İşe Giderken Kalp Krizi Geçirdiğini Anlayan Doktor Acile Sürdü: 'Mucizevi Bir Şekilde Hayatta Kaldım'

İstanbul Sancaktepe'de İlhan Varank Eğitim Araştırma Hastanesi'nde Dahiliye Uzmanı olarak çalışan Dr. Güngör Sitar, mesaisine giderken kalp krizi geçirdiğini anlayıp aracını acil servise sürdü. Sitar, acil servisin girişinde yere yığıldı. Hastanedeki ekip arkadaşları tarafından nefes nefese bir mücadeleyle hayata döndürülen Güngör Sitar, Trabzonspor'un şampiyonluk maçını serviste izledi. Şiddetli kanamaya rağmen hayata tutunan Sitar, 'Ekip arkadaşlarımın müthiş çabaları sayesinde mucizevi bir şekilde hayatta kaldım. Ben de hekimim, gördüğüm en ağır kalp krizi vakasıyım' dedi.

📹

41 yaşındaki Dahiliye uzmanı Sitar'ın, 25 Mart'ta çalıştığı hastanenin ek binasındaki mesaisine giderken aniden göğsü ağrımaya başladı. Sitar, kalp krizi geçirdiğini anlayıp yolunu değiştirdi ve aracıyla ana binanın aciline gitti. 

Güvenlik görevlilerinin dikkatini çekebilmek için kullandığı aracı ambulans giriş yolunun ortasına park etti, aracından indi, ancak birkaç adım attıktan sonra yere yığıldı. 

Yardıma koşan güvenlik görevlilerine, 'Burada hekimim, sanırım kalp krizi geçiriyorum' diyebildi ve birkaç saniye sonra bilincini kaybetti. 

Acil kırmızı alanda kalp masajına başlandı ve o şekilde anjiyo ünitesine nakledildi. Burada pıhtı sonucu tıkanan damarına stent takıldı, yoğun bakıma alındı.

ECMO altında bypass yapıldı

Bu kez takılan stent pıhtı ile tıkandı ve kalbi yine durdu. Anestezi doktoru, sedyeye çıkıp kalp masajı yapmaya başladı ve genç hekim o şekilde ameliyathaneye götürüldü. 

Toplamda 2 saat süren kalp masajı ile beyninin oksijensiz kalarak hasar görmesi engellenen Dr. Sitar, son çare yapay kalp akciğer cihazı ECMO'ya bağlandı. 

O anda kalp ritmi alınınca, acilen bypass ameliyatına başlandı. 

Mesai arkadaşları Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Murat Uğur ile Doç. Dr. Yücel Özen tarafından 2 saat süren kalp masajı sonrası, üstelik çalışan kalbe, ECMO altında bypass ameliyatı yapıldı. 

Dr. Sitar'ın komplikasyonları bununla da bitmedi, pıhtıya bağlı yüksek doz kan sulandırıcı kullanılmak zorunda kalındığı için aşırı kanaması oldu. 

12 saat içinde vücudundaki tüm kan 2 kez değiştirilmek zorunda kalındı. Toplamda 100 ünite kan verilen Dr. Sitar, 1 buçuk ay süren tedavisinin ardından mucizevi bir şekilde hiçbir hasar kalmadan sağlığına kavuştu.

"Gördüğüm en ağır kalp krizi vakası oldum"

Yaşadıklarını Demirören Haber Ajansı ile paylaşan Dr. Sitar, 'Mesaime gidebilmek için o sabah evden çıktım. Ek hizmet binamızdaydı o günkü mesaim. Ama yolda göğüs ağrısı hissettim. Yönümü değiştirip bizim acil servise döndüm. Hatta güvenliklerin dikkatini çekebilmek için arabayı yolun ortasında bıraktım. 'Galiba kalp krizi geçiriyorum' deyip, 4 adım attıktan sonra bilincimi kaybetmişim. Hemen kalp masajına başlamışlar acilde. Yoğun bakım ve anestezi hekimlerine haber vermişler. Hatta bana sonradan anlattılar, acil servis kırmızı alandan, kalp damar cerrahi yoğun bakımına, anestezi doktoru üstüme çıkıp sedyenin üstünde kalp masajı yaparken nakletmişler beni. Kalbim çok sağlıklı çalışmadığı için ECMO cihazına bağlanmışım. O esnada da kalbe müdahale edilerek yeniden atması sağlanmış. Toplamda 100 üniteye yakın kan ürünü almışım. Sağ olsun o gece çevredeki vatandaşlar kan vermek için seferber olmuşlar. Hatta bir süre sonra Kızılay 'Yeter artık gelmenize gerek yok' diye uyarı geçmiş. Mucize bir şekilde hayatta kaldım. Uzun yıllardır hekim olarak çalışıyorum, gördüğüm en ağır kalp krizi vakası oldum' dedi.

