'Hani kameraları indirip beni artık çekmeyi bırakmıştınız, hani ben İtalya’nın yıldızıydım. E nerden çıktınız yine? Oh be çekmeyecekler diye biz de arada bir ona güvenip rahat rahat geziyorduk. Şimdiden söylüyorum, bundan sonra da konuşmayacağım. Olaylı bir gecem yok, tek olay sizlerlersiniz, rahatızılık veren de sizlersiniz şov yapan da. Ben kendi aile ortamımda gayet keyifli ve huzurluyum, geçip arabama biniyorum.. Siz insanların gözüne ışıkları sokup yürümelerini engellediğiniz için size durup konuşulmadığında itildiğinizi kakıldığınızı terslendiğinizi düşünüyorsunuz, öyle bişey de yok. Sadece huzur kaçıyorsunuz. Konuşmayı tercih etmiyorum ve gerekli bulmuyorum o kadar. Olay da yok skandal da. Bana müsaade, kendi sirkinizde size iyi oyunlar…'
Kendisinden hazzetmem ama tek bir yanlış cümle göremedim paylaşımında. Her ünlü otomatik magazin figürü olmak zorunda değil. İstemiyorsa sadece istemiyordur mesela. Yok bir yerleri kalkmış yok saygısızlık etmiş. Peki bi insanın özeline duyulacak saygı? Kişiliği pek hoş olmayanların da hakları korunmalıdır sapla samanı ayıralım.
Tüm, evet tüm magazin muhabirlerine, sunucularına, yönetmenlerine KAPAK OLSUN. Kırk yıl düşünsem bu "Ne oldum delisine" destek çıkacağım aklıma gelmezdi. Çok yerinde yanıt vermiş. Siz magazinciler (topunuz) istediklerinizi parlatıp (dönmeler), istediklerinizi gömünüz. Kendi divalarınızı, yıldızlarınızı övünüz. Her haberi o bet ve cırtlak alt sesle vermeyi sürdürünüz. Kendilerinin magazine malzeme olmaktan başka hiç bir özelliği olmayan yaratıkları sunucu (sık sık da değiştirerek) olarak ahkam kestiriniz.
Cumhur İttifakı'nın İBB Adayı Murat Kurum'un "Başkan İstanbul’da yaşamadığı için kendi kendine hayali davetler yapıyor" sözlerine yanıt veren İmamoğlu, aldığı daveti göstererek "Benim için kendi kendine davet uyduruyor diyen acemi adaya bu daveti e-posta ile yollayacağım. Utanır mı hiç sanmam" dedi.