İstanbul'da Aşkın Simgesi ve Boğazın İncisi Olan Kız Kulesi'nin Birbirinden İlginç Efsaneleri

İstanbul denildiği zaman aklınıza ilk Kız Kulesi geliyor değil mi? Eğer cevabınız evet ise merak etmeyin yalnız değilsiniz! Kız Kulesi İstanbul'un en sevilen simgelerinden bir tanesi. Birçok yaşantıya tanıklık eden Kız Kulesi'nin tarihi ise çok eskilere dayanıyor.. Hatta bu simgenin birçok hikayesi ve efsanesi de ağızdan ağıza yıllardır anlatıyor. Kız Kulesi'nin hikayesini siz de merak ediyorsanız detaylar için buyurun efendim!

Kız Kulesi, İstanbul'un Üsküdar semtine bağlı olan Salacak açıklarındaki küçük bir adanın üzerinde İstanbul Boğazı'nda yer alır.

İstanbul'a 2500 yıldır eşlik eden Kız Kulesi'ne ait ilk tarihi belgeler M.Ö 410 yılına kadar dayanıyor. Kız Kulesi, Atinalı komutan Alkibiades tarafından inşa edilmiş ve bu kule bir süre boyunca boğazdan geçen gemilerin kontrolünü sağlamak ve vergi almak için kullanılmış.

İstanbul Roma İmparatorluğu'nun topraklarına dahil olduğunda ise İmparator Manuel Comnenos Kız Kulesi'ni taşlar ile güçlendirmiş ve bir savunma merkezi haline dönüştürmüştür.

Kız Kulesi'nin günümüzdeki temelleri ise Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış ve tarih boyunca belirli olaylar nedeni ile zarar gören kule her seferinde yeniden restore edilmiştir. Kız Kulesi'nin turizme açılması ise 2000 yılına denk gelir ve Kız Kulesi, açıldığı günden bu yana birçok yerli ve yabancı turistin uğrak noktası haline gelmiştir.

Hadi, gelin şimdi tarihine kısa bir göz attığımız Kız Kulesi'nin hikayelerini inceleyelim!

İlk ve en çok anlatılan hikayemiz prenses ve yılan hikayesi.

Dönemin Bizans krallarından bir tanesinin bir kızı vardır. rivayete göre bu kız çocuğu 18 yaşına geldiğinde onu bir yılan sokacak ve ölecektir. Bu rivayeti duyan kral, kızını ölümden korumak için denizin ortasındaki bir adaya kule inşa ettirir. Kulede prensesin yaşayabileceği bir alan inşa ettiren kral kızını bu kuleye yerleştirir. Kral kızının kulede koruma altında olduğunu düşünse de prenses 18 yaşına geldiğinde kuleye gönderilen bir meyve sepetinin içerisindeki yılan prensesi sokar ve prenses ölür.

Gelelim diğer hikayemize...

Antik Yunan döneminde İstanbul Atinalıların elindeymiş. Tam da bu dönemde şehre Chares adında bir amiral gelmiş ve bu amiralin eşi İstanbul'da vefat etmiş. Amiral Chares, eşinin ölümüne çok üzülmüş ve eşi için Kız Kulesi'nde bir anıt mezar inşa ettirmiş.

Bu efsanemiz ise Osmanlı Dönemi'nde geçiyor.

İstanbul'u kuşatmak için yola çıkan Battal Gazi, kuşatmada başarısız olduğunda ise Kız Kulesi'nin kıyısına karargah inşa ederek 7 yıl boyunca orada kalmıştır. Battal Gazi'nin Kız Kulesi kıyısında bu kadar uzun bir zaman geçirmesinin asıl nedeni başkadır. Battal Gazi, tekfurun kızına aşık olmuştur. Tekfur ise Battal Gazi'den korktuğu için kızını ve hazinelerini kuleye kapatmıştır. Battal Gazi, Şam seferini bitirdikten sonra Üsküdar'a dönerek tekfurun hem kızını hem de hazinelerini kaçırmış ve ortadan kaybolmuştur. Hatta günümüzde sıklıkla kullanılan 'Atı alan Üsküdar'ı geçti' deyimi de bu hikaye sayesinde meydana çıkmıştır.

Leandros'un ölümsüz aşk hikayesi.

Leondros ve Hero, büyük bir aşk ile birbirlerine bağlılarmış. Fırtınalı bir gecede Leondros kulede ışık yandığını görmüş ve sevgilisinin onu çağırdığını düşünerek denize atlamış. Halbuki ışığı yakan Leondros'un sevgilisi Hero değilmiş ve Leondros denizin ortasındayken ışıklar birden kapanmış ve hikayemizin aşığı karanlık sularda fırtınada kalmış. Denizde çok fazla dayanamayan Leondros boğazın sularına gömülmüş ve kaybolmuş. Sevdiği adamın kaybına dayanamayan Hero ise kendisini kuleden aşağı atmış. Hikayeye göre tam da oraya aşıkların adına bir deniz feneri inşa edilmiş.

Kız Kulesi ile Galata Kulesi'nin aşkı

Hikayeye göre Kız Kulesi ve Galata Kulesi birbirlerini karşı kıyılardan büyük bir aşk ile izlerler. Bu iki aşığın ayrı olmasının tek bir nedeni vardır ve o neden de Boğaziçi'dir. Galata Kulesi, aşkını yıllar boyunca mektuplara döker ancak ne yazık ki Kız Kulesi'ne bu mektupları iletemez. Tam da bu dönemlerde Hezarfen Ahmet Çelebi, uçma hayali için Galata Kulesine çıkar. Galata Kulesi, Çelebi'ye fısıldar ve ondan mektuplarını Kız Kulesi'ne iletmesini ister. Çelebi, Galata'nın isteğini gerçekleştirir ve mektupları Kız Kulesi'ne iletir. Aşkının karşılıklı olduğunu öğrenen Kız Kulesi çok ama çok sevinir. Yine hikayeye göre bu iki kulenin yıllardır dimdik ayakta durmasının sebebi de aralarındaki büyük aşktır.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Birleşik Krallık, 3. Dünya Savaşının Nasıl Olacağını Tahmin Etmek İçin Bilim Kurgu Yazarlarıyla Anlaştı!
Pop’un Kraliçesi Madonna’nın Müzik Tarzından İlham Alan 18 Şarkıcı
Bugünü Onlara Borçluyuz! Hepimizin Daha İyi Bir Geleceğe Sahip Olması İçin Korkusuzca Savaşmış 15 Ünlü Kadın

Popüler İçerikler

Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi