Yeni bir işe başlamak, malum, heyecanlı olduğu kadar aynı zamanda insanı endişelendiren bir durum. İşe başlamaya bir kaç gün kala stres başlar, bir gün öncesinde en üst düzeye çıkar, gece uyuyamazsınız, ‘acaba nasıl bir şirket, çalışma arkadaşlarım kimler olacak, nasıl insanlar” gibi sorular kafanızı meşgul eder.
Bugün hala bir çok şirkette işe yeni başlayanlar için oturmuş sistemler de yok üstelik. İşe gittiğinde güvenliğe bilgi verilmediği için daha kapıda takılanlar, kimse karşılamadığı için ofislerinin yerini zar zor bulanlar, gittiğinde masasında bilgisayar olmayanlar, yemekhanenin, tuvaletin yerini bilmediği için sıkıntı çekenler, böyle uzar gider :)
İlk gün sendromunu hafif sıyrıklarla atlatmak ve üstüne de pozitif bir imaj bırakmak isteyenleri aşağı alalım!
Yıllar önce ben bir manav çırağıyken ilk iş günümde haliyle 2 ton karpuz atan götünden ter akan bir eziktim, ama alıştıktan sonra o işi bile lehime çevirip çoşturdum ortamı , teyzelerin annelerin geldiği manava genç kızlar uğrar oldu 25 kuruşluk 1adet limon almaya gelip niyetini alenen belli eden mi ararsın , 75 kuruş yazan kiwi'ye kilosu mu ? diye sorup espri yapıp kalbimi kazanacağını sanan mı ararsın ulan bak götüm kalktı aklıma gelince -.-
Bir de ben ekleyeyim: eğer daha önceden tecrübe sahibi olmadığınız bir işte çalışmaya başladıysanız, yapacağınız işi mutlaka kendinize denk veya üst pozisyondaki birilerinden öğrenmeye çalışın. Çünkü astlarınızdan iş öğrenmeye çalıştığınızda ileride otorite sorunları çıkabiliyor. İdealist ve hümanist yaklaşımlar hele de bariz mevki ayrımının olduğu özel sektörde maalesef başa bela oluyor. Astlarıyla başlangıç döneminde aşırı samimiyet kurup sonrasında otorite sorunu yaşadığı için işinden olan yöneticiler tanıyorum.