İş ve Hayatı Dengelerken Başarıyı da Garantilemenize Yardım Edecek 20 Basit Hatırlatma

İster çalışan ister patron olalım, günün sonunda bir şekilde aklımız işlerde kalıyor. Bunun en önemli nedeni, aslında kolaylıkla kazanılabilecek bazı planlama / uygulama alışkanlıklarını geliştirememiş olmamız. Kendimize ayıracağımız zamanı katletmeden, işimizden maksimum verimi alarak başarılı olmamıza yarayacak alışkanlıkları hatırlayalım.

1. Birinin sizden "Onun için her şeyi yaparım" diye bahsetmesi kadar onurlandırıcı az kompliman vardır.

Yeni bir iş kurmak son derece zorlayıcı, ve yatırımcıların, ortakların, meslektaşların anlık yardım ve desteğine çok ihtiyaç duyacağınız bir süreç. Girişimcilerin genelde düştüğü hata, sürekli soru sorup cevap beklerken, kendilerine gelen soru ve yardım isteklerine cevap vermemeleri. İş hayatında düşünceli ve paylaşımcı davranırsanız, meslektaşlarınıza yardımcı olmak için elinizden geleni yaparsanız, aynı karşılığı alırsınız. 

Kısacası yardım ve destek görmek istiyorsanız, etrafınızdakilere onlar için ne yapabileceğinizi sorun.

2. En önemli işinizi sabah hallederseniz, günün geri kalanından çok daha iyi randıman alırsınız.

Takım liderinin görevi, soruları cevaplamak, problemleri ortaya çıkarmak ve çözüm üretmektir. Ekibinin soru ve ihtiyaçları için kendi işlerini ve ihtiyaçlarını sürekli ertelemesi gerekebilir. Bu yüzden, sabah en verimli olduğunuz zaman diliminde (belki ofise gitmeden önce) o günün en öncelikli işini halledin. Böylece günün koşuşturmacasına rahatça girebilirsiniz.

3. Emeklilik için kenara para koyduğunuz gibi, ileriki yaşlarınız için bedeninize de yatırım yapın.

Spor yapmak, günlük rutine mutlaka dahil edilmesi gereken bir alışkanlık. Hafta başında, işlerinizi programladığınız gibi, egzersize ayıracağınız zaman dilimlerini de programlayın ve uygulamaya çalışın. İş seyahatine giderken spor kıyafetlerinizi götürürseniz, boş vakitlerinizi otelin spor salonunda ya da şehirde yürüyerek, koşarak geçirebilirsiniz.

4. Birine görev verdikten sonra çok fazla ilgilenirseniz kontrol delisi, az ilgilenirseniz umursamaz görünürsünüz.

Yetki vermek zor zanaat. Yetki vermeyi öğrenin; beklentilerinizi açık ve net biçimde anlatın. 

Yanlış yapılmış iş ile, sizin yapacağınızdan farklı yapılmış iş arasındaki ayrımı iyi saptayın. Bütün yükün omuzlarınıza binmesine sebep olacak kahraman rolünü oynamaktan kaçının.

5. Fildişi kulenizde oturmayın. Dışarı çıkın ve insanların ürününüz / hizmetiniz hakkında ne düşündüğünü öğrenin.

Süpermarkette, futbol maçında ya da veli toplantısında fark etmez; her gün yeni biriyle yaptığınız iş, ürettiğiniz ürün ya da sağladığınız hizmet hakkında konuşun.

6. Ekranlardan yayılan mavi ışınlar uyku problemlerine neden oluyor.

Yetersiz uykunun stresi arttırdığı ve karar verme yetisini azalttığı biliniyor. Uyku düzeninizi korumaya çalışın. Yatmadan önce bir saat boyunca işten, tabletten, ve akıllı telefonlardan uzak durmaya çalışın. Uyku öncesi rahatlatıcı rutinler, daha iyi uyumanızı ve ertesi gün için enerji toplamanızı sağlar.

7. Çalışırken mola vermek için teknolojiden yararlanın; alarm kurun.

Teknolojiyi sadece bağlanmak için değil, zaman zaman bağlantıyı kesmek için de kullanabilirsiniz.

Telefon ya da bilgisayarınıza, günün ilk yarısında, öğle vaktinde ve öğleden sonra, 'Dur bir soluklan' anlamına gelecek alarm kurun. Bu molaları zihninizi boşaltmak ve rahatlamak için kullanın.  Hiç beklemediğiniz anda gelecek bu mola işaretlerine ne kadar ihtiyacınız olduğuna inanamayacaksınız.

8. Duygusal zekası yüksek insanlar, disiplinler arası ve takım çalışmalarında daha başarılı oluyorlar.

Farklı uzmanlıklarla ve başka ekiplerle çalışma becerisi, iş hayatının olmazsa olmaz niteliği haline geldi. IQ'su yüksek insanların başkalarıyla ortaklaşa çalışma becerisinin, duygusal zekası (EQ) yüksek olanlara göre daha az olduğu görülüyor. Dolayısıyla IQ'su ortalama olsa da duygusal zekası olağanüstü bir eleman daha çok işinize yarayacaktır.

9. Beklenmeyen zorluklarla karşılaştığınızda paniklemeyin.

Kaçınılmaz olarak karşınıza beklenmedik sürprizler ve zorluklar çıkacaktır. Yapmanız gerek ilk şey, sakin kalmak, bahane değil çözüm aramak, ve bıkıp usanmadan ve bulduğunuz çözümü uygulamak için  mücadele etmek.

