Evreni, insanların nesiller boyu hayalini kurduğu şekilde keşfetmek için çok daha hızlı seyahat edebilmemiz gerekir; sonuçta evren, normal bir hızda keşfedilemeyecek kadar büyüktür. Peki bu nasıl mümkün olacak?
Evreni, insanların nesiller boyu hayalini kurduğu şekilde keşfetmek için çok daha hızlı seyahat edebilmemiz gerekir; sonuçta evren, normal bir hızda keşfedilemeyecek kadar büyüktür. Peki bu nasıl mümkün olacak?
Standart metriği kullanan fizikçiler, uzay ve zaman arasındaki farkın minimum olduğunu, ışığın boşluktaki hızının sabit olduğunu, fizik yasalarının aynı olduğunu ve eylemsiz gözlemcilerinin eşit olduğunu belirtirler.
Ancak bu durumda metrikin tersine dönmesi gerekir; yani 1 uzay boyutu ve 3-zaman boyutundan oluşması lazımdır. Bu, üç boyutlu uzayımızda hareket eden düzenli bir parçacığın zamanın üç yönünde 'yaşlanacağı' anlamına gelir.
Örneğin parçacıklar süperpozisyon ilkesine göre davranırlar. Profesör Andrzej Dragan, boşluktaki ışığın hızının farklı olması gerekmediğini, sadece gözlemcilerin var olması gerektiğini açıklıyor: 'Bir süperluminal gözlemci için klasik Newtoncu nokta parçacığı anlamını yitirir ve alan, fiziksel dünyayı tanımlamak için kullanılabilecek tek nicelik haline gelir.'
'Yakın zamana kadar, genel olarak kuantum teorisinin altında yatan varsayımların temel olduğuna ve daha temel herhangi bir şeyden türetilemeyeceğine inanılıyordu. Bu çalışmada, kuantum teorisinin uzantı kullanılarak gerekçelendirilmesinin, kuantum teorisinin alan-teorik formülasyonuna yol açtığını gösterdik. Bu durum, bu çalışmaların neden sadece eksantrik bir düşünce egzersizi olmadığını, fizik yasalarının simetrileri hakkında temel bir şeyi yansıttığını haklı çıkarıyor veya en azından buna makul bir argüman sağlıyor.'
Turzynski, 'Yeni bir temel parçacığın yalnızca deneysel keşfi, Nobel Ödülü'ne layık bir başarıdır ve en son deneysel teknikleri kullanan büyük bir araştırma ekibiyle gerçekleştirilebilir. Bununla birlikte sonuçlarımızı, özellikle erken evrende, Higgs parçacığının kütlesi ve Standart Modeldeki diğer parçacıklarla ilişkili kendiliğinden simetri kırılması olgusunu daha iyi anlamak için uygulamayı umuyoruz' şeklinde sözlerini bitiriyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Uzayla ilgili triplere girince hem zaman kavramına takılıyorum keşfedebildiğimiz bildiğimiz yere kadar teoriler üretilmiş peki daha öncesi veya daha sonrasını düşündüğünde bize öğretilen zaman algısı kayboluyor…