Şanlıurfanın Yeşiltepe mahallesinde oturan TIR şoförü Vehbi Demir, ilk gününü ailesiyle geçirdi. Yaşadıklarını gazetecilere anlatan Demir, Bizi yakaladıklarında tanımadığımız için sadece fatiha okuduk. Ölümü bekledik dedi. Baskın anında santralin içerisinde mazot boşalttıklarını belirten Demir, alıkoyulmalarını şöyle ifade etti:
Santralin içerisindeydik. Çatışma devam ediyordu gece, 24:00 sıralarında girdiler, bizi gördüler, Türklere dokunmayın. Arabaların mazotunu boşaltın onları serbest bırakın dediler. Sabah 09.00-10.00 sıralarında tekrar geri döndü bir grup, bizi alıp, geri götürdüler. Gelen 15-20 kişilik gruptu. Hepsi maskeliydi. Bize, şirket sahibini sordular. Bir de bizi konvoy olarak eşlik eden peşmergeleri sordular. Onları bize getirin, sizle sorunum yok dediler. Araçlardan inmiştik, bizi topladılar. Araçlarla götürdüler. 3-4 gün eski, yıkılmış bir okul gibi bir yerde kaldık. Tekrar bizi santrale götürdüler.
Kendileri hiçbir kötü muamelede bulunulmadığını söyleyen Demir, Kendileri aç kaldı, bizi aç bırakmadılar. Kendileri susuz kaldı, bizi susuz bırakmadılar. Kendileri betonda yattılar, bizi yatağın üzerinde yatırdılar. Biz kötü bir şey görmedik diye konuştu.
DİNİ BASKI GÖRMEDİK
Şeriat kuralları ve dini yönde hiçbir baskı uygulanmadığını söyleyen Demir, Bize sadece namaz kılmak isteyen kılabilir dediler. Bazı arkadaşlarımız, sigara içenlerin parmağını kestiğiniz söyleniyor diye sordular. Onlar da, öyle bir şey yok, içebilirsiniz. Bizi her yerde kötülüyorlar, dünyaya, millete kötü tanıtılıyoruz. Serbestsiniz, İsteyen sigara içebilir. Biz sadece uyarırız, yapmak isteyen serbesttir, günahı onun boynuna dediler diye devam etti.
EN ÇOK AİLEMİ ÖZLEDİM
Kaçma durumlarının olmadığın kaydeden ve sorunun şirketle olduğu yönünde ısrarlı söylemlerin olduğunu belirten Demir, Şirketle irtibattayız, bir-iki gün, birkaç saat, 10 gün derken, anca dün serbest kaldık. Bize, şirketle bir sorunumuz var dediler. Ama ne olduğunu bilmiyoruz. Onlarla görüşüp hallettikten sonra, bizi serbest bırakacaklarını söylediler dedi. 23 gün ayrılıkta en çok ailesini ve vatanını özlediğini kaydeden Demir, şöyle konuştu:
En çok ailemi özledim. Bir de vatanımı özledim. Ailemizle görüşmeye izin veriyorlar ama sınırlı oluyordu. Allah razı olsun, devletimizden.
Kaçırılan konsolosluk personelinin daha iyi şartlarda ağırlandığına inandığını belirten Demir, Biz görmedik ama konsolosluklar bizden daha iyi emin ellerdedir. Biz açık alanlarda kaldık. Çünkü onlar konsoloslukta görevli oldukları için öyledir. Hatta bizim için bile otel gezdiler ama bulamadılar diye konuştu
SERBEST BIRAKILACAĞIMIZA İNANAMADIM
Sabah saatlerinde yanlarına gelen birinin serbest bırakılacağını söylediğini anlatan Demir, ama buna inanamadığını kaydetti.
Demir, Sabah yanımıza geldi birisi, zaten tanımıyoruz. Biz Müslümana zarar vermeyiz, siz ailelerine gideceksiniz, ailelerinizi arayın dediler. Ben de babamı aradım, bizi bırakacaklarını söylediler. Emin değildim, inanmadım ama babam da görüştü. Bizi bıraktılar dedi.
HALİFELİK İLANI MASKELERİ İNDİRDİ
Demir, IŞİD mensuplarının halifeliği ilan etmelerinin ardından yüzlerine taktıkları maskeleri indirdiklerini kaydetti. Sürekli Arapça konuşulduğunu kaydeden Demir, Türkiyeli olan, Türkçe konuşan görmedik. Halifeliği açıkladıktan sonra tüm maskelerini indirdiler. Bizimle Arapça konuşuyorlardı dedi.
DEVLET, BİZİ ORADA UNUTMADI
Orad akalan TIR kendisine ait olduğunu vurgulayan Demir, Türk Devletinin kendilerini orada unutmadığını, Türkiye hiç unutmayacağına inandığını ifade etti. Demir, açıklamalarını şöyle tamamladı:
Alıkoyulan TIR, bana aittir. Devletimiz, orada bizi unutmadı, burada da bizi unutmaz. Bu mesleği yapıp yapmayacağımı bilmiyorum. Ben gitmek istemiyorum. Benim için bitti, orası.