10. Her gün rastgele bir çalışanla sohbet edin.

Her gün başka bir çalışanla iletişim kurun. Rastgele konulardan bahsedin. Çalışanlarınızın / iş arkadaşlarınızın neye önem verdikleri, ne üzerinde çalıştıkları, nelerden heyecan duydukları, ve şirketle ilgili kafalarında ne gibi sorular olduğunu duymak eğlenceli olabilir. Gerçek bir şirket kültürü oluşturmak için bundan daha etkili yol az bulunur.

11. Öğle yemeğini, şirketin diğer departmanlarında çalışan rastgele insanlarla yiyin.

Şirket kültürü, çalışanların arasında kurulan direkt ve dürüst ilişkiler, büyürken kaybedilmemesi gereken önemli özellikler. Bu ilişkileri sağlamlaştırmak için beraber geçireceğiniz öğlen yemeğinde, yolunuzun kesişmeyeceği insanlarla tanışırken, diğer departmanlarda olup bitenlerden haberdar olup, fikri alışverişinde de bulunuyor olacaksınız.

12. Bilinçli bir şekilde hayal kurmak, enerjinizi toplamanızı sağlar ve odaklanma becerinizi arttırır.

İşe gidiş-dönüş yolunda, müziği kapatın, telefonu elinizden bırakın ve hayal kurun. Pek çok kişi gündüz düşlerini gereksiz bulur. Halbuki hayal kurmak, şarjınızı doldurur, konsantrasyon sağlamanıza yardımcı olur, ve yaratıcılığı tetikler. Gündüz düşleri esnasında veya sonrasında parlak fikirler ve faydalı bağlantılar keşfedebilir, farkındalık ve aydınlanma yaşayabilirsiniz.

13. Başarılı kuruluşlar, yapılabileceklerden ziyade neyin çalışmadığına odaklanır.

'Bunu nasıl çözebilirim?' diye sormak yerine, 'Ne olması gerekir?', 'Müşterilerimizi heyecanlandırmak için ne yapmalıyız?', 'İhaleyi almak için ne yapmalıyız?', 'Karı %20 arttırmak için ne yapmalıyız?' benzeri sorular, tek bir çözüme odaklanıp diğer alternatifleri ve imkanları gözden kaçırmayı engeller.

Yani diğer fırsat ve olasılıkları iyi görebilmek için, çözüm yerine sorunun içinde yaşayın.

14. Bazen en parlak fikirler hiç beklemediğimiz insanlardan gelebilir.

Önünüze gelen bir fikri, ön yargılı davranıp kimden geldiğine göre değerlendirmek yerine, açık görüşlü olup faydalarına göre karar verin.

15. Günde en az bir kere sektörünüzle ilgili gelişmelere göz gezdirmek, başarınıza olumlu yansıyacağı gibi motive kalmanızı da kolaylaştırır.

core0.staticworld.net

Bunun için illa işin patronu olmanıza gerek yok. Basitçe yarım saatliğine de olsa sektörle ilgili haberleri takip edin. Ne olup bittiğinden, gelişmelerden haberdar olun.

16. Farklı alanlarda okuyacağınız pek çok şeyden ise, iş hayatınızda ilham yaratacak bilgiler öğrenebilirsiniz.

İş hayatıyla alakasız şeyler de okuyup ufkunuzu geliştirin. Bilim kurgu romanı, tarih kitabı ya da tıp makalesi fark etmez. İşinizle ne kadar alakasız, o kadar ufuk açıcı...

17. O günkü her şey için sadece 24 saatimiz var. Üretkenliğimizi arttırmanın tek yolu zamanı iyi programlamak.

Şirket dışı toplantıları pazartesi, salı ve cumaları; şirket içi toplantıları da diğer günler yapılacak şekilde ayarlarsanız, sürekli vites değiştirmek yerine, gününüzü daha üretken hale getirebilirsiniz. E-mailleri sabah erken saatlerde ve mesai bitiminden önce cevaplamak gibi bir rutin oluşturmak da zamanınızı daha verimli kullanmanızı ve gün içinde dikkatinizin daha az dağılmasını sağlar.

18. Örneğin ofise ilk gelen siz olursanız, gününüzü planlayıp kontrol edebilmek sizin elinizde olur.

Günün önemli işlerine konsantre olup çalışabilmek için en uygun zaman, ofise henüz kimsenin gelmediği sabahın erken saatleridir. Telefon çalmaz, kimse soru sormaz, yan masadaki komşunuz akşamki maçtan bahsetmez...Dinlenmiş ve odaklanmış bir zihinle, önemli detayları halledip gününüzü programlayabilirsiniz.

19. Toplantılarınızı açık havada ve yürüyerek yapmak ruh ve beden sağlığınızı iyileştirir.

Kalabalık olmayan, bir ya da iki kişiyle yapacağınız toplantıları, açık havada, mümkünse yürüyerek yapın. Araştırmalar gösteriyor ki, doğal ışık, temiz hava ve hareket halinde olmak, ruh haline, beyin fonksiyonlarına ve genel sağlık durumuna iyi geliyor.

20. Son olarak, işleriniz ne kadar yoğun olursa olsun, ailenizi ihmal etmediğinizden emin olun.

Kişisel zevk ve hobilerimiz haricinde, bizi iş hayatının karmaşasından çekip alan yegane şey ailemiz, sevdiklerimiz ve onlarla geçireceğimiz kaliteli zamandır. 

Özellikle çocukların kalbini iş yüzünden kırmayın; çocuğunuzun maçına ya da minik yeğeninizin bale gösterisine gitmeyi ihmal etmeyin.

Popüler İçerikler

"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Rasim Ozan Kütahyalı’dan Atatürk Sözleri: “Şeytan Taşlamakla Anıtkabir'de Yapılanlar Benzer Eylemler”
Acun Ilıcalı Futbol Yatırımlarına Devam Ediyor: Yeni Takımı Slovenya'dan