girmek için izin almanıza gerek yok. 

Oldukça yeni keşfedilen bir sarnıç ve tünel de Nuruosmaniye Camii'nin altından çıktı. Caminin restorasyonu sırasında farkedilen bu sarnıçtan  420 kamyon balçık çıkarıldı.12 oda ve 19 bölmeden oluşan sarnıç aynı zamanda caminin temelini oluşturuyor. Bu sarnıç içinde bulunan kuyu Eminönü'ne kadar uzanan 1 drenaj sistemine sahip.

7. Ulema semtini keşfedin.

Vefa-Süleymaniye-Küçük Pazar yakında büyük bir dönüşüm geçirecek. Artık son demleri olan bu semtleri mutlaka ziyaret edin.

8. İstanbul'un en eski sivil mimari örneğini Galata Banker Sokak'ta keşfedin.

1314'de kurulan Galata Meclis Binası, kuleden evvel inşa edilmiştir. Avrupa'daki en eski meclis binalarından biridir.

9. Adalar'da mimoza seyranına çıkın.

Adalarda Şubat ayının son haftası canlanmaya başlayan mimozalar, cemre düşmesi ile beraber adayı renklendirir. Mimoza ağaçları peş peşe çiçeklenir. Etrafı bir anda keskin bir mimoza kokusu sarar. Martın son haftası adalara yolunuz düşerse bu muhteşem değişime şahit olabilirsiniz.

10. Adalar'a kadar gitmişken Heybeliada Terk-i Dünya Kilisesi'ni ziyaret edin.

Heybeliada’nın güneybatı sahilinde bulunan hilal biçimindeki dev koyun batıda kalan ucunu oluşturur. Bu Kilise burun üzerine kurulmuş bir kilisedir. Bu kilise İstanbul’da yaşayan Rumların ibadet yerlerinden birisidir.

İstanbul Ortodoks Kiliseleri arasında belki de en gözden ırak olanı Heybeliada Terk-i Dünya Kilisesi'dir. Burası bir çeşit inziva kilisesidir. Özellikle bahar başlangıcında yürüyüş ve ziyaret için mükemmel bir hedef ve rotadır. Mimoza zamanı gidilmesi tavsiye edilir.

11. Hisarları gezin. Rumeli Hisarı'nı gezerken Nedim Gürsel'in Boğazkesen'ini okuyun. Çandarlı Halil Kulesi'ni ziyaret edin.

Rumeli Hisarı ya da diğer ismi ile Boğazkesen Hisarı İstanbul’da Sarıyer ilçesine yolunuz düşerse uğramanız gereken yerlerden birisidir. Bu hisar, bulunduğu semte ismini vermiştir. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul'un Fethi'nden önce, Karadeniz'den gelebilecek saldırıları engellemek için inşaa ettirdiği bu hisar, İstanbul Boğazı’nın en dar yerine inşa edilmiştir.

12. İstanbulun "tat"larını keşfedin. Kıyıda köşede güzel yerler hala var.

Hacı Bekir'i herkes bilir oysa 1865'den beri Tahtakale'de tarihi akideci Altan Şekerleme vardır. Beyoğlu Balık Pazarı'ndaki Üç Yıldız. Reçeli, şekeri ve lokumuyla 1926'dan beri aynı yerdedir. Yine Tahtakale'de yuvarlak kelle şekerleriyle Meşhur İtimat Şekercisi yıllardır aynı yerde hizmet verir. Kiloyla değil, sadece taneyle almak gereken Meşhur Bebek Badem Ezmesi 1904'te açılmıştır. Badem ezmesi deyince Cemilzade'nin de hakkını yememek gerekir. 1883'den beri hizmetteler. Kiloyla değil, yine taneyle alabilirsiniz. Kadıköy'deki Cafer Erol da ayrı bir ekoldür. 1807 den beri 215 yıldır bu işi yapmaktadırlar. Yine Kadıköy'deki Baylan, Adisababa ve Kup Griyye ile meşhurdur. İstanbul Levantenlerinin bize hediyesidir, onu da anmadan geçmek olmaz.

13. Hisarlar arasında boğaz motoruna binin. Bebek, Arnavutköy, Anadoluhisarı, Kandilli arasında asude bir yolculuk yapın.

Bebek, Arnavutköy, Anadolu Hisarı, Kandilli arasında denizin ortasında İstanbul’un keyfini çıkarın.

14. Boğazda erguvan zamanı nisan-mayıs aylarıdır. Dilenci vapuruna atlayıp mora kesmiş boğaz güzelliklerini seyredin.

Kanlıca sırtlarında Mihrabad Korusu bunun en güzel yerlerindendir. Erguvan moru Bizans İmparatorları için önemli bir renkti. Bunun nedeni ise doğal yollar ile üretilen en zor renktir. Mor güç belirtisiydi ve İmparator dışında kimse mor pelerin takamazdı.

15. 23 Nisan'da Büyükada Aya Yorgi tepesine tırmanan binlerce müslüman yahut ortodoksa katılın. Adak adayın, dilek tutun.

Aya Yorgi’ye gitmek için fayton kiralayarak ya da bisiklet ile buraya gidebilirsiniz. Bu tepe 204 metre yüksekliğe sahiptir. 23 Nisan ve 24 Eylül'de Aya Yorgi'ye giden yolu çıplak ayakla ve hiç konuşmadan takip edenlerin yarı hacı olduğuna inanılıyor. Yokuş başına dek faytonla gidip ardından çıplak ayak ile tepeye tırmanabilirsiniz. Bu yokuş yaklaşık 2 km’lik dik bir yokuştur.

16. Yok olmadan Kuzey Ormanları'nda pedal basın. İlerde yokluğunu çok hissedeceğiz.

Bu orman İstanbul’un kuzeyinde yer almaktadır. Avrupa yakasındaki Istranca, Terkos, Büyükçekmece, Alibeyköy ve Sazlıdere ile Anadolu yakasındaki Ömerli, Elmalı ve Darlık havzalarını içerisinde barındırır. Sizde doğa ile iç içe olup temiz hava ile bisiklet sürmeyi seviyorsanız Kuzey Ormanları tam size göre!

17. İzlemediyseniz "Ah güzel İstanbul"u izleyin, izlediyseniz ara ara tekrar izleyin.

18. Fenerbahçe Burnu'nda baharı karşılayın. Erguvanlar, çınarlar, anıt serviler, delice zeytinler hep orada.

Fenerbahçe Adası ya da Fenerbahçe Burnu, İstanbul'un Anadolu Yakası'nda bulunan Kadıköy ilçesi sınırları içinde kalan bir adadır. İstanbul’a 7 km uzaklıkta olan bu adaya giderek doğanın tadını çıkarın.

