İsteyen istediğini giysin ama kara çarşaf giyince kimse daha müslüman olduğunu sanmasın.Kara çarşaf ise arap kültürüne has bir şeydir İslamda çarşaf giyin diye bir şey yok. Ayrıca 2. Abdülhamit kara çarşafı İstanbul'da giyinmesini yasaklamıştır.Bunlar tarihi kayıtlarda vardır ama insanlara anlat.
Rahibeler sıraya dizilmiş, bizleri şöyle bir gözlediler. Aralarında bir fısıldaşma oldu ve beş tanesi içlerinden ayrılarak bize doğru geldi. Her biri, birimizi seçerek elimizden tutup bu işler için ayrılmış olan aşk odaları denen odalara götürdüler. Ben rahibeleri kendimiz seçeceğiz zannetmiştim. Halbuki onlar sokak fahişeleri değildi ki… Bunlar Tanrıçamızın görevini üstlenen kutsal fahişelerdi, düşünememiştim o zaman . Onların başı Tanrı’nın gelini sayılır ve yüksek düzeydeki kadınlardan olur. Diğerleri, Tanrı’nın odalıklarıdır…………..
…………… Başını örtü ile sarmıştı. Yanlarından siyah lüle lüle saçları görünüyordu. Birden aklıma geldi; kutsal fahişelerin sokakta başlarını örtmek zorunda olduğunu biliyordum. “Demek tapınağın içinde de başlarını örtüyorlarmış” dedim içimden. ……….
——————————-
Yukarıdaki öykü Muazzez İlmiye Çığ’ın yayınlamış olduğu SÜMERLİ LUDINGIRRA (Kaynak Yayınları)adlı kitabının 109 no.lu sayfasından alınmıştır.
İsteyen istediğini giysin ama kara çarşaf giyince kimse daha müslüman olduğunu sanmasın.Kara çarşaf ise arap kültürüne has bir şeydir İslamda çarşaf giyin diye bir şey yok. Ayrıca 2. Abdülhamit kara çarşafı İstanbul'da giyinmesini yasaklamıştır.Bunlar tarihi kayıtlarda vardır ama insanlara anlat.
Rahibeler sıraya dizilmiş, bizleri şöyle bir gözlediler. Aralarında bir fısıldaşma oldu ve beş tanesi içlerinden ayrılarak bize doğru geldi. Her biri, birimizi seçerek elimizden tutup bu işler için ayrılmış olan aşk odaları denen odalara götürdüler. Ben rahibeleri kendimiz seçeceğiz zannetmiştim. Halbuki onlar sokak fahişeleri değildi ki… Bunlar Tanrıçamızın görevini üstlenen kutsal fahişelerdi, düşünememiştim o zaman . Onların başı Tanrı’nın gelini sayılır ve yüksek düzeydeki kadınlardan olur. Diğerleri, Tanrı’nın odalıklarıdır………….. …………… Başını örtü ile sarmıştı. Yanlarından siyah lüle lüle saçları görünüyordu. Birden aklıma geldi; kutsal fahişelerin sokakta başlarını örtmek zorunda olduğunu biliyordum. “Demek tapınağın içinde de başlarını örtüyorlarmış” dedim içimden. ………. ——————————- Yukarıdaki öykü Muazzez İlmiye Çığ’ın yayınlamış olduğu SÜMERLİ LUDINGIRRA (Kaynak Yayınları)adlı kitabının 109 no.lu sayfasından alınmıştır.
"Hala başörtüsünün zorunlu olup olmadığı tartışılmaktadır." bıdı bıdı bıdı, peh!