İstifa dilekçesini geri aldırdı

Kalp krizi geçirdiği gün, İlhan Varank EAH'deki son mesai haftası olduğunu da anlatan Dr. Sitar, başka bir hastaneden iş teklifi aldığı için ayrılma dilekçesi verdiğini ancak yaşadığı bu inanılmaz tecrübeden sonra onu hayata döndüren ekip arkadaşlarıyla kalmak istediğini bir kez daha anladığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

'Başka bir hastaneden teklif almıştım. Oraya başlamama 1 hafta kalmıştı. Arkadaşlarıma veda edip gitmek gerçekten zor geliyordu. Böyle bir süreç olunca da, ilk aklıma burada kalmayı istediğim geldi. Hatta ilk uyandığımda eşime, kardeşime, istifa dilekçemi geri alıp almadıklarını sordum. Sağ olsunlar onlar ilgilenmişler. Hastanemde kaldım, gideceğim hastanedeki yöneticiler de anlayış gösterdiler'

"Hiçbir sağlık sorunum yoktu, 1 buçuk ay önce Kovid geçirmiştim"

Daha önce hiçbir sağlık sorunu olmadığını, hatta aktif sporla uğraşmaya çalıştığını da sözlerine ekleyen Dr. Sitar, bu kadar ağır bir kalp krizinin altında yatan asıl nedenin pıhtı olması nedeniyle krizden 1 buçuk ay önce geçirdiği Kovid hastalığının buna neden olduğuna dair kafasında soru işaretleri oluştuğunu da belirterek  'Trekking yaparım, gücüm yettiğince dağa tırmanırım. Hatta geçen yıl Kaçkar'da zirveye çıkmaya çalıştık, bu çok ağır bir efordu aslında. Anjiyomda kalbimde plak çıkmadı. Sadece pıhtı vardı. Kovid'i hafif geçirmiştim ama kafamda soru işaretleri var bununla ilişkisine dair. Çünkü böyle çok hastalarımız oldu' diye konuştu.

"Dizilerde görsek senaryo derdik"

Dr. Sitar'ın kendisi gibi hekim olan eşi Dr. Cemre Sitar ise 'Dizilerde görsek senaryo derdik. Hadi canım buradan da dönmez bu hasta derdik ama hepsini bizzat kendimiz yaşadık' diyerek yaşadıkları süreci şu sözlerle ifade etti: '

Güngör'ün tedavi süreci boyunca çok şükür ki benim, 'hekim olarak' düşünmemi, endişe etmemi, sorgulamamı gerektirecek bir süreç olmadı. Çünkü tedavisini yapan ekip çok iyiydi. Sağlanan şartlar, kişisel fedakarlıklar benim bu kaygıları yaşamamın önüne geçti. Böyle bir ekiple karşılaşmış olması şanstı. O sırada herkesin burada olması, bu hastaneye varabilmiş olması, kendi hastanesinin aciline gelebilmiş olması büyük bir şans faktörüydü. Ama sonrası, sonrası şans değil, emekti. Biz bunca badireye rağmen hayatımıza kaldığımız yerden devam edebiliyoruz. Kötü bir kabus gördük gibi, çok kötü bir kabustan uyanmış gibiyiz.'

"Hastası için yoğun bakım lazım sandım, meğer kendisiymiş"

Dr. Sitar'ın yoğun bakım sürecinde başından ayrılmayan Anestezi ve Reanimasyon Bölümü'nden arkadaşı Doç. Dr. Esra Adıyeke ise tüm ekibin onun kriz geçirdiği cuma gecesinden yoğun bakımda stabil hale geldiği salı gecesine kadar 5 gün boyunca evlerine dahi gitmeden hastanede kaldığını anlatarak duygularını şöyle ifade etti: 

'Hastane kurulduğu andan itibaren Güngör'le birlikte çalışıyoruz. Mesai arkadaşım. O gün beni aradıklarında, 'Güngör'ün yoğun bakıma ihtiyacı var' dediler. Normalde Güngör kendi hastaları için beni arar, 'Yoğun bakıma ihtiyacımız var' der. Allah Allah, neden kendisi aramadı diye şaşırdım, çünkü hiç beklemediğim bir tablo bu. 'Güngör'ün kendisi arrest oldu (kalbi durdu) Esra dediklerinde, büyük bir şok yaşadım. Hiç hatırlamıyorum anjiyoya nasıl koştuğumu. Yoğun bakımda ilk 5 günlük süreci çok ağır seyrettiği için ve bir türlü stabil olmadığı için, biz bütün ekip evimize gitmedik, neredeyse hep başındaydık'

Doç. Dr. Adıyeke, hekimlik hayatı boyunca bu derece zor bir vaka görmediğini ifade ederek, 'Belki de hekimlik hayatımda gördüğüm ilk ve son vaka olacak bu şekilde. Çünkü 10 hastada göreceğimiz tüm komplikasyonları tek biri vakada görmüş olduk. 2 saatlik kalp masajı yaptığımız için, beyni oksijensiz kaldı mı endişesini çok yaşadım. Uyanana kadar çok endişeli bir bekleyişimiz vardı. En sonunda 'Güngör benim için gülümser misin?' dedim ve bana gülümsediğinde, 'Evet artık arkadaşım hipoksik (oksijensiz) kalmamış diyebildim ve rahatladım' diyerek sözlerini noktaladı.

