Varlıklı bir eczacı olan H. H. Holmes, ilk başta bir eczane açarak başladığı binayı tamamına sahip olana kadar yavaş yavaş satın almaya başladı. Daha sonra ise binayı 1893 yılında Şikago Dünya Fuarı için otele çevirdi. Ancak bu bina sıradan bir otel değil, Holmes da sıradan bir eczacı değildi.
Otelin inşası sırasından birden fazla işçiyle çalışmış her birini de inşaatı bitirmeden kovmuştu, böylece binanın bütün detaylarını ve içini bir tek o biliyordu. Otelin içinde camsız odalar, tuzak odaları, gaz odaları vardı. Odalardan birinde bir de kaydırak vardı ve kaydırağın sonu bodrum kattaki asit havuzuna ulaşıyordu.
İnsan öldürme ve cesetlerini yok etme konusunda çok iyiydi, arkasında kanıt bırakmıyordu. Ancak yalancının mumu yatsıya kadar yandı ve sonunda yakalanıp idam edildi.
Her insanın psikolojik tedavi alma zorunluluğu olsa keşke. Sonuçta hepimizin içinde birer cani var ve bu bazılarımızda baskın bazılarımızda ise bastırılmış.
#8 Zafer Algöz???