Tası tarağı toplayıp güneyde bir sahil kasabasına yerleşmek herkesin hayali. Elbette böyle bir hayatın güzellikleri saymakla bitmez ancak işin negatif yönlerini de hesaba katmak lazım. Böylesi bir değişime uygun biri olup olmadığınızı biliyor musunuz?
İşi gücü bırakıp küçük bir sahil kasabasına taşınıyorsanız, o sahil kasabasındaki iş imkanlarının da kasabayla orantılı şekilde küçük olabileceğini hesaba katmanız gerek. Evet, belki harcamalarınız azalacak ve kendi domatesinizi kendiniz yetiştirebileceksiniz ama hiç bilmediğiniz bir bölgede, daha önce tecrübe etmediğiniz bir sürece geçiş yaptığınızı unutmayın.
Her yörenin insanı yabancıları bağrına basacak diye bir durum yok. Ticaret işiyle uğraşıyorsanız, bölgede kabul görmeniz ve insanların size güvenip sizinle alışveriş yapması biraz zaman alabilir. Hayalleri toz pembe renklerle kurmamakta fayda var.
Bir bölgenin yerlisi değilseniz, hayat sizin için normalden biraz daha pahalı hale gelebilir. Neyi nereden satın alacağınızı öğrenmeniz zaman alacaktır. Örneğin, taşındığınız bölgenin yerlisi aynı ürünü amca oğlundan maliyetine satın alırken siz iki üç kat fazla ücret ödemek durumunda kalabilirsiniz. Şehirdeki referanslarınız o sahil kasabasında işe yaramayabilir. Bu yüzden ilk maliyetlerin üstesinden gelecek bir birikiminiz yoksa, erkenden şehre dönüş yapmanız ihtimal dahilinde.
İster Bodrum gibi popüler bölgelere ister daha kırsal kesimlere göç edin, yalnızlığı paylaşmak zaman alacaktır. Şehri bırakıp güneye kaçarken dostlarınızı da geride bıraktığınızı unutmayın. Taşındığınız şirin tatil kasabasında da arkadaşlar bulabilirsiniz ancak bunun zaman alacağını unutmayın.
Bir yere yeni taşındığınızda insanların size anlatacağı çok şey olacak. Günlük alışverişinizi yaparken bile yeni tanıştığınız insanlardan o bölgeye dair nasihatler dinlemeniz olası. Gittiğiniz ilçeyi dizilere benzetenlerden, askerlik anılarını anlatanlara kadar çeşit çeşit insanla muhatap olmanız muhtemel. İyi bir dinleyici olmaya hazır mısınız?
Bir bölgeyi turist olarak ziyaret ettiğinizde oranın doğal güzelliklerine aşık olmuş olabilirsiniz. Oraya taşındığınızda ise bir süre sonra o doğal güzelliklere aynı gözle bakamayabilirsiniz. Evet, o kanyon muhteşem bir doğal güzellik ama beş kez yürüdükten sonra hala o yolları aynı hevesle yürüyecek misiniz?
Bu bir kaide değildir elbette ancak birçok bölge için bunu söylemek mümkün. Taşınmak istediğiniz bölgenin yüksek sezondaki nüfusuyla kış aylarındaki nüfusunu karşılaştırın. Taşınmadan önce gözünüze kestirdiğiniz şirin kasabanın kışını görün ve istediğiniz şeyin bu olduğundan emin olun.
Sevdiğiniz insanları bulunduğunuz şehre davet etmek ve geldiklerinde ağırlamak güzel bir özellik. Tatil yöresinde yaşamaya başladığınızda, bütün dostlarınızın aynı dönemde oraya akın edeceğini unutmayın. Israrla çağırdığınız arkadaşlarınızın hepsinin aynı bayram tatilinde size gelmek isteyebileceğini hiç düşündünüz mü?
Muhtemelen taşındığınız bölgenin en yaygın iş kolu turizm ya da tarım olacaktır. Eğer kendi işinizi kurma, salaş kafenizi açma gibi planlarınız suya düşerse, kariyer sitelerinde karşınıza çıkan ilk ilanlar bunlar olacaktır. Taşınmadan önce gideceğiniz beldenin iş kollarını detaylı bir şekilde araştırmak faydalı olacaktır.
Eğer popüler turistik beldelerden birine taşınıyorsanız, iş ilanlarında en çok aranan şeyin yabancı dil olacağını unutmayın.
Gittiğiniz sahil kasabasında şehirdeki kadar etkinlik olmayabileceğini unutmayın. Başta sinema, tiyatro, konser olmak üzere birçok etkinlik artık size biraz daha uzak olabilir.
Değil çünkü sadece check-in süresi bile 45 dakikadan fazla. 'Taşındığım sahil beldesinde havaalanı var, sık sık gidip gelirim.' cümlesi birçok insan için yalnızca bir hayalden ibaret. Bir süre sonra bu yolculuklar sizi hem fiziksel hem de ekonomik olarak yorabilir.
Şehirli alışkanlıklarıyla küçük bir beldeye taşındığınızda, eski alışkanlıklarınızı geride bırakıp uyum sağlamak kolay olmayacaktır. Giyim kuşamınızdan hobilerinize kadar birçok şeyin değişeceğini unutmayın. Yola çıkmadan önce bu ihtimalleri hesaba katarak gerçekten şehirden kaçmaya hazır olup olmadığınızı test edebilirsiniz.
İş hayatında uzun süreli aralar genellikle hoş karşılanmaz. Yıllarca ter dökerek yaptığınız kariyer, bu 'küçük sahil kasabası' kaçamağınız nedeniyle yok olabilir. Döndüğünüzde eski patronunuzun acı gülümsemesiyle karşılamamak için sistematik düşünmeniz faydalı olabilir.
Elbette taşındığı sahil kasabasına kolaylıkla uyum sağlayan, başarılı, mutlu ve huzurlu bir hayat süren dünya kadar insan var. Siz de onlardan biri olabilirsiniz. Taşınmadan önce eksisiyle artısıyla tüm detayları hesaba katmak, mantıklı karar vermek için doğru bir adım olacaktır.
İşi gücü bıraktıktan sonra diyor çalışmaktan bahsediyor. Parası hayatının geri kalanı için rahatça yetecek biri taşınır sahil kasabasına. Bu bir emeklilik hayalidir. Kışların sakin geçecek olması ise zaten istenen şey. Şehrin gürültüsünden ve pisliğinden kaçıyorsun sonuçta. Kısacası bu 14 madde göreceli olmuş.
Çalışmak gibi bir zorunluluk varsa eğer iş güç bırakılmış sayılmıyor.
Sahil değil de küçük bir tarım kasabasına yerleşmeyi düşünüyorum.