Bu köfte, İsveç'te anne köftesi olarak biliniyor. Kimileri, köftenin içine ızgara soğan eklerken, kimileri soğanı ayrıca servis ediyor. Kıyma ise yağlı tercih ediliyor. Genellikle et suyu ve kremayla sos yapılarak servis ediliyor. Köftenin içine koyulan ekmek kırıntıları ise, köftenin sosuyla birlikte şişerek köfteye yumuşaklık veriyor.
Dereotuyla marine edilmiş çiğ somon, genellikle başlangıç yemeği olarak tüketiliyor. Diğer baharatlarla da marine edilen çiğ somon, oda sıcaklığında 1-2 saat, buzlukta 24-48 saat bekletildikten sonra tüketmeye hazır hale geliyor. Hardal sosla birlikte tüketiliyor.
Karides ve balık sote edilip mayonez ve hardalla karıştırılıyo ve ekmeğin üstüne sürmelik harika bir harç haline geliyor. Danimarka'nın kuzeyinde keşfedilmiş. İsveç'in de yerel tatları arasında.
Patates dolması ve içli köfte arasında bir yemek aslında. İçine koyulan köfte de klasik İsveç köftesi. Patates önce püre haline getiriliyor, sonra içi kıymayla doldurulup kapatılıyor. Tereyağında kızartılıp tüketiliyor. Çok farklı tarzlarda da pişirme yöntemleri var. Genellikle kızılcık reçeliyle servis ediliyor.
Patatesle yapılan bir krep diyebiliriz bu yemek için. İçine rende soğan da koyulabiliyor. Tereyağında kızartıp, domuz pastırması ve kızılcık reçeliyle sabah kahvaltılarında tüketiyorlar.
İsveç'te bahar aylarında yapılan ısırgan çorbası. Hatta ısırgan otlarını ormandan toplayıp bu vitamin dolu çorbayı hazırlıyorlar.
Tatlı bir kuşburnu çorbası. Bu çorbanın popüler olmasının iki sebebi var. Birincisi, yıllar önce İsveçliler yoksulluktan kaçabilmek için Amerika'ya göç etmiş ve kuşburnu daha ucuz ve daha ulaşılabilir hale gelmiş. İkincisi ise çok zengin bir vitamin kaynağı olmasından dolayı ailelerin özellikle çocuklarına pişirmesiyle de popüler olmuş. Şekerle pişiriliyor, krema ve hindistan cevizli kurabiyelerle servis ediliyor.
Uzun bir geçmişi olan bu pasta, ilk olarak 1948 yılında yapılmış. Adının prenses keki olmasının sebebi ise, İsveç prenseslerinin bu pastaya hayran olmasıymış.
Yeşil marzipan tabaka kullanılarak yapılan bu pasta, tabanında meyve dolgusu, kekinin üzerinde de muhallebi tabakası içeriyor. En iyilerinin ev yapımı değil, fırınlarda olduğu biliniyor.
Bu İsveç çöreklerinin geçmişi bir hayli renkli. İsveç Kralı Adolf Fredrik 1771'de, sıcak sütte ıslatılmış olan bu kremalı çöreklerden 14'ünü tükettikten sonra ölmüş. Bu çörekler bol badem ezmesi ve krema içeriyor. Tüketirken de sıcak süte batırılıyor.
Muhtemelen soğuk havanın etkisiyle baharatlı ve sıcak içkiler tercih ediliyor. Patatesin damıtılmasıyla elde edilen içkiye akevit deniyor. Akevit çok çeşitli baharatlarla birleştiriliyor ve öyle tüketiliyor. Pelin otu, kimyon, sarı kantaron, bataklık mersini ve kuş üzümüyle karıştırılan içkilere snaps deniyor. Genellikle ringa balığı yanında snaps içkisi ikram ediliyor.
Glögg ise kaynatılmış veya içime hazırlanmak üzere ısıltılmış ve şekerle tatlandırılmış bir kırmızı şarap çeşidi.
Bir peynir yemeği olan västerbottensostpaj, İsveç festivalleri için bir klasik haline gelmiş. Västerbotten, Kuzey İsveç'teki bir yer olup, bu yemekte kullanılan peynirin üretiminin yapıldığı yer. Sıcak patates ya da salatayla servis ediliyor.
Yaz sonunda İsveç'te kerevit partileri veriliyor. Kerevit İsveç için ulusal bir lezzet ve partilerle bunu kutluyorlar. Aşırı avlanmadan dolayı 1900'lerden beri kerevit için avlanma sınırları bulunuyor. Kereviti dereotuyla birlikte haşlayıp tüketiyorlar.
Böğürtlenli geyik eti de klasikler arasında yer alıyor. İsveç'in kuzeyinde bolca geyik çiftliği bulunuyor. Dolayısıyla geyik eti de yaygın tüketilen etler arasında. Geyik etini genellikle orta veya az pişiriyorlar. Böğürtlen sosla servis ediliyor.
Patates, krema ve ançüezle yapılan bu güveç çeşidi, 1900'lerin başında İsveçli opera şarkıcısı Pelle Janzon tarafından keşfedilmiş. İlk tarif ise 1940'ta yayınlanmış. Daha çok Noel yemeklerinde tüketiliyor.
Tatlı mayayla yapılan bu çörekler safran ve kuru üzümlerle hazırlanıp pişiriliyor. Sadece Noel zamanı safranlı olanları bulabiliyorsunuz. Ancak, safran içermeyen tatlı maya çörekleri İsveç'te yıl boyunca bulunabiliyor.
birgün yolum düşerse vatten diip kalkarım heralde onuda inşallah söleyebilirm
Daha isimlerini telaffuz edemiyorum ki, yemeklerini yiyebilsem.