'Çok riskli bir ameliyattı'

Kalp Damar Cerrahisi ekibi olarak Doç. Dr. Yücel Özen ile birlikte mesai arkadaşlarına 'dünyada ilk kez' böylesine mucizevi bir müdahale yaparak onu sağ salim ailesine kavuşturmayı başaran Doç. Dr. Murat Uğur ise o günü şöyle anlattı: 

'25 Mart sabahı biz eğitimimizi yaparken anjiyo ve yoğun bakım koridorunda ciddi bir kalabalık gördük. Ne olduğunu sorduğumuzda 'Dahiliyeden Güngör Bey kalp krizi geçirdi, anjiyoda' dediler. İlk başta kalp damar cerrahilik bir durumu yoktu. Ama yoğun bakıma gittiğimizde, tekrar kalp masajına başlanmıştı ve tekrar anjiyoya alındı hızlı bir şekilde. Takılan stent de tıkanmıştı ve pıhtı eritici ilaçlar verilmişti. Kalp masajıyla da cevap alınamayınca biz hemen orada kasığından yapay kalp akciğer makinası ECMO'ya bağladık ve kalp ameliyatına aldık. Çok riskli bir ameliyattı. Çünkü kalp kriziyle gelmişti, stent tıkanıklığına bağlı olarak pıhtı eritici, kan sulandırıcı yüksek doz ilaçlar verilmek zorunda kalınmıştı, kanama riski çok yüksekti. Bu tabloyla ECMO desteğinde, çalışan kalpte bypass ameliyatı yaptık.'

"Trabzonspor maçını izleyeceksin' diye söz verdik"

İlk 24-48 saatte gerçekten de ciddi bir kanaması olduğunu belirten Doç. Dr. Uğur, sözlerini şöyle noktaladı: 

'Hatta ilk 12 saatte vücudundaki tüm kanı 2 kez değiştirdik. Aralıklı da olsa 2 saate yakın kalp masajı öyküsü vardı ve uyanacak mı, uyanırsa sekel (hasar) kalacak mı diye çok endişelendik. Güngör uyandıktan sonra yoğun bakımdayken ona verdiğimiz bir söz vardı. Kendisi koyu bir Trabzonspor taraftarıdır. 'Trabzonspor'un şampiyonluğunda serviste olacaksın ve maçı serviste izleyeceksin' demiştik. Çok şükür bunu da başardık. Kalp damar cerrahı olarak karşılaştığım en zor vakaydı açıkçası. Ama düğme baştan doğru iliklenmişti. Acil servise geldikten sonra derhal müdahaleye başlanmıştı ve 2 saat kalp masajına rağmen hiçbir nörolojik sekel kalmadan Güngör'ü taburcu etmeyi başardık.'

Popüler İçerikler

Milyonlarca Emekliyi Bekleyen Tehlike! Emekli Maaş Zammında Sıfır Zam Endişesi
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un Yaptığı Açıklamalar Gündem Oldu: ''Uyanın Fenerbahçeliler Uyanın!''
Zeynep Sönmez'den İlk WTA Şampiyonluğu Geldi
YORUMLAR
22.05.2022

Öldürmeyen Allah öldürmedi mucize gibi

23.05.2022

Bireysel atak yapmadan yazayim... bazi yorumcular baskalarina zarar verebilirdi diye yorum yapmis. Lutfen, az mantik... can havli, adam hala arabayi acile kimseye zarar vermeden surebilmis. Yasadigim yerde bir adam benzeri bir durumda disarda masasi olan restoranta girdi, orada 2 kisinin canina maal oldu. Kendisi hayatta kaldigi icin mutlu degildi, ama bilerek yapmadim cezama raziyim dedi. Bu hekim oldukca bilincli. Lutfen, yasamadan bilinmesi mumkun olmayan durumlara duyar kasmasak... saygilar.

22.05.2022

Doktor kalp krizi geçirdiğini anlayınca acile sürüyor aradaki mesafe ne kadar bilmiyorum ama fenalaşıp kaza yapıp birilerinin canına mal olabilirdi. Bir doktorun daha bilinçli olması gerekirdi sanki.

22.05.2022

Her göğüs ağrısı kalp krizi değildir. Buradaki hekim arkadaşım göğüs ağrısı hissedince acil servise kendi imkanlarıyla gitmiş. Hekimler müneccim olmadıkları için, tek bir semptomdan yola çıkıp bu semptom bu hastalık demek diye saniyesinde tanı koyamaz, gel gelelim tanı koyabilseydi dahi burada insanın kendi hayatı söz konusu, tabiki başkalarına zarar verebilir miyim acaba diye düşünmeden önce kendi canını düşünüp en erken şekilde hastaneye ulaşmaya çalışacaktı. Yani, ilk olarak sadece göğüs ağrısından kalp kesin kalp krizi tanısı koyabilmek için hekim değil kâhin olmak gerekir, sonrasında da insan en temel iç güdüsü olan yaşama iç güdüsüyle beraber kendini diğer insanlardan daha önemli görür. Bu sebeplerle sayın yorumcu, bakış açınızı yanlış buluyorum.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