İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya, mağdur katibe katılırken; savcı Ş.B. gelmedi. Göreve Ocak 2022'de Kartal'daki İstanbul Anadolu Adliyesinde katip olarak başladığını söyleyen kadın, savcı Ş.B'nin olay günü saat 16.30'ta çalıştığı kalemi arayarak bir katibin odasına gelmesini istediğini anlattı.
Savcının odasına giden katibe, savcıyla bir karar yazdıklarını, işleri bittikten sonra savcının 'Benim yüzümden mesaiye kaldın, seni ben bırakacağım' dediğini, kendisinin bunu reddetmesine rağmen savcının ısrar ettiğini ifade etti. Katibe, 'Israr edince kalem müdürüme mesaj atarak ne yapmam gerektiğini sordum. Müdürüm de 'Metroda arkadaşım bekliyor, onunla gideceğim' diye söylememi tavsiye etti. Ancak savcı, ısrarını sürdürdü. Ben de aracına bindim' dedi.
Savcının aracıyla evinin kapısına geldiklerini, savcının bu kez evine gelmek istediğini söyleyen katibe, 'Kapımın önünde iddialaşma oldu. 'Eve geleceğim. Elalemin adamları gelecek, yalnız bırakamam seni' deyince site güvenliğinin önünde konu uzamasın diye kabul ettim. Oraya yeni taşındığımdan kötü bir izlenim olmaması için eve aldım' dedi. Savcının yaklaşık bir saat kadar evde kaldığını anlatan katibe, 'Mutfakta kahve yaptım. O sırada anneme mesaj attım. 'Seni aradığımda söylediklerimi idare et' dedim' diye aktardı. Mağdur, bunu savcıyı evden göndermek için yaptığını anlattı. Katibe, 'Kalkmaya niyeti olmadığını görünce kahve yaptım. Kahveyi verirken oturduğum sandalyeyi kendine çekerek kolumu sıvazladı. Ben de 'Hayır' deyip pencerenin oraya geçtim' dedi. Katibe, bunların üzerine savcının beş dakika içinde evden gittiğini söyledi.
'Savcı 'Nasıl gidiyor adliye' diye sordu. Beni kendine katip olarak alacağını, saat 5'ten 8'e kadar kendisiyle çalışacak bir katibe ihtiyacı olduğunu söyledi' diye yanıt verdi. Hakim, 'Bu konuşmalar sırasında hakaret veya cinsel içerikli bir söz kullandı mı?' diye sordu. Mağdur da sanığın cinsel içerikli bir sözü olmadığını belirtti. Mahkeme başkanı, sanık savcının savunmasında 'Sanık evine hiç gelmediğini ve suçlamayı da reddetmiş ne diyorsun?' diye sorunca mağdur, 'Müfettiş baz sinyallerinin alındığını ve olay günü aynı yerden sinyal verdiğimizi belirtmişti' dedi. Mağdur, savcıdan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istemediğini de söyledi.
Duruşmada, mağdurun o dönem ki müdürü de tanık olarak dinlendi. Kalem müdürü, mağdurun savcının ısrarından kurtulmak için tavsiye almak üzere kendisine saat 17.30 civarı mesaj attığını söyledi. Mağdurun anlatımında olduğu gibi yol gösterdiğini söyleyen müdür, 'Saat 20.30 gibi yine aradı katip. Çok kötüydü, ağlıyordu. Çok ısrar ettiğini, arabaya bindiklerini, sahilden Tuzla yoluna saptığını, yemek yemek için ısrar ettiğini, arabada ona savcı dememesini istemiş. Mağdur, adliyeye çok hakim değildi. Savcıyı nereye şikayet edeceğini de bilmiyordu. O kadar durumdan uzaktı. Yeni memur olduğu için düşünememişti. Kapıda çok ısrar etmiş içeri girmemesi için, sert savcı tavrıyla karşılaşınca mecbur kalarak içeri aldığını söyledi' diye konuştu. Müdür, müfettişe kayıt dışı olarak savcının başka personeli de sözlü olarak taciz ettiği yönünde duyumu olduğunu söylediğini de aktardı.
Mahkeme heyeti, davetiyeye rağmen duruşmaya katılmayan savcı Ş.B. hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına karar verirken, duruşma ertelendi. Savcı Ş.B'nin halen Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığında görev yaptığını, şikayetçi katibin ise çalıştığı bölümün değiştirildiği öğrenildi.
hakimin sorusuna bak amk isteseydin binmezdin...ulan bindi diye arabaya bu ona taciz etme hakkınımi verir al işte öyle savcıya böyle hakim
Helal olsun kadına korkmadan hakkını arıyor
Eğer olurda böyle savcı,hakim'in eline düşmektense kafama sıkar şereflice ölürüm.