'Dün Fenerbahçe'de gördüm İri bir zümrüt içindeydi bahar' Yahya Kemal

19. Mutlaka sahafları gezin, kitap müzayedelerini izleyin. İstanbul'u okuyun.

Sizde kitaplar ile iç içe olmayı ve tozlu raflar arasında kitap karıştırmayı seviyorsanız, İstanbul’da bulunan sahaflara uğramayı sakın unutmayın.

20. Palamutu lüferden, toriği kofanadan ayırmayı öğrenin. İstanbul demek balık demektir.

21. Ayasofya 1.Mahmut Kütüphanesi'nin şaheser kapı kolunu görün. "Ya Fettah"

22. Aşiyan'a gidin. Fikret'in evini ve cümle şairlerin kabirlerini ziyaret edin. Şiirlerini hatırlayın.

Tezer Özlü, Turgut Uyar, Orhan Veli Kanık, Cihat Arman, Özdemir Asaf, Attila İlhan, Münir Nurettin Selçuk, Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal Beyatlı'yı ziyaret edebilirsiniz.

23. Bu şehirde başka dinleri, başka ibadethaneleri ve onların ilginç hikayelerini merak edin, araştırın.

Tur-i Sina Kilisesi İstanbul ili, Fatih ilçesi, Balat semti, Tahta Minare mahallesi, Köprübaşı konumundadır. Hz.Muhammed'in eli ile koruma altında tutulan Balat'taki Tur-i Sina Kilisesi'ni ziyaret edin. Bu kilise 14. yüzyılın ilk yarısına uzanmaktadır. Tur-i Sina Kilisesi, manastır yapıları ile Balat İskele Caddesi ve Mürsel Paşa Caddesi arasındaki yeşil bantta yer alır.

24. Mutlaka bir kez mehtap seyrine çıkın. Bu yüzyıllardır süren kadim bir gelenektir. Temmuz-Ağustos-Eylül'ün 13-14. gününü kaçırmayın.

Hiç çocuğu olmayan ve her daim mehtap seyrine çıkan Sultan 1. Mahmut 'İki şeye doyamadım, bir evlada, iki mehtaba' der... Mehtap bizim mimari geleneğimize bile yansımış, cihannüma ya da mehtabiye denilen kuleler, köşklere eklenmiştir. Yazın Şehir Hatları cumartesi akşamları Moda'dan Anadolu Kavağı'na kadar mehtap seferleri yapıyor.

25. Kariye'yi gezin. Eşsiz mozaiklerden birinde yer alan talihsiz Maria Palailogos'un hikayesini öğrenin.

Prenses Maria, Roma İmparatoru Mihail Paleologos’un kızıdır. Babası İstanbul’u Latinlerin elinden geri almıştır. Yaşadığı dönemin en güzel kadını olarak anılan Maria’nın, masalları aratmayan hayat hikayesine ve belki de tarihi İstanbul’un en acıklı aşk hikayesidir.

26. Bağlantılı olarak Fener'de yer alan ve Maria Palailogos'un yaptırdığı Kanlı Kilise'yi ziyaret edin.

İstanbul'un fethinden sonra kubbeli kiliselerin tamamı camiye çevrilmiştir. Bir tek istisna Fener'in sırtlarında bulunan Moğolların Meryemi ya da Kanlı Kilise'dir.

27. İstanbul'un sessiz sokaklarını (kaldıysa) keşfedin. Bir rehber, edebiyatçı gözüyle yazılmış olan şu kitaptan faydalanabilirsiniz.

Diğer ismi ile Moğolların Azize Meryem Kilisesi; İstanbul'da bulunan bir Ortodoks kilisesidir. İstanbul'da Osmanlı döneminde camiye çevrilmemiş, Rumların ibadetine bırakılmış Bizans döneminden kalma tek kilisedir.

27. İstanbul'un sessiz sokaklarını (kaldıysa) keşfedin. Bir rehber, edebiyatçı gözüyle yazılmış olan şu kitaptan faydalanabilirsiniz.

28. Galata Kulesi'ne çıkın. Yüzlerce yıldır gözcülerin gözetlediği tarihi limana ve Tarihi Yarımada'ya bir de siz bakın.

İstanbul şehrinin Beyoğlu ilçesinde bulunan bir kuledir. Adını, bulunduğu Galata semtinden alır. 1632’de lodoslu bir havada Galata Kulesi'nden kuş kanatlarına benzer bir cisim ile kendini boşluğa bırakan ve İstanbul Boğazı'nda 3358 metre yukarıdan süzülerek Üsküdar'da yer alan Doğancılar Meydanı'na inmesi ile tanınan Hazerfen Ahmet Çelebi’yi düşünmeyi unutmayın.

29. Haziran ayında korularda ıhlamurlar çiçek acar. Acı acı ıhlamur kokusu şehre yayılır. Koruları bol bol gezin.

Şehrin çeşitli semtlerine dağılmış irili ufaklı pek çok koru bulunur. Korular genel olarak İstanbul Boğazı'na bakan tepelerin yamaçlarında .yoğunlaşmıştır. Özellikle Hidiv Korusu gidip görülecek güzel bir yerdir. Ihlamur ağaçları muhteşemdir.

30. Bizans'ın Bastille'i Anemas Zindanları'nı gezin. Burası aynı zamanda Türk sinemasının değişmez setlerindendir.

Anemas Zindanları, Bizans döneminin en büyük saraylarından biri olan Blakhernai Sarayı'nın bir parçasıdır. 14 hücre odasından ve bu odaların altındaki iki katlı bodrumdan oluşan bu zindanlar, Haliç'e yakın eski sur duvarlarına bitişik olarak inşa edilmiştir.

31. Mutlaka Piyer Loti'ye çıkın. Çıkarken teleferik, inerken yaya olarak inmek iyi bir fikir olabilir.

İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde Haliç'e bakan bir tepedir. 1876 yılında İstanbul'a gelerek buraya yerleşen ve sık sık bu tepedeki bir kıraathaneye gelmesiyle tanınan Fransız roman yazarı ve doğu bilimci Julien Viaud'dan ismini almıştır.

Bağlantılı olarak Çemberlitaş'ta Loti'nin kaldığı evi ve Necmettin Okyay'ın kitabesini görün.

32. Süleymaniye'de bir bayram sabahı şu manzarayı terastan seyredin ve güneşin selamını alın. Yahya Kemal'le beraber...

33. Üç dinin buluştuğu Kuzguncuk'u keşfedin. Can babayı yad edin.

İstanbul'un Anadolu yakasında Üsküdar ilçesinde yer alan bir semt olan Kuzguncuk, Boğaziçi’nin Anadolu kıyısında, Üsküdar, Paşalimanı ile Beylerbeyi arasındaki yerleşme Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda oluşmuştur. Kuzguncuk kenti, Boğaziçi’ne açılan bir vadi içinde oluşmuştur.

Sahilde meşrebe göre İsmet Baba'da rakı, yahut Çınaraltı'nda çay için.

34. Muvakkithanelerin ve güneş saatlerinin izni sürün.

Selimiye Camisi'nde avlu girişinde 3 adet güneş saati bulunur. Büyük olanı yaz ve kış gün dönümlerini belirleyebilmek için, mermer olan güneş saati ise saat dilimlerinin gözlenirdi. Taşa işlenmiş bir saat daha bulunmaktadır. O güneş saati de özellikle ikindi namazının sattini belirlemek için kullanılırdı.

35. İtalya'da ve Almanya'da birer kopyası yapılmış Küçük Ayasofya'nın, ki esas Ayasofya'dan 5 yaş büyüktür, hikayesini öğrenin.

İstanbul'un Küçük Ayasofya semtindeki cami Bizans İmparatoru I. Justinianus ve karısı Theodora tarafından 527-536 yılları arasında Aya Sergios ve Bachos Kilisesi adıyla yaptırılan bir kilisedir. 497'de sultan II. Beyazıt, Topkapı Sarayı Darüssaade ağası Hüseyin Ağa döneminde camiye çevirmiştir.

İstanbul'da bir papaya zorunlu ikametgah olan bir camidir burası. Semti, camiyi ve avluyu mutlaka görün. İstanbul'un kıyısında güzel bir semttir.

36. Hazır gitmişken Erol Taş Kahvesi ve Kadırga Havuzlu Kahvesi semt kahveleri içinde gidilesi yerlerdir, buralarda birer kahve için.

37. Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedrettin'in mezarını ziyaret edin. Cağaloğlu'nda yatar. Nazım Hikmet'in Şeyh Bedreddin Destanı'nı okuyarak tabii ki.

Naaşı 2. Mahmut Türbesinin haziresindedir. Serez'de idam edilen Bedreddin'in naaşı 1961'de özel bir kararnameyle buraya defnedilmiştir. Çünkü burası devlet nekropolüdür ve kendisi idam edildiğinde Rumeli Kazaskeri ünvanını taşıyordu.

38. İstanbul'un yegane anglo-sakson kilisesi İngiliz Kırım Kilisesi'ni görün.

Kırım Kilisesi ya da Kırım'ı Anma Kilisesi Beyoğlu ilçesinde bir Anglikan kilisesidir. 1868 yılında İngilizler Kırım Savaşı'nın ardından bu olayın anısına yaptırdılar. Her şeyiyle bir İskoç-İngiliz kasaba kilisesini andıran nev-i şahsına münhasır bir mekandır.

39. Kapalıçarşı'da kaybolun. Cevahir Bedesteni'ni, Zincirli Han'ı, İç Cebeci Han'ı gezin. İç Cebeci Han'ın avlusunda çay için.

Kapalıçarşı, İstanbul’un merkezinde Beyazıt, Nuruosmaniye ve Mercan’ın ortasında yer alan dünyanın en büyük çarşısıdır. Buradaki çarşı en eski kapalı çarşılarından birisidir. Yaklaşık 4.000 dükkânı içerisinde bulunduran çarşıda toplam çalışan sayısı yaklaşık 25.000'dir.

40. Mübarek bir fast-food olarak balık ekmek yiyin. Şehrin balıkla ve palamutla olan muhabbetinin sebeplerini öğrenin.

Palamut bu şehir kuruldu kurulalı temel gıda maddesidir. Lahernai Bizans'ta palamut anlamına gelir. Şimdiki Ayvansaray semtinin eski adı Blahernai, adını buradaki palamut yataklarından alır. Burada o kadar çok balık ürermiş ki Konstantiniyye asla aç kalmazmış.

41. İstanbul'da sadece 3 büyükler rekabeti var sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bizans'ın 4 büyük takımı maviler, yeşiller, kırmızılar, beyazları bilin. Sultanahmet Mozaik Müzesi'nde sizi selamlıyorlar.

Bu dört takım zamanla ikiye düştü. Gelenek Osmanlı'da da devam etti. Lahanacılar ve bamyacılar. Sultanlar bile taraftardı. Bazen bu takımlar ayaklanmalara öncülük ettiler. Müze şu aralar restorasyonda ve kapalı olabilir ancak mutlaka gezilmesi gereken bir mekan.

42. Ayasofya'da 1000 yıl önce şehrimize gelmiş muhtemel Viking savaşçısı Havldan'a merhaba diyin.

Halfdene ya da Healfdene, Ragnar Lodbrok'un oğlu, Büyük Viking Ordusu'nun komutanı ve Jorvik kralıdır. Viking efsanelerinde ismi Hvitserk; Anglosakson kronolojisinde ise ismi Halfdan olarak geçer.

43. Viyana'da dökme demirden imal edilip İstanbul'da montajı yapılan türünün tek örneği Stefan Sveti Kilisesi'ni görün

Diğer ismi ile Demir Kilise, İstanbul, Fatih'te, Balat'la Fener semtleri arasında Haliç kıyısında yer alır. Bulgar Eksarhhanesi'ne bağlı bir kilisedir.. 25 Ekim 1859’ da İstefanaki Bey için inşa edilen kilise, 2018'de yedi yıllık restorasyonun ardından tekrar ziyaretçilere açıldı.

44. Galata Mevlevihanesi'ni gezin. Hamuşan'da yatan suskunlara selam edin.

Galata Mevlevihanesi veya diğer ismi ile Kulekapı Mevlevihanesi, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan eski bir mevlevihanedir. Şu anda Galata Mevlevihanesi Müzesi ismi ile müze olarak misafirleri karşılamaktadır.

45. İstanbul'un en güzel pikniği bahar aylarında, fazla kalabalık olmadan Heybeliada Değirmenburnu'nda yapılır.

Buraya ulaşmak için Heybeliada'ya Bostancı, Kabataş, Kadıköy ve Eminönü'nden kalkan vapur seferlerini kullanarak keyifli bir deniz yolculuğu ile ulaşabilirsiniz.

46. Göbek bağı Galata'da, kellesi Paris'te kesilmiş büyük bir Fransız şairinin izini, Bankalar Caddesi'nde sürün.

Bu büyük şair 1792'de kellesini giyotine uzattığında 32 yaşında ateşli bir jakobendi. Chenier'in kellesi kesildkten 70 yıl sonra, 1860'larda doğduğu binaya 1 kat eklenerek Osmanlı Bankası'nın ilk binası buraya kuruldu. Sokağın adı da oradan gelir. 1890'larda Mimar Aleksanr Vallury tarafından inşa edilen yeni binasına taşınırken, Vallury çok sevdiği Andre Chenier'in anısına binanın cephesine bir kitabe yazdırmıştır. Kitabede Chenier'in 1760'da bu binada doğduğu yazar. Cheiner'in hayatını okuduktan sonra gidip kitabeyi de görebilirsiniz.

47. Bugün var olmasa da bizden önceki hemşehrilerimizin şehirde bıraktığı izleri sürün. Mesela Arcadius sütunu gibi.

Cerrahpaşa tarafında böyle bir anıtın varolduğunu bilin, en azından bakiyesi olan kaidesini görün. 1430 tarihli bilinen en eski İstanbul haritasında Boundelmonti de Arcadius sütunu görünmektedir. Bugün Kocamustafapaşa'da evlerin arasına sıkışıp kalmış kaidenin dışında bir şey kalmamıştır.

48. Şehrin bal deposu olan Tahtakale Balkapanı Hanı ve altındaki binlerce yıllık bizans sarnıcını keşfedin.

Sarnıç, içinde su biriktirmek için yer altında yapılan depo olmakla beraber gemilerde saçtan yapılmış tatlı su depolarıdır. Çukurbostan ismi ile anıldığı dönemlerde olmuştur. Geçmiş dönemlerde çatılardan akan yağmur suları evlerin altına inşa edilen sarnıçlarda saklanırdı. Rivayete göre buradan Ayasofya’ya giden bir yol bile vardır.

49. Mercan yokuşu ve Tahtakale bölgesindeki Osmanlı hanlarını gezin. Büyük Valide Han, Büyük Yeni Han, ayrı ayrı güzeller...

Mercan yokuşu İstanbul'un eski tekstilcilerinin de toplanma yeridir. Burada pek çok kumaş dükkanı, düğme dükkanı kısacası tekstil aksesuarı satan bir sürü dükkan bulabilirsiniz.

Osmanlı hanlarında her hanın hikayesi ayrıdır. Gezerken bir yandan tarihçelerini, hikayelerini araştırın.

50. Fener Rum Patrikhanesi'ne gidin. Her zaman açık olan kilise kısmında Hz.İsa'nın kırbaçlandığı söylenen sütunu görün.

Rum Ortodoks Patrikhanesi, Fener Rum Patrikhanesi ya da Kostantiniyye Ekümenik Patrikhanesi isimlerine sahip Ortodoks Hristiyanlığı temsil eder. Bu Patrikhane Doğu Ortodoks Kilisesi'ni oluşturan 14 otosefal kiliseden biridir. Günümüzde İstanbul Başpiskoposu ve Ekümenik Patriği I. Bartholomeos tarafından yönetilir.

51. Kanlıca'da yoğurt yiyin ama önce Mihrabat Korusu'na çıkın. Boğazın en güzel yeridir. Hafta içi sabahları tavsiye olunur.

Yemyeşil doğa ile iç içe bir ortamda kahvaltı ve dünya yemekleri sunan, teraslı ve deniz manzaralı şık restorandır. Küçük meydanda Mimar Sinan eseri sevimli bir cami var. İskenderpaşa Camii ve muvakkithanesini de görün.

52. Ayasofya'da Bizans stili malzemesi ve tekniğiyle yapılmış yegane tuğrayı, sultan Abdülmecit tuğrasını görün.

Bizans mozaiklerinden dökülen tesseraların (mozaik parçaları) toplanıp, sultana hediye olarak Fossatiler tarafından yapılmıştır.

53. Boğaziçi semtlerinin sakin sokaklarında küçük yürüyüşler yapın. Kanlıca, Anadoluhisarı, Rumelihisarı, Yeniköy, Salacak...

Her zaman ziyarete açıktır. Müslüman, ortodoks herkes ziyaret eder. Ayazmasında çok güzel bir laf cambazlığı yapılmştır. 'Yalnız yüzünüzü değil, günahlarınızı da yıkayınız' ibaresi tersten okunduğunda da aynı anlama gelir.

54. Fener'de Dimitri Kantemir evini gezin, Kantemiroğlu kimdir, öğrenin. Bugün müzik tarihimizdeki yerini bilin.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde 22 sene boyunca İstanbul'da yaşayan Boğdan Prensi Dimitri Kantemir'in evidir. Avrupa Birliği ve Fatih Belediyesi'nin ortaklaşa yürüttüğü Fener ve Balat Semtlerinin Rehabilitasyonu Programı kapsamında restore edilmiştir. Romanya Cumhurbaşkanı Traian Basescu'nun katılımıyla müze olarak açılışı gerçekleşmiştir.

55. Balyanları bilin. Bu Ermeni mimar aile 4 kuşak boyunca İstanbul'u imar etmiş, 19.yy mimarisine damgasını vurmuştur.

Balyan ailesi, 18. ve 19. yüzyıllarda hassa mimarı olarak Osmanlı padişahları ve hanedanı tarafından yaptırılan pek çok mimari esere imza atmıştır. Bu aile mimar yetiştiren, camiler, saraylar, kasırlar, köşkler, yalılar, kamu binaları inşa etmiş sonra unutulup gitmiş bir Ermeni ailedir.

56. Haftaiçi bir sabah, çok erken saatte denize karşı günü uyandırın. Moda olur, Büyükçekmece olur fark etmez.

57. Beyoğlu postacılar sokağını, ki sonunda Pera'nın en dar patikası vardır, gezin.

Sokağın sonunda aniden karşınıza Pera'nın en ferah meydanı çıkacak, şaşırmayın. Meydanda Marx'ın Napoleon Bonaparte'ın karikatürü olarak nitelediği 3. Napolyon'un yaptırdığı mahkeme binası vardır. Binanın dışında Louis (3. Napolyon), adalet ve güç yazar.

58. Kıyıda köşede kalmış esnaf lokantalarını bilin.

İstanbul birçok yemek alternatifini içinde barındıran bir şehir. İstanbul'un en güzel lokantalarından biri Asitane'dir. Kariye Müzesi'nin yanında gerçek bir vahadır. 16.yy Osmanlı mutfağından tutun 20.yy'a kadar geniş bir menüsü vardır. Kariye'den aşağı kendinizi Balat'a doğru salarsanız sahilde Köfteci Arvavut vardır. 1937'den beri aynı mekanda birkaç kuşaktır köftecilik yaparlar. Buradan dönüp Alibeyköy tarafına gittiğinizde çarşı içinde Güney Dürüm Evi, ciğer ve çöp şişte mucizeler yaratır. Hemen karşı caminin arka tarafında İstanbul'un en güzel balkan tulumbasını tadabilirsiniz.

59. Arkeoloji Müzesi'ni mutlaka görün. Özellikle Bizans seksiyonu şehir tarihini öğrenmek isteyenleri bekliyor.

İstanbul Arkeoloji Müzesi, farklı kültürlere ait bir milyonu aşkın eserle, dünyanın en büyük müzeleri arasında yer almaktadır. Türkiye'nin müze olarak inşa edilen en eski binasıdır.

