Depremlerin doğal bir gerçek olmasına alışamamamızda ana neden yapılara güvenmiyor olmamız. Oysa günümüz teknolojisi, bilim ve bireysel bilinç depreme karşı en korunaklı yöntemler. 'Türkiye, bir deprem ülkesi' bunu 1999 yılında çok da eski olmayan bir hafızada bilmemize karşın Türkiye'nin yapı stoku geçen yıllar içinde ne durumda bir bakalım.
Kiracı olduğum için hiçbir b0ku öğrenemiyorum
ev sahibimiz inşallah doğruyu söylüyordur.. Bu evi çimento ve betona boğdum her yer yıkılır burası yıkılmaz dedi ya inşallah🤔
Yıllarca dikine büyümeyi gelişmişliğin simgesiymiş gibi pazarlayanlar, hep New York'taki gökdelenleri örnek olarak gösteriyordu. Oysa bu çevrelerin unuttuğu bir ayrıntı vardı, New York deprem kuşağında yer almıyordu !!! Ülkemiz gibi topraklarının tamamına yakını deprem kuşağında yer alan bir ülkede dikine değil, enine büyümeyi esas almamız gerektiği bu son depremle artık anlaşılmıştır. Tabiat bize bu uyarıyı 1999 Marmara Depreminde de yapmıştı, 2023 K.Maraş depreminin sonuçları da bize ders olmazsa, gelecek kuşakların yüzüne nasıl bakabiliriz? Depreme dayanıklılık açısından gerekli kriterler yerine getirilmişse, elbette yüksek katlı binalar yapılır, ama toplu yerleşim alanlarında dikine büyüme risk teşkil etmeye devam edecektir. Buraların planlanmasında maksimum 5 katlı, her katında belki 4 daire, daireleri en fazla 3+1 planlı binalar esas alınırsa, enine büyümenin şartları yerine gelmiş olacak, dolayısı ile olası bir depremde can kaybı riski asgariye inecektir.