.
13 yaşındaki bir çocuk neden IŞİD'e katılmak istediğini BBC Türkçe muhabiri Rengin Arslan'a anlattı. Hatay'da yapılan söyleşide IŞİD’e katılmak üzere Rakka’ya gideceğini söyleyen Ebu Hattab’a annesi de destek veriyor. Anne 'Peki orada savaşırken ölürse?' diye sorusuna 'Çok mutlu olurum' yanıtını veriyor. Çocuğun IŞİD ile Facebook ve Twitter üzerinden tanıştığı belirtiliyor...
İsmini İslam Devleti olarak değiştiren IŞİD, militan olarak sadece yetişkinleri değil çocukları da saflarına katıyor; onlara hem şeriat kursları hem de askeri eğitim veriyor.
'İslam Devleti' çatısı altında büyümüş ve onun kurallarına göre eğitilmiş bir nesil yaratmak istiyor.
Bu gizlenen bir gerçek değil. IŞİD sosyal medyada bu çocukların ellerinde silahla ya da eğitim görürken fotoğrafını yayımlıyor.
Fakat belki de ilk kez bu çocuklardan biriyle konuşuyoruz Türkiye sınırları içinde, Hatay'da.
Kentin kenar mahallelerinden birinde, annesiyle ara ara misafir olduğu evde görüştüğümüz, adının Ebu Hattab olarak yazılmasını isteyen 13 yaşındaki Suriyeli bu çocuk IŞİD'in yaratmayı hedeflediği yeni nesle dahil olmak isteyenlerden biri.
'İnşallah birkaç gün veya bir hafta içinde İslam Devleti'ne, Rakka'ya gideceğim' diyor. IŞİD ile birlikte, 'Allah'ın düşmanlarına karşı' savaşmak istediğini söylüyor.
Halihazırda başka bir cihatçı grubun eğitimlerine katılmış. Elinde kalaşnikofla poz verdiği fotoğrafları var. Fakat IŞİD'e katıldığında yeniden eğitim alacağını söylüyor.
IŞİD'in dünyaya yayılmasını ve bu sayede şeriatı da bütün ülkelere yaymasını, hilafetin dünyayı yönetmesini diliyor.
Ebu Hattab, Lazkiye'de deniz kenarında bulunan Cebla kasabasından gelmiş ailesiyle. Biz eve girdiğimizde kucağında onu dış dünyaya ve aslında daha çok IŞİD'e bağlayan diz üstü bilgisayarı ile karşılıyor bizi.
Sorularımıza kısa ama net ve tereddüt etmeden yanıt veriyor. Konuşurken bazen oturduğu koltuğun kolçaklarını tutuyor sıkı sıkı.
Yüzündeki maskenin arasından görünen gözlerindeki ifade, 13 yaşındaki bir çocukta nadiren rastlanabilecek kadar katılaşıyor bazen. Bazı genç cihatçıları IŞİD kamplarına aileleri gönderiyor
IŞİD ile önce Facebook ve Twitter üzerinden tanışmış, sayfalarını takip etmiş. Facebook üzerinden mesajlaştığı bir militan ile daha sonra yüz yüze buluşmuşlar.
Bu kişi, ona telefonundan resim ve videolar göndermeye devam etmiş. Örgütle ilk ilişkisini böyle kurmuş. Facebook'ta irtibat kurduğu başkaları da var. Onlarla da mesajlaşıyor.
IŞİD'den konuştuğu kişilerin, onun yaşını bilip bilmediğini sorduğumuzda, 'Birkaç gün öncesine kadar bilmiyorlardı' diyor.
'Peki öğrendikleri zaman ne yaptılar?' diye soruyoruz bu sefer. 'Yaşımı söyledikten sonra daha çok video, daha çok fotoğraf göndermeye ve benimle daha çok ilgilenmeye başladılar' diye yanıtlıyor.
Grubun, çocukların IŞİD'e katılmasını isteyip istemediğini soruyoruz. Bu sırada onunla buluştuğumuz evin kapısının önünde, sokakta oynayan çocukların sesi geliyor. O ise dışarıda muhtemelen akranı olan bu çocukların neşeli seslerini duymadan yanıt veriyor: 'Evet, yeni bir nesil yetiştirmek istiyorlar.'
IŞİD'e neden katılmak istediğini sorduğumuzda ise 'Çünkü şeriatı uyguluyorlar. Çünkü Nusayrileri, kafirleri ve mürtedleri [Müslümanlıktan çıkanlar] öldürüyorlar. Allah'ın düşmanlarını öldürüyorlar.' diyor.
Peki gerekirse o birisini öldürecek mi? Doğrudan öldürmek kelimesini kullanmadan yanıtlıyor soruyu: 'Kafirlerle savaşacağım. Çünkü Allah bunu emrediyor.'
Savaşmaya hazır olduğu kadar ölmeye de hazır olduğunu söylüyor: 'İnşallah Allah'ın yolunda ölmeye hazırım. Ruhum Allah'ın. Hazırım.'
BBC muhabiri Mark Lowen ile birlikte yaptığımız söyleşide, Mark ile karşılıklı konuşurken sıkıntı duymasa da, ben ona soru sorduğumda göz göze gelmekten kaçınıyor.
Benimle konuşurken kendini rahat hissedip hissetmediğini sorduğumda, 'Asla' diye yanıtlıyor. Nedenini ise benim Allah'ın emrettiği şekilde kapanmamış olmamla açıklıyor.
Çocukluğuyla ilgili sorduğumuz her soruyu geçiştiriyor. Yaşıtlarının bambaşka şeyler yaptığını hatırlattığımızda, 'Allah bize öbür dünya için çalışmayı ve savaşmayı emrediyor, bu dünya için değil. Bu dünya fani, cennete ulaşmak için öbür dünya için savaşmalıyız' diye yanıtlıyor.
Suriye'deki savaştan önceki en güzel hatırasını sorduğumda bile bir çocuk gibi yanıtlamıyor soruyu ama belki de en güzel anılarından birinin ipucunu veriyor: 'Devrimden önce, denize girer, parka giderdik. Devrimden sonra yaptığımızın yanlış olduğunu anladım. Şimdi doğru yolu bulduk.'