60. Türk İslam Eserleri müzesi, İbrahim Paşa Sarayı'nı görün. Müzedeki eşsiz koleksiyonu gezip terasta çay için.

İbrahim Paşa Sarayı, ismi Kanuni Sultan Süleyman'ın damadı ve ikinci veziri olan Pargalı Damat İbrahim Paşa'dan almıştır. Bu saray İstanbul'un Sultanahmet Meydanı'nda bulunur. Manzara eşsizdir. O terastan yüzlerce yıl, Kanuni dahil pek çok sultan meydandaki şenlikleri, törenleri seyrettiler.

61. İstanbul'la ilgili keyifli okuma mekanları kütüphaneleridir. Gülhane Ahmet Hamdi Tanpınar Kütüphanesi tavsiye edilir.

Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi, ismini Türk romancı, öykücü ve şair Ahmet Hamdi Tanpınar'dan almıştır. Bu kütühane bir edebiyat müzesi ve arşividir. İstanbul'da bulunan müze Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kurulmuştur ve 12 Kasım 2011 tarihinde ziyaretçiye açılmıştır.

62. Kiliseden bozma camileri gezin. Bazıları neredeyse 1000 yaşında. Kalenderhane, Eski İmaret, Molla, Gürani ve diğerleri.

Kalenderhane Camii ya da eski adıyla Theotokos Kyriotissa Kilisesi İstanbul'un Vefa semtinde Doğu Roma döneminden kalmıştır.

Eski İmaret Camii veya Pantepoptes Manastırı Kilisesi İstanbul'un Zeyrek semtinde Doğu Roma döneminden kalmıştır.

Zeyrek Camii veya Pantokrator Manastırı Kilisesi İstanbul'un Zeyrek semtinde, Bizans dönemi kilisesinden dönüştürülen bir camiidir. Yapı, iki kilise ve ortalarındaki bir şapelden oluşur. Orta Dönem Bizans mimarisinin İstanbul’daki en karakteristik örneklerinden birisidir.

63. İki tepeyi birbirine bağlayan Valens Kemerleri etrafında bir yürüyüş yapın. Hemen dibindeki Kadınlar Pazarı'nı gezin.

Valens Su kemeri ya da diğer ismi ile Bozdoğan Kemeri Romalılar tarafından İstanbul'da yaptırılan su kemeridir. Roma İmparatoru Valens tarafından 4. yüzyılın sonlarında tamamlandı.

Kadınlar Pazarı'nda büryan ve kemerin dibinde çay tavsiye olunur.

64. Saraçhane'de İstanbul'un tek burma minareli camiini parkın içinde görün.

İstanbul'un Selçuki tarzda tek burmalı minareli camisi Şehzadebaşı Camii'ne sırtını dayamış, 1540 tarihli Burmalı Cami'dir. Şehzadebaşı Parkı'nın içindeki caminin birçok unsurunun yakındaki Ayios Poliektos Kilisesi'nden devşirildiği düşünülür.

65. İstanbul'daki Polonyalıların izini sürün. Polonezköy'ü ve Dolapdere Adam Mickiewicz Müzesi'ni görün.

Mickiewicz Polonya'nın ulusal kahramanıdır. Sürgün olarak geldiği İstanbul Dolapdere'deki evi bugün müzedir. Polonezköy'de her yıl haziran ayı ortalarında yapılan kiraz festivali de gidilesidir.

66. Büyükada Rum Yetimhanesi de görülmesi gereken yerlerden. Dünyada bir örneği daha yok.

50 yıldır boş olan binanın en büyük özelliği ise Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük ahşap binası olması. İçeri giremezsiniz ancak etrafından görmek bile güzel.

Büyükada'nın Manastır Tepesi'nde yer alır. Eski adıyla Yunanca İsa anlamına gelen Hristos Tepesidir. 1898-1899 senesinde bir Fransız şirketi tarafından otel olarak inşa edildi. Binanın mimarı, dönemin ünlü mimarlarından Alexandre Vallaury'dir.

67. Yeniköyde Kavafis'in büyüdüğü sokaklarda gezin. Bazıları 50 yıldır aynı. Boğazın denize dik inen sokakları güzeldir.

Sahilde Emek Cafe'de Kavafis'in dizelerini dinleyip çay içmek de güzel olabilir.

68. Topkapı Sarayı'nda işret ve keyif için inşa edilmiş köşkleri görün. Bağdat ve Revan Köşkleri güzeldir.

Topkapı Sarayı içinde bulunan Bağdat Köşkü, kitabesi revan köşkü ile aynıdır. Köşkünün yapımına, IV. Murat Bağdat seferine giderken başlanmış ve 1639’ da da yapımı tamamlanmıştır.

Topkapı Sarayı'ndaki köşklerden birisi olan Revan Köşkü, kutsal emanetler bölümünün yanında dördüncü avlunun içerisinde yer alır. Sultan IV. Murat tarafından 1635’de Revan zaferinden sonra Mimar Kasım Ağa’ya yaptırmıştır.

69. En güzel günbatımı Salacak'tan izlenir. Günü buradan batırın. Kız Kulesi de bonus olur.

Salacak Anadolu Yakası Üsküdar ilçesindedir. Şemsipaşa ile Harem arasında, Kızkulesi’nin karşısında bulunan kıyı ve arkasındaki tepenin yer aldığı tepenin ismidir.

70. Suyun kent yaşamındaki yerini daha iyi anlamak için su yapılarını, çeşmeleri, sebilleri, şadırvanları bilin.

Artık çoğu amacını dışında kullanılıyor ve hatta bir kısmı büfe olmuş olsa da...

71. Bağlantılı olarak Ayasofya'da 1. Mahmud'un yaptırdığı şadırvan gerçekten eşsizdir. Mutlaka görün.

Demir şebekeleri dantel gibidir. Alemlerinde 'Biz herşeyi sudan yarattık' ayeti yazar ki anıtın özeti gibidir.

72. Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünde İstanbul Erkek Lisesi'nin önünden bir bakın, bir devre yok olmuştur.

İstanbul Erkek Lisesi ya da eski ismi ileİstanbul Sultanisî, İstanbul’un Cağaloğlu semtindedir. Osmanlı döneminde kurulmuş Numune-i Terakki Mektebinin devamı niteliğinde kullanıma açılmıştır. Günümüzde ise Anadolu Lisesi statüsünde hizmet veren eğitim kuruluşudur.

73. Burgazadası'da Kalpazankaya'ya yürüyün. Dönüşte Sait Faik'in evine bir uğrayın.

Sait Faik Abasıyanık Müzesi, Burgaz Adası'nda yazar Sait Faik Abasıyanık'ın yaşadığı evdir. Burası 1959'dan bu yana hizmet veren müze-evdir. Sait Faik Abasıyanık Müzesi'nde ziyaretçilere ünlü hikâyecinin yaşamına tanıklık eden eşyaları, fotoğrafları, mektupları ve kartpostalları ziyaretçilere sergilenir.

74. Burgazadası'nın en büyük kilisesi Vaftizci Yahya (İoannes Prodromos) Kilisesi'ni görün. Çok ilginç bir hikayesi vardır.

1875 senesininde Uzunköprü'de yaşayan Rumlar tarafından Aziz İoannis Prodromos (Vaftizci Yahya) adına yaptırılan Ortodoks kilisesidir. Uzunköprü'nün Muradiye Mahallesi'nde yer alır. Moloz taştan inşa edilmiştir ve bazı yerlerinde süs olarak tuğlalar kullanılmıştır.

Adalar Bizans devrinde birer sürgün yeridir. 9.yy.da ikona taraftarı rahip Metodios çeşitli işkenceler gördükten sonra 834'de burada sürülür ve 2 katille aynı mezar-hücreye konur. Toprak altında 2x2 metre boyutunda bir hücrede tam 7 yıl çile doldurur. Bir balıkçının verdiği balıklarla hayatta kalır. 842 yılına gelindiğinde son ikona karşıtı İmparator Theofilos ölüp yerine karısı Theodora geçince Metodios affedilir ve hatta patrik ilan edilir. Metodiosun çile doldurduğu hücre bugün hala kilisenin altındadır. Metodios patrik olduktan sonra bu hücrenin üzerine Vaftizci Yahya adına bir kilise yaptırılmasını ister ve Rum balıkçı köyüne armağan eder.

75. Cihangir Camii sırtlarından tarihi yarımada en güzel yüzüyle sizi selamlar. Gidip seyredin.

Cihangir Camii, Beyoğlu, Pürtelaş mahallesinde, Cihangir yokuşunda yer alır. Kanuni Sultan Süleyman, Şehzade Cihangir için Mimar Sinan'a yaptırılmıştı. Ardından cami deprem ve yangınlarda defalarca yıkılıp yapılmış, en son 1889'da II. Abdülhamid yenilemiştir

76. İstanbul'un en güzel müzelerinden biri Sabancı Müzesi'dir. Sabit koleksiyonu olağanüstüdür. Manzarası da ekstra güzeldir.

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, zengin bir hat ve resim koleksiyonunu bünyesinde barındırır. Aynı zamanda da düzenlediği geçici sergilerle birçok ünlü sanatçının eserlerine ev sahipliği yapan bir sanat müzesidir. 2002’de ziyarete açılan müze, İstanbul'da Boğaziçi'nin en eski yerleşimlerinden Emirgan'da bulunan Atlı Köşk'te yer alır.

77. Emirgan'da çay içmek adettir. Büyüklerimizden böyle gördük.

Sait Faik, Özdemir Asaf, Sabahattin Eyüboğlu Emirgan'da... 

Ayrıca semtin tarihini de bilin. Emirgan semtine adını veren Revan (Erivan) Emir'i Emir Güne'dir. 4. Murat şehri savaşmadan teslim eden Emir'i yanına alıp İstanbul'a getirmiş ve bu semtte çok geniş araziler ihsan etmiştir.

78. İstanbul'la ilgili okumak isteyen herkese İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Kütüphanesi tavsiye olunur.

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, 2007 senesinden itibaren ürettiği projeleri destekleyecek sergiler için düzenlenmiş 'Galeri'si, 'Atatürk ve Cumhuriyet Araştırmaları', 'Osmanlı Araştırmaları' ve 'Bizans Araştırmaları' bölümlerini içerisinde barındırır. Enstitü, Mimar Guglielmo Semprini tarafından XIX. yüzyıl sonlarında Tepebaşı'nda inşa edilmesinin ardından Mimar M. Sinan Genim tarafından yenilenen tarihi bir yapıda hizmet veriyor.

79. Galatasaray'daki Aynalı (Avrupa) Pasajı'nı mutlaka görün. Biraz yozlaşsa da hala Beyoğlu'nun mücevher kutusudur.

Avrupa Pasajı, Beyoğlu, Hüseyinağa Mahallesi'nde, Meşrutiyet Caddesi ile Sahne Sokak'ı birbirine bağlayan bir pasajdır. Galatasaray Lisesi ve Balık Pazarı'nın yakınında yer alır. İç kısmında yer alan aynalar yer alır bu yüzden Aynalı Pasaj olarak da isimlendirilir.

80. Troçki'nin Büyükada'da kaldığı köşkü görün.

Burası aynı zamanda son bienalin de ana mekanlarından biriydi. Köşkün mimarı Dimadis'tir. Dimadis Fener Rum Okulu'nun da mimarıdır. Mimari benzerlik zaten kendini ele verir.

81. Gülhane Parkı'nda yürüyüş yapın. Burası eskiden hayvanat bahçesi ve konser alanıydı. Park içindeki Tanzimat Müzesi görülesidir.

Parkın içindeki Bizans devrine ait Aziz Pavlus Yetimhanesi kalıntıları ilginizi çekecektir. Parkın sonunda Gotlar sütunu kesin tarihlendirilemese bile en eski sütunlardan biri sayılır. Sütunun üzerinde FORTUNAE REDUCI OB DEVICTUS GOTHOS (Gotların yenilgisi sebebi ile geri dönen Fortuna'ya) yazar. Büyük Constantin'e atfedilmiştir.

82. Şehrin ayakta olan ve olmayan sütunlarının izini sürün. Sadece görüneni değil, yok olanı da merak edin.

Fetih öncesi İstanbul'un günümüze ulaşan tek haritası Cristoforo Boundelmonti'ye aittir. Harita şehrin belli başlı anıt yapılarını gösterir. Çoğu hala ayaktadır. Sene 1422. En başta malum Ayasofya. Daha çok Venedik San Marco Kilisesi'ni andırıyor. Boundelmonte'nin İtalyan olmasından kaynaklı. Onun yanında iki boyutlu ve dış konturlarla belirlenmiş hipodrom. Fetih öncesi yıkıntı olması ile alakalı olabilir. Ayasofya'nın hemen önündeki sütun ve üzerindeki heykel günümüze ulaşmayan Jüstinyanus sütunu ve heykelidir. Onun hemen yanındaki sütun halen ayaktadır. Tek fark üzerindeki haç fetihten sonra kaldırılmıştır. Bildiğimiz Çemberlitaş. Sütun 11 Mayıs 330'da şehrin başkent olarak ilanıyla üzerinde Constantin heykeliyle açılmıştır. Devamındaki sütun ise büyük olasılıkla şimdiki Kıztaşı ya da Marcianus sütunudur. Malum ayaktadır. Sütunun üzerinde olması gereken heykel bugün İtalya'da Barletta kasabasındadır. Son sütunun bugün sadece kaidesi kalmıştır. Arcadius sütunudur ki içlerinde en görkemlisidir. Cerrahpaşa tarafındadır. Sur dibi Edirnekapı cenahında görünen büyük yapı kuşkusuz Blahernai Saray yahut Tekfur Sarayı kompleksidir. Surların köşe yaptığı Ayvansaray'daki bina ise Ayasofya'dan sonra en kutsal mekan olarak bilinen Meryem Ana Kilisesi'dir.

83. Dünyanın başlangıç noktası Greenwich değil, Sultanahmet'ti. Dünyanın başlangıç noktasını Sultanahmet'te görün.

Sıfırıncı kilometre (million) anıtı yeryüzünün merkezi sayılırdı. Mesafeler buna göre ölçülürdü. Bütün yollar Roma'ya çıkar sözü, Constantinopolis Roma İmparatorluğu'nun başkenti olduktan sonra bütün yollar Constantnopolis'e çıkar diye değişti. 

Roma'da Collosium'un hemen yanında yer alan Millionarium Aerium sütunu dünyanın sıfırıncı kilometresi olarak kabul edilir ve mesafeler buradan hesaplanırdı. Başkent İstanbul'a taşınınca Hipodromun yanı başındaki Million Anıtı dünyanın merkezi kabul edldi. Doğuya ve batıya giden tüm mesafeler buradan nirengi alınarak ölçüldü. Anıt şehrin kurucusu Büyük Constantin tarafından inşa edildi. Bu anıtttan geriye Ayasofya'nın tam karşısında yer alan bir mermer sütun kalmıştır.

84. Dünyanın en eski üniversitesini Sultanahmet'te görün.

Hepimizin malumu dünyanın en eski üniversitesi neresidir diye sorulduğunda aklımıza Oxford, Cambridge gelir. Oysa dünyanın en eski üniversitesi bu İngiliz üniversitelerinden 300 yıl önce kurulmuş olan Konstantinopolis Üniversitesi'dir. 856 yılında Büyük Saray’ın kuzey doğusunda yer alan Magnarua Sarayı'nın çatısı altında eğitim faaliyetine başlayan bu kurum 1150 yıl önce resmen kurulmuş ve sadece temelleri ile de olsa bugün hala ayakta duran kainatın en eski üniversitesidir.

85. Ayasofya'nın inşasındaki neredeyse imkansız hikayeleri bilin. Bu mühendislik harikasını kimler yaratmış öğrenin.

Ayasofya'ya uzaktan baktığımızda hantal bir file benzer. Oysa ilk yapıldığında böyle değildi. Bu görünüm zamanla oldu. Temel sorun yanlış statik hesabı ve acele yapılan inşaat faaliyetidir. 6.yy'da sadece 5 yılda bitmiş devasa bir yapı. Kiliseyi yaptıran Jüstinyanus görkemli bir yapıyı çok kısa sürede bitirmeleri için mimarlar İsidoros ve Antemyus'a baskı yapar. Binanın hafifletilmesi şarttır. Bu nedenle ta Rodos'tan özel bir çamur getirtilir. Bu çamurla tuğla imalatı yapılır. Tuğlalar ve derzleri tam kurumadan kubbe inşaatına geçilir. Kubbenin basıncı ile kuruyan tuğlalar zamanla binanın yanlardan açılmasına sebep olur. Bu nedenle Kubbe defalarca çökmüş ya da çatlamıştır.

86. Ara sıra şehirde daraldığınızda onu bir tepeden izleyin. Bazen aşkların en güzeli uzaktan sevmektir.

87. Mısır Çarşısı'nda dünyanın dört bir yanından gelen baharatların, çeşit çeşit lokum ve şekerlemelerin peşine düşün.

Mısır Çarşısı 1664 senesinden itibaren üçbüyük medeniyete ev sahipliği yaptı.Mısır Çarşısı İstanbul’un en eski yerleşim bölgelerinden biri olan Eminönü’ndeki Yeni Camii ve Çiçek Pazarı’nın yanında yer alır. İstanbul’un tarihi kapalı çarşılarından biri olan Mısır Çarşısı, Osmanlı Padişahı IV. Mehmet’in annesi Hatice Turhan Sultan yaptırmıştır.

88. Moda'da neredeyse 115 yaşındaki Yeni Moda Eczanesi'ni görün. Zaman tünelinde bir yolculuk yapın.

İçeriye girdiğinizde kokusuyla, görüntüsüyle ilacı ve hastalığınızı unutturan nadir bir eczanelerden birisidir. 1902'den beri yerindedir. 3 padişah, 12 Cumhurbaşkanı görmüştür. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden, Cumhuriyet'in kuruluşuna tanıklık eden eden eşyalardan ve ahşap mobilyalardan oluşuyor. 1902’de Faik İskender Göksel tarafından kurulmuş ve günümüzde Melih Ziya Sezer işletiyor.

89. Bir tatlı huzur için Kalamış'ı görün. Cafelerin bir zamanlar köşk olduğunu, oralarda ailelerin yaşadığını bilin.

II. Abdülhamitin terzisi olan Botter 1884’de 60 bin kuruşa Kalamış'ta bir arazi alıp içine 4 tane yazlık köşk yaptırır. Bunlardan sadece biri ayaktadır. Bugün restoran olarak kullanılan bu köşkün tüm yapı malzemeleri İtalya’dan getirtilmiştir. Ustaların tamamı da yabancıdır.

90. Sultanahmet'teki Dikilitaş'ın dünyada sadece bir kaç başkentte bulunduğunu bilin. Londra, Paris, Roma, İstanbul...

Bugün sultanahmet meydanında gördüğünüz Dikilitaş gerçek halinin %60'ı kadardır. Taşın %40'ı bugün gözükmemektedir. Bunun nedeni Karnak Tapınağı'ndan sökülerek gemiyle İstanbul'a getirilen taşın teknelerin taşıyamayacağı kadar büyük ve uzun olmasıydı. MÖ 15.yy'a ait bu anıt Firavun 3. Tutmosis'e adanmış bir güneş saatidir. 357 yılında 2. Constantius Thedossius tarafından Yenikapı Limanı'na getirilmesine rağmen 40 yıl limanda bekletilmiştir. Ancak 390'da Thedosius devrinde Yenikapı'dan Sultanahmet'e binbir zorlukla getirilmiş ve bu meşakkatli iş kaidede resmedilmiştir.

