1 milyon kilometrekarenin ne kadar bir alan olduğunu şu şekilde özetleyelim, İspanya'nın yüzölçümünün iki katı kadar.
IFL Science'ın aktardığına göre, ülkeler uluslararası hukuka göre çevrelerindeki kıta sahanlıkları üzerinde hak iddia edebiliyorlar. Böylece ülkeler, kıta sahanlığının kaynaklarını yönetebilir ve kullanabilirler.
Kıta sahanlıkları, denizin açık okyanusa kıyasla nispeten sığ olduğu büyük kara parçalarını çevreleyen deniz yatağı alanları olarak tanımlanır.
Fakat ABD, kıta sahanlığını tanımlayan ülkeler arasında değildi. Ta ki geçen seneye kadar.
2003 yılından bu yana, yani 20 yıldır jeolojik veri toplayan ABD, şu anda tam yedi açık deniz alanında ECS'ye sahip olduğunu iddia ediyor.
Tabii ECS'nin yasallığı ise tartışmaya açık bir konu. ECS sınırlarının resmiyet kazanması için öncelikle ABD'nin Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne (UNCLOS) veri ve rapor sunması gerekiyor. Fakat gelin görün ki, ABD, AB'nin ve 168 devletin kabul ettiği UNCLOS'u onaylamamıştı.
Ancak ABD, özellikle Kuzey Buz Denizi'nin okyanus tabanını daha fazla madencilik, gemicilik ve balıkçılık için kullanmak istiyor. Ayrıca ABD'nin sahibi olacağı bu alan, ulusun güvenliği açısından da oldukça önemli.
İlme sahip olan güce sahip olur. Burası tamam... Kimse hamaset yapmasın. Faydası yok Elbette her imparatorluğun yükselişi olduğu gibi inişi de olacaktır.