Irak’ın Musul kentinde diplomat, personel ve ailelerinde oluşan 49 Türk vatandaşını 11 Haziran’da kaçıran IŞİD örgütünün, rehin aldığı başkonsolosun üzerindeki bir telefonu fark etmediği; ancak Başbakan Erdoğan’ın olaydan iki gün sonra “Başkonsolos ile ben bizzat konuştum” sözlerinin ardından durumu fark edip, telefona el koyduğu iddia edildi.
Cumhuriyet gazetesinden Can Dündar’ın bugünkü köşe yazısında gündeme getirdiği iddiaya göre, 49 yurttaşı rehin alan IŞİD militanları, konsolosluk binasını bastıklarında Türk Başkonsolos Öztürk Yılmaz’ın üzerinde bir telefon kaldı. Öztürk, bu telefon aracılığıyla Ankara ile haberleşme ve bilgi alışverişi yapılabiliyordu.
Ancak 13 Haziran’da Rize’de yaptığı konuşmada Erdoğan’ın, “Şahsen başta kendim olmak üzere başkonsolosumuz ile görüştüm” sözlerinin ardından, IŞİD militanları, Yılmaz’ın üzerinde bir telefon olduğunu anlayarak, telefona el koyduğu öne sürüldü.
Can Dündar bu iddiayı ismini açıklamadığı bir diplomata dayandırdı.
“(…) IŞİD, konsolosluğu bastıktan sonra başkonsolosun üzerini aramamış.
Ve onda bir cep telefonu kalmış.
Bu sayede Ankara ile haberleşip bilgi alışverişi yapıyorlarmış.
Ta ki Başbakan’ın Rize konuşmasına kadar…
O gün Erdoğan, eşsiz Türkçesi ile aynen şöyle dedi:
‘Şahsen başta kendim olmak üzere başkonsolosumuzla da görüştüm.’
IŞİD, başkonsolosun üzerindeki telefondan bu itirafla haberdar olmuş.
Konuştuğum diplomat, bunu duyduğunda saçını başını yolduğunu anlattı.
‘Şahsen başta kendim olmak üzere’ Başbakan’ı tebrik ediyorum.”
Can Dündar'ın bugün kaleme aldığı köşe yazısının devamı için tıklayınız
nediyor.com