91. Her ne kadar ticari bir işletmeye dönüşse de Kız Kulesi'nin kıymetini bilin.

Kız Kulesi, hakkında çeşitli söylentiler vardır ve efsanelere konu olmuştur. İstanbul Boğazı'nın Marmara Denizi'ne yakın kısmında, Salacak açıklarında yer almaktadır. Kız kulesi küçük adacık üzerinde inşa edilmiştir. Kız Kulesi Üsküdar'ın sembolü haline gelmiştir. Üsküdar’da Bizans devrinden kalan tek eserdir.

92. Ara Güler'in, Attila İlhan'ın, Vedat Türkali'nin İstanbul'unu bilin, görün. İnsanın tükenmeyeceğine delalettirler.

'Ulan yine sen kazandın İstanbul sen kazandın ben yenildim' 

A.İlhan

93. Yapabilirseniz mutlaka dilenci vapuruyla bir boğaz gezisi yapıp sahil boyunca uzanmış yalıları görün.

Boğaz gezisi ile görebileceğiniz yalılardan birisi olan Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı İstanbul'da Boğaziçi'nde Anadoluhisarı'nın biraz kuzeyinde bulunur. 1699 senesindeyapılmış olan yalı İstanbul'daki en eski evidir. Köprülü ailesinden Sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa için yapılan bu yapının orjinali çok daha büyük bir kompleks olan yalıdan günümüze divanhanesi kalmıştır

94. Soğukçeşme Sokağı'nı görün. Meydan açma hevesinin kurbanı bir mahallenin, Ayasofya Mahallesi'nin bakiyesidir.

Soğukçeşme Sokağı Sultanahmet semtinde yer alır ve sokakta yürürken tarihsel evlerle sık sık karşılaşırsınız.. Soğukçeşme Sokağı ismini bu sokakta yer alan III. Selim dönemine ait 1800 tarihli mermer bir Türk çeşmesinden almıştır.

95. Sultanahmet Meydanı'nın sonunda Nakilbent Sokağı'ndan aşağıya inip, Hipodrom'un devasa istinad duvarlarını görün.

Bu duvarlar size Hipodromun görkemi konusunda fikir verecektir.

96. Boğazın çıkışındaki yalnız hisarlarını gezin. Rumeli Feneri Hisarları ve Anadolu Kavağı'nda Yoros hala ayakta.

Rumeli Hisarı, 90 gün gibi kısa bir sürede tamamlanmıştır. Hisarın üç büyük kulesi, dünyanın en büyük kale burçlarına arasında yer alır. Rumeli Hisarı'nın adı Fatih vakfiyelerinde Kulle-i Cedide; Neşri tarihinde Yenice Hisar; Kemalpaşazade, Aşıkpaşazade ve Nişancı tarihlerinde Boğazkesen Hisarı olarak geçmektedir.

Anadolu Kavağı, Beykoz ilçesinde İstanbul Boğazı kuzey kıyısında yer alan bir mahalledir. Turistik bir balıkçı kasabası olmasıyla öne çıkar.

97. Miniatürk Müzesini gezin özellikle çocuğunuz varsa sizden önce onun ilgisini çekecektir.

Haliç kıyısında eski park alanında bulunan 60.000 metrekare alana sahip olmasıyla dünyadaki en büyük minyatür park olmuştur. İçinde bir çok yapıt ve minyatür yer almaktadır.

98. Gezinizin başka bir uğrak noktası 1892-1999 yılları arasında Osmanlı Bankası'nın genel müdürlük binası olarak kullanılan Salt Galatadır. Günümüzde çeşitli sergilerin, özel etkinliklerin ve programların yapıldığı bir kurumdur.

99. Başka bir durağınız İstanbul'un ciğeri olan Belgrad Ormanı olabilir.

Bizanslılardan kalan Sultanahmet'te bulunan Yerebatan Sarnıcına suların Belgrad Ormanından taşındığı biliniyor. Belgrad Ormanı bir çok aktiviteye ev sahipliği yapıyor. Buraya gittiğinizde doğa yürüyüşü, dağ bisikleti, piknik gibi bir çok etkinlik sizi karşılıyor. Şehrin içinde kendinizi doğayla baş başa bulabileceğiniz bir yer olan bu ormanda ayrıca çok güzel fotoğraflar çekinerek bu anları ölümsüzleştirebilirsiniz.

100. Tarihte İstanbul'un en eski Bizans klisesi olan Aya İrini ayrıca camiye çevrilmemiş tek Bizans kilisesidir. Topkapı Sarayı'nın sınırları içerisinde ve Ayasofya'nın yakınında olan bu kilise günümüzde müze olarak gezi turunuz için gayet iyi bir konuma sahiptir.

101. Eğer bir Yahudi tapınağı görmek istiyorsanız öyleyse sırada Ahrida Sinagogu var.

Tuğla ve yığma taştan inşa edilen sinagogun dua kürsüsü bir gemi pruvasına benziyor. Ayrıca avlusunda midras (okul) bulunuyor. 1987 yılında Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun kararıyla koruma altına alınıyor.

102. Beşiktaşta bulunan Akaretler kıvrım kıvrım sokaklarıyla, yürüyüş yolarıyla, kafeleriyle görülmesi gereken yerlerden biridir.

103. Atatürk'ünde aralıklarla 4 yıl kaldığı ve vefat ettiği yer olan Dolmabahçe Sarayı günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Gittiğinizde eminim ki tüyleriniz diken diken olacaktır.

Antik çağlardan beri pek çok kez gemilerin sığındığı doğal liman görünümünde bir koy olarak bilinen bölge şuan Dolmabahçe Sarayı'nın olduğu yerdir.  Ayrıca saray 1949' a kadar İsmet İnönü döneminde Cumhurbaşkanlığı makamı olarak kullanılmıştır. 1987'den itibaren müze haline gelerek geziye açılmıştır.

104. Başka bir müze gezimiz 2014 yılında Avrupa yılın müzesi ödülü alan Masumiyet Müzesinde olabilir. Orhan Pamuk Masumiyet Müzesini kendi romanından yola çıkarak kurmuştur.

Müzede roman kahramanlarının giydiği, gördüğü, hayal ettiği bir çok şey vitrin ve kutulara konarak sergileniyor. Müzeden keyif almanız için romanı önceden okumuş olmanız şart değil tıpkı romanı okurken müzeye gitmek gerekmediği gibi. Fakat romanı okuyarak gidersek tabi ki oradaki eşyaların anlamı daha da iyi anlaşılacaktır.

105. Son olarak Karacaoğlan'a kulak verelim:

'Sual eylen bizden evvel gelene. Kim var imiş biz buralarda yoğ iken'

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
21.06.2021

akşam olunca da 120 yıllık agora meyhanesine gidin iki tek atıp yine balatta olan yine 110 yıllık troya otelinin balkonundan haliçi izleyin...otelin odalar hala eskisi gibi

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