Yola çıkarken insana ne kadar yakınsan, ne kadar ulaşılabilir, konuşulabilir bir insansan, büyüdükçe de öyle kal. Değişme ve insanlara hem sen ulaş hem de sana kolay ulaşmalarının yolunu aç. Eleştirileri dikkate al. Sadece seni beğenen ve onaylayan insanlarla birlikte olma. Farklı düşüncelere de kulak ver.
Güven veren, saygı uyandıran iyi insan olma yolunda geliş.
Geliş ki insan sende huzur bulsun, seni tanıyan umutla yolculuğuna devam etsin.
Varlığın ve varoluş tarzın, yapıp ettiklerin senin için “iyi ki dünyada böyle insanlar var.” dedirtsin.
Mutlu ve huzurlu bir hayat yaşamak senin de hakkın. Unutma, sen mutlu olursan etrafındaki herkes mutlu olur, mutsuz ve başarısız bir adamın çevresine vereceği tek şey mutsuzluk ve başarısızlıktır.
Kıymetli her şeyin bir bedeli vardır.
Hayatını akıllı bir şekilde planlaman, evvela kendini iyi tanımakla başlar.
Kendinde, zannettiğinden daha fazla bilgi, beceri ve başarılı olma hırsı var. Unutma tek bir kimliğe razı olarak yaşamamak için alternatifleri çoğaltmak gerekir.
İngilizce’nin dışında en az bir veya iki lisan öğrenmen, genel kültürüne geniş ufuklar açacak ve bir “dünya vatandaşı” olmanı sağlayacaktır. Ama ne olur, düşünmeyi öğren, cesurca düşünmeyi.
Düşündüğünü paylaşmayı öğren.
Kendin ol, kendi hayatını yaşa.
Ama sakın bencilleşme, risk al, sorumluluk duy.
İnsanın varlığına ve yaşadıklarına duyarlı ol.
Her zaman işini iyi bilenlerle çalış. Yani profesyonellerle.
Her şeyini sen yapmaya kalkma.
Yapan değil, yaptıran ol.
Yapabileceğin şeyler sınırlıdır, yaptırabileceğin şeyler ise sonsuz.
İleride senin de yazacak bir hayatın olacaktır, onu şimdiden planla.
Hafızana fazla güvenme, not tut, arşivin sağlıklı olsun.
Geride düşman bırakmadan yürümek lazım. Kavga etmeyeceksin. Hele ortağınla, hiçbir zaman.
Önüne gelen adamla ortak olmayacaksın. Ortaklık, evlilikten beter. Girmesi kolay, çıkması pahalı. Bazen iflasın başlangıcı.
Ayağını yorganına göre uzat.
Yutamayacağın lokmayı ağzına alma. Nefessiz kalır, boğulursun.
Başın bulutlara değerken ayakların yerden kesilmesin. Kesilirse rüzgâr alıp seni savurur, evdeki bulgurdan da olursun.
Bir insanda saygınlık yoksa onda hakiki mutluluk da yoktur.