İsmail Saymaz'dan Muharrem İnce'ye: "Yalan Söylüyor, İftira Atıyor, Kara Çalıyor"

Gazeteci İsmail Saymaz, Muharrem İnce’ye tepkisini dün akşam kendi programında dile getirdi. Saymaz  bu sabah da İsmail Küçükkaya’nın sabah programında tepkilerine açıklık getirdi. Saymaz, İnce için 'Benim sadece yargılandığım davaların sayfa tutarı İnce'nin okuduğu kitapların 3 katıdır. İnce'nin benim gazeteciliğimi saygısızca diline dolayacak vasfı yok. Çokça AKP sözcüsü olan gazeteciyle konuşabiliyor, telefonunu açabiliyor' dedi. Saymaz, İnce'ye bir de 14 Mayıs uyarısında bulundu.

İsmail Saymaz, gazeteci yazar Kadri Gürsel ile sunduğu programında yaşananları kendi çerçevesinden derledi. Saymaz, 'Ben İnce'ye sempatisi olan bir insandım. Parti kavgaları ve siyaseti beni ilgilendirmez. Ben bir yıldır ara ara kendisini arıyorum açmıyor. Tuhaf ve anlaşılmaz bir tutum izliyordu. En son 20 Şubat günü kendisinin depremde ilk günden itibaren bulunmasını övdüm. Sonra kendisi bana deprem videosu gönderdi. Ben de bir siyasi bir gazeteciye küser mi dedim' diye konuştu.

'Bunun üzerinden 10 gün geçti Nevşin ve Fatih'e de küstüğünü öğrendim. Ben bunun üzerine paylaşımda bulundum. Ahmet Hakan aradığında ilk aramada açıyor. Altaylı'yı her gün kendisi arıyor. Benimle ilgili ne var? Benimle ilgili ne olduğunu anlatamamış ama gerekçe şu. 'İsmail Saymaz'ı bir partinin gazetecisi olarak görüyorum. CHP sözcüsü gibi her şeyi CHP adına yapıyor. Bu kadar partili olduğunuz zaman gazeteci değil taraf oluyorsunuz.' Benim yazılarımı okuyanlar Kemal Kılıçdaroğlu'nu çok eleştirdiğimi de CHP'yi de keskin eleştirdiğim bilir.  

Yalan söylüyor, iftira atıyor, kara çalıyor. Muharrem İnce'nin benim gazeteciliğimi bu şekilde ağzına alabilecek bir vasfı yok. Yaptığım gazetecilik nedeniyle o kadar saldırıların üzerine bir de Muharrem İnce tarafından hedef gösteriliyorum. O Cumhurbaşkanlığı kampanyasından sonra bahçesinde elma koparırken ben IŞİD yazıları yazıyordum. İnce yaban otları yolarken ben tarikatlarla mücadele ediyordum.

Benim sadece yargılandığım davaların sayfa tutarı İnce'nin okuduğu kitapların 3 katıdır. İnce'nin benim gazeteciliğimi saygısızca diline dolayacak vasfı yok. Çokça AKP sözcüsü olan gazeteciyle konuşabiliyor, telefonunu açabiliyor. 

İnce, CHP'de kaybettiği koltuğun hesabını bizim üzerimizden görmeye kalkışırsa bilsin ki kendi mahallesinde o konumunu kazanamayacak. Bir 23 Haziran'ı 4 yılda anlatıyor bir 15 Mayıs'a da neden olursa ömrünün sonuna kadar da onu anlatır.'

Saymaz, İsmail Küçükkaya ile sabah programında da Muharrem İnce'nin siyasi duruşu üzerine konuştu. Saymaz şunları söyledi:

“Memleket Partisi aslında bir kampanya partisi. Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı olmak üzere kurduğu kampanya partisidir. Bu nedenle kendisi sosyal demokratım dese de partisi renksiz ve ideolojisiz. Bir kadro partisi de değil. İlk başta yola çıktığı insanlarda yanında yok.

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’ndan rahatsız olup oy vereceklere alan açıyor. Araştırmacılara sordum. Yüzde 3 ila 5 bandında bir yükseliş gösterdiği görülüyor. Ama göz ardı ettiği şu Muharrem İnce’nin; O ne kadar inkar etsede kendisi ve yanındaki arkadaşları sosyal demokrat, Atatürkçü, muhalif alana basıyorlar. Kendileri bu alandan Ak Parti’den oy taşıyamazlar. Muharrem İnce seçime gittikçe oyu azalabilir.

Muharrem İnce daha kritik bir şey ile karşı karşıya kalabilir. 23 Haziran gecesinde hepimiz biliyoruz sana mesaj attı ‘adam kazandı’ falan…  O günden bu yana 23 Haziran’ı anlatıyor değil mi? Anlatamadı derdini. Miting yaptı bunun için sinevizyon koydu. Olmadı. İnsanlar güven kaybettiler. Muharrem İnce’nin şunu bilmesi gerekir. Bir 23 Haziran’ı 4 yıldır anlatıyor derdini anlatamadı. Belki haklı olduğu noktalar da vardı. Ama muhalif seçmen sırt çevirdi. Çünkü güven kaybı yaşadı.

Bir 14 Mayıs da Muharrem İnce’den kaynaklı yaşanırsa ömrünün sonuna kadar anlatsa bile kimse dinlemeyecek. Çünkü ilk defa şu an Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın önünde görünüyor, bütün araştırmalarda. Bütün muhalefet Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olacağına inanıyor. Altılı masa içi ve dışı oy vereceğini söylüyor. Muharrem İnce, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyıla geçerken yapacağı bu kritik seçimi CHP ile kendi arasındaki bir münakaşa gibi görmeye devam ederse; CHP ile kendi arasında bir koltuk kavgası gibi yansıtmaya devam ederse 14 Mayıs eğer bu yüzden kaybedilirse; Muharrem İnce ömrünün sonuna kadar 14 Mayıs’ta nerede olup - olmadığını anlatmaya çalışır fakat bir dinleyen bile bulamaz. O nedenle Muharrem İnce’nin bunu görmesi gerekir”