IŞİD'in elinde kimyasal silahlar olduğunu söyleyen CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, 'Suriye'de sarin gazının kullanımı ile alakalı Birleşmiş Milletler'de açılmış bir soruşturma var. Sarin gazının IŞİD'in kullandığı ortaya çıkmıştır. Sarin gazının Türkiye'de yapıldığı, bir takım belgelerle önümüzdeki hafta ortaya konulacaktır' dedi.
İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ve Eren Erdem ile memleketi Ardahan'a gelen CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, CHP İl Başkanlığı'nda basın açıklaması düzenledi.
Yarkadaş, IŞİD'in elinde kimyasal silahlar olduğunu iddia ederek, 'Suriye'de sarin gazının kullanımı ile alakalı Birleşmiş Milletler'de açılmış bir soruşturma var. Sarin gazının IŞİD'in kullandığı ortaya çıkmıştır. Sarin gazının Türkiye'de yapıldığı, bir takım belgelerle önümüzdeki hafta ortaya konulacaktır. Bu insanlık ve savaş suçu kapsamında değerlendirilen silahların Türkiye'den hangi hükümet yetkilileri ve hangi kurumların bilgileri dahilinde buralara aktarıldığını belgeleyeceğiz' dedi.
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin de, Yarkadaş'ın iddiaları konusunda, 'Bu iddiaları herhangi gelişmiş bir ülkede, bırakın belgesini bilgisini, bu iddia bile bir hükumeti 5 dakika ayakta tutmaz. Umut ederiz ki bu iddialar doğru çıkmaz. Eğer bunlar doğru çıkarsa bu hükümetin ayakta kalması sıfırdır' diye konuştu.
'Bilmediğimiz bir savaşın içinde miyiz Sayın Davutoğlu?'
Suriye sorunu başlarken CHP olarak, 'Aman sorunlu bir coğrafya. Türkiye'yi bu coğrafyanın bir parçası haline getirmeyin. Bunun bedeli çok ağır olur' dediklerini savunan CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, şöyle devam etti:
'Ne yazık ki bütün bu uyarılarımıza rağmen, Türkiye'yi Ortadoğu batağının ortasına soktular. Şimdi son günlerde yaşadığımız aslında yalnızca Ankara değil, Reyhanlı'sından, Suruç'undan, Diyarbakır'ından, Mersin'den Adana'sına kadar bütün bunların yol haritasının bilindiği çok net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Buradan Sayın Davutoğlu'a 3 soru sormak istiyorum. Birincisi, devletin başka bir kurumunu bu IŞİD terör örgütü yani canlı bomba olarak, sizin de tarif ettiğiniz, '30 tane canlı bomba var ama hukuken bunlara bir şey yapamıyoruz', diyen biçare bir Başbakan düşünün. Bu belge devletin kurumunun belgesi, 7'nci ayın 24'ünde size, Emniyet Milli İstihbarat'a, çeşitli gruplara bu bilgi geldi mi gelmedi mi? Gerçekten bu bilgiyi almışsanız ve önlemini almamışsanız, kusura bakmayın, suç ortaklığınız var. İkinci sorum; Güneydoğu coğrafyasında 30 yıldır sorunlar yaşanıyor. İlk kez Anadolu Ajansı'nın savaş muhabirlerini gönderdiniz mi göndermediniz mi? Bizim bilmediğimiz bir savaşın içinde miyiz sayın Davutoğlu? Üçüncüsü ve en önemlisi; bizim coğrafyamızda IŞID kampları var mı yok mu? Çok basit sorular sordum. Aslında bu soruları niye soruyorum, biliyor musunuz? Bu soruların cevapları olacak mı? Olmayacağını biliyorum. Kayıtlara girsin istiyorum.'
DHA / Deniz